Sosa Loral Asamas (SOLORA)


Alarko'dan Sürdürülebilir Yaklaşım

Alarko, 70. yılında Sorumlu İletişim Politikası'nı tanıtarak sürdürülebilirlik hedeflerini paylaştı.

Alarko, marka kimliğini ve logosunu yenilediği 70'inci yılında, küresel kabul görmüş sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde şekillendirdiği "Sorumlu İletişim Politikası"nı paylaştı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, tüm faaliyetlerini insan, ekonomi, gezegen ve gelecek için çok boyutlu değer yaratma felsefesi üzerinde şekillendiren Alarko Şirketler Topluluğu, marka ve pazarlama iletişimi faaliyetlerinde sürdürülebilir değer yaratma hedefiyle ilerliyor.

Tüm süreçlerinde çevresel ve sosyal etkileri dikkate alan, ilgili riskleri yöneterek olumlu etki yaratma fırsatlarını değerlendiren Alarko Şirketler Topluluğu, marka-pazarlama iletişimi ve sosyal sorumluluk projeleriyle Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi (Global Compact) ilkelerine ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na etkin katkı sağlıyor.

2050 net sıfır emisyon hedefleri ve sorumlu yatırım ilkeleri doğrultusunda tüm yeni yatırımlarını sürdürülebilirlik prensipleriyle hayata geçiren Alarko, Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olarak kadınların ekonomiye etkin katılımı için de kararlı adımlar atıyor.

Uluslararası ve yerel düzenlemelere uyum çerçevesinde grup şirketleriyle ortak hedefler belirleyen topluluk, attığı adımların etkisini ölçmeye, sürdürülebilirlik sonuçlarını paydaşlarıyla şeffaflıkla paylaşmaya, sürekli yeni hedefler alarak başarı çıtasını yükseltmeye önem veriyor. Attığı her adımın geniş bir ekosistemi doğrudan veya dolaylı etkileme gücü olduğu bilinciyle hareket eden Alarko, bu anlayış doğrultusunda tüm marka ve pazarlama iletişimi faaliyetlerini entegre düşünce yaklaşımıyla yürütüyor.

Alarko Şirketler Topluluğu, yeni bir adım atarak, çok şirketli kurumların yanlış veya yanıltıcı iddialarla ürünlerin doğa dostu olduğuna ilişkin tüketicide kafa karışıklığı yaratması olarak tanımlanan "yeşil boyama" ile mücadele konusundaki etki gücüne ilişkin Sorumlu İletişim Politikası'nı yayımladı.

Alarko, Sorumlu İletişim Politikası doğrultusunda çevresel sorumluluğun yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitliği, fırsat eşitliği, etik yönetim ve kapsayıcı iletişim dilini de öncelikleri arasına alıyor.

"İklim mücadelesinde, büyük şirketler rol model olmalı"

Açıklamada görüşlerine Alarko Şirketler Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Ümit Nuri Yıldız, gezegen ve toplum için kritik öneme sahip iklim mücadelesinde, büyük şirketlerin rol model olması gerektiğine inandıklarını belirtti.

Tarımdan havacılığa, sanayiden enerji depolamaya, kilit sektörlerden teknoloji transferine tüm yeni yatırımlarını sürdürülebilirlik odağıyla gerçekleştirdiklerini vurgulayan Yıldız, Türkiye'ye pek çok sürdürülebilir uygulama kazandırdıklarını kaydetti.

Yıldız, "Marka kimliğimizin ve logomuzun yenilendiği 70. yılımızda, henüz tüm dünyada oldukça yeni bir uygulama olan Sorumlu İletişim Politikası'nı Türkiye'de yayımlayan ilk holding olmanın gururunu yaşıyoruz. Alarko Şirketler Topluluğunun iş dünyasında yeşil boyamanın engellenmesi yönündeki bu öncü adımının, çok şirketli kurumlarımıza örnek olmasını diliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

SOLORA


Kredi Kartı ile Sigarada Komisyon Tepkisi

Kredi kartıyla sigara satışında alınan komisyonlar yasa dışı, tüketiciler haklarını kullanmalı.

Kredi kartı ile sigara satışında komisyon alınması vatandaşların tepkisini çekiyor. Avukat Buket Nurşah Tekışık, "Yasaya göre üye işyerleri, kart hamillerinden kartın kullanılması dolayısıyla komisyon veya benzeri bir isim altında ilave bir ödeme alamıyor ancak Türkiye'de bu uygulamanın ihmal edildiği açıkça ortadadır" dedi.

Kredi kartıyla yapılan alışverişlerde bazı işletmelerin müşterilerden komisyon talep etmesi, tüketiciler arasında mağduriyete yol açıyor. Özellikle tütün ürünlerinde kredi kartı ile nakit ödeme arasındaki fiyat farkı, Banka Kartları ve Kredi Kartı Kanunu'nun 17. maddesi gereğince yasalara aykırı. Yasa, üye iş yerlerinin kart kullanımından dolayı müşterilerden komisyon veya benzeri ek ücret talep etmesini yasaklıyor.

"Türkiye'de bu uygulamanın ihmal edildiği açıkça ortadadır"

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Avukat Buket Nurşah Tekışık, tüketicilere önemli tavsiyelerde bulundu. Tekışık, "Birçok işletme alışverişin kredi kartı ile yapılması durumunda müşterilerinden komisyon almaktadır. Bu durum öyle bir hale geldi ki, insanlar kredi kartı ile alışveriş yapmaktan kaçınır olmuştur. Kredi kartı ile nakit alışverişi arasındaki fark önlenemez duruma gelmiştir. Özellikle sigaralarda hemen hemen bütün satıcılar kredi kartı ile ödeme yapmanız halinde araya gözle görülür bir komisyon koymaktadır. Banka Kartları ve Kredi Kartı Kanunu'nun 17. maddesine göre; üye işyerleri, kart hamillerinden kartın kullanılması dolayısıyla komisyon veya benzeri bir isim altında ilave bir ödeme alamıyor ancak Türkiye'de bu uygulamanın ihmal edildiği açıkça ortadadır" dedi.

"Tüketiciler haklarını kullanmalı" uyarısı

Tekışık, şunları kaydetti:

"Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konu ile ilgili açıklamada bulunmuş ve pos cihazı bulundurmayan, kredi kartına komisyon veya fark alan işletmelere 200 bin ceza kesileceğini ve bu durumdaki işletmelerin tespit edilmesi durumunda vatandaşlar tarafından şikayette bulunulması gerektiğini dile getirmiştir. Bu durumla karşılaşan tüketiciler, kredi kartı ile sigara satışında komisyon alınması durumunda, Tüketici Hakem Heyetine veya Ticaret İl Müdürlüğü'ne şikayette bulunmalıdır" - KOCAELİ

SOLORA


Eker Sipariş Elemanları Günü Kutlandı

Eker, 27 Kasım'da sipariş elemanlarıyla birlikte sahaya çıkarak günü kutladı ve teşekkür mesajı iletti.

Eker, sipariş elemanlarına destek vermek amacıyla, 27 Kasım 2024 Çarşamba günü "Eker Sipariş Elemanları Günü" düzenlendi. Türkiye genelinde perakende kanalında görev yapan sipariş elemanlarıyla kutlanan özel günde, üst yönetim dahil olmak üzere farklı kademelerden yönetici ve çalışanlar sipariş elemanlarıyla birlikte sahaya çıktı.

Türkiye'de sektörünün önde gelen markalarından Eker Süt Ürünleri, bu yıl da hizmet verdiği bölgelerde Sipariş Elemanları Günü'nü kutladı. Bu özel günde, üst yönetim kadrosunun da aralarında bulunduğu Eker ekipleri sipariş elemanlarıyla birlikte sahaya inerek müşterileri ziyaret etti.

Sipariş Elemanları Günü dolayısıyla bir mesaj paylaşan Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker, "Bir kez daha sizlerin rafa dokunarak, miktarları ve satışları yakından takip ederek Eker markasını nereden nereye getirdiğinizi gördüm. Oluşturduğunuz fark ve etki, Eker için çok önemli. Eker markasının değeri sizlerin sayesinde artıyor. Tüm sipariş elemanlarımızın eline sağlık. Sipariş Elemanları Günü kutlu olsun" dedi.

Eker Sipariş Elemanları Günü'nde, sektörün ve sahanın nabzını tutan sipariş elemanlarının yaptıkları işin önemine dikkat çekilirken, ekipler arasında dayanışma duygusu öne çıktı. Sipariş elemanları, bu anlamlı günde yanlarında olan tüm Eker Ailesi'ne teşekkür etti. - İSTANBUL

SOLORA


Osmaniye'de Dolandırıcılık Operasyonu

İnternetten dolandırıcılık yapan iki kişi tutuklandı, 1.5 milyon lira zarar verildi.

Osmaniye'de internet sitesi üzerinden yapılan alışveriş bahanesiyle dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı.

Osmaniye İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bir kişinin internet üzerinden yaptığı alışverişte 50 bin lira dolandırıldığı ihbarı üzerine çalışma başlattı. Yapılan çalışmada internet sitesi üzerinden dolandırıcılık iddiasıyla haklarında 17 dosya bulunan vatandaşları toplamda 1 milyon 533 bin lira dolandırdığı belirlenen Yılmaz A. ve Samet Can K. Mersin'deki adreslerine düzenlenen operasyonla yakaladı. Adli makamlara sevk edilen Yılmaz A. ve Samet Can K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. - OSMANİYE

SOLORA


Desise Ne Demek? Desise kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir?

Desise ne demek? Desise kelimesi nasıl yazılır? Desise kelimesinin TDK sözlük anlamı ne demektir? Desise kelimesi ile ilgili arattırılan, sıkça sorulan sorulara haberin detayından ulaşabilirsiniz.

Desise Ne Demek? Desise Kelimesinin Güncel TDK Sözlük Anlamı Ne Demektir?

Cevap: Aldatma, Oyun, Düzen, Hile, Entrika / Arapça DSS kökünden gelen dasisa(t) دسيسة "gizli amaçlar gütme, entrika" sözcüğünden alıntıdır. Ticaret Hukuk alanında sıkça karşılaşılan terimin anlamı şu şekildedir. Hile, oyun, entrika. (ﺩﺳﻴﺴﻪ) i. (Ar. desise) Düzen, hîle, entrika: Ondaki tedbir, desîse kimsede bulunmaz (Ahmed Midhat Efendi). Desise kurmak ne demek? Aldatma, oyun, düzen, hile, entrika anlamlarına gelir.

Desise Kelimesi Nasıl Yazılır? Desise Kelimesinin Doğru Yazımı Nedir? Cevap: Desise

Desise kelimesi ile Google aramalarda en çok sorulan sorular şunlardır: Desise ne demek? Desise kelimesi nasıl yazılır? Desise kökeni nedir? Desise kelimesinin cümle içerisinde kullanımı

SOLORA


Yumurtalık Belediye Başkanı İşçi Alacaklarını Hızla Ödemeye Devam Ediyor

Yumurtalık Belediye Başkanı Erdinç Altıok, geçmiş yönetimden kalan işçi alacaklarından 12 milyon lirayı 7 milyon liraya indirdi. Başkan Altıok, işçilere 5 milyon lira daha ödeme yaparak, sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışını benimsediğini vurguladı.

Yumurtalık Belediye Başkanı Erdinç Altıok, geçmiş yönetimden kalan alacaklarını ödemeye devam ediyor. Altıok, işçilerin 12 milyon liralık alacağını 7 milyon lira seviyesine çekti.

Yumurtalık Belediye Başkanı Erdinç Altıok, geçmiş yönetimden kalma işçi alacaklarının büyük bir bölümünü ödeyerek yeni bir adım daha attı. Başkan Altıok, işçilere bir güzellik daha yaparak geçmiş alacaklarına istinaden 5 milyon liralık ödeme yaptı. Her bir işçiye 50 bin lira ödeyen Başkan Altıok, yıllar öncesinden kalan toplam 12 milyon liralık işçi alacağını kısa süre içerisinde 7 milyon lira seviyesine çekti. İşçilerin sevincini perçinleyen Başkan Altıok, Belediye Düğün Salonu'nda işçi ve aileleri ile öğrenciler ve Yumurtalıklı hemşerilerine et kavurma ikram etti.

SGK borçları da ödeniyor

Hedeflerinin önümüzdeki 6 ay içerisinde belediyede çalışanların tüm alacaklarını bitirmek olduğunu kaydeden Başkan Altıok, ayrıca belediyenin yine geçmiş yönetimlerden kalma Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK) borçlarına istinaden yüklü ödemeler yapmaya başladıklarını vurguladı.

Eski yönetimden kalan yaklaşık 60 milyon liralık SGK alacağının 7 milyon lirasını ödediklerini ifade eden Yumurtalık Belediye Başkanı Erdinç Altıok, önümüzdeki 10 gün içerisinde SGK'ye 4 milyon lira daha ödeme yapmayı planladıklarını belirtti.

"Yumurtalık, güneyin parlayan yıldızı olacak"

Şeffaf bir yönetim anlayışını benimsediklerini, sosyal demokrat ve halkçı belediyecilikten ödün vermeyeceklerini kaydeden Başkan Altıok, "Hedefimiz en fazla bir yıl içerisinde sıfır borç olacak" diye konuştu. Altıok, "Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar'ın da destekleriyle Yumurtalık ilçemizi güneyin parlayan yıldızı yapmaya kararlıyız. İlçemizde çalışanlarımızla, hemşerilerimizle ve misafirlerimizle aile ortamında yaşamı tercih ediyoruz" ifadelerini kullandı. - ADANA

SOLORA


Bir Angelina Jolie ifadesi
Bir Angelina Jolie ifadesi

Mutlak doğru ya olur ya olmaz. Haz, meyve. Işık, ya olur ya olmaz mutlak doğrudur. Güç doyarsa ışık semeredir.

Angelina Jolie, ışık ifadesi taşıyan saçma bir anlama denk geliyor. Bana katılıyor musunuz? Mutlak doğru, neden ya olur ya olmazdır? Eredem yani bilgi, stabil değil midir? İrade ya da akıl daha mı stabildir? İrade ve akıl ile stabil alanlar oluşturulabilir mi? Yeniçağ da Avrupa rasyonalist idi. Yakın çağ da ise pragmatist bir anlayış benimsedi. Neden, rasyonalizmi terk etti? Faydacılık, yakınçağın tercihidir. 

Angelina Jolie'nin doğru ifadesi nedir? Ameli Ma Rolime. Mutlak doğru, insan denizi ışığı, suyudur. Güneş doyarsa ışık, insan denizidir.

SOLORA


AMERİKA, SERMAYEYİ TÜKETİYOR MU? STABİL ADADAKİ GÜVENSİZ ALALAR, KAPİTALİ ZAYIFLATIYOR.

Ana mal, tüketim alanı görülmemekte ve güvenli bir mali olarak kabul edilmektedir. Stabil olama, sigorta edili saha ile sigorta edili olmayan saha arasında nasıl konumlanmıştır? Sigorta edili sahada iken, sigorta olmayan sahada harcama sermayeyi zayıflatıyor. Mali bilgi, sermaye; sabittir, stabildir ve sigorta edicidir. Sigorta, kanuna göre, belli kurallar içerir. Sigorta edili saha içinde kanun olama ile bina edilen alanı, kanun olama ile olmayan ala ile harcamak, kapital ekonomiyi zora sokuyor. Bu şekilde oluşan mali, ekonomistlerin dikkatinden kaçmıyor. Her sermaye artırımı, sermayeyi yemekte veya finansal açıdan güç durumda bırakmaktadır. İngiliz ekonomistler, mali kabullerin evetini yok ediyor. Böylece oluşan ranttan nemalanmak istiyor. Sigorta edili kanuni adayı finansal bir krize sürüklüyor. Finansal dejenerenin kaynağı; harcamak, tüketmek, kriz, küresel ısınma, israf, doğal dengenin tahribi ve aşırı lüks olarak ifade edilmektedir.

SOLORA


FRANSA, İNGİLTERE'Yİ İŞGAL ETTİ

Fransız sömürgeciliğinde yiyici bir metot tercih edilmektedir. İngiltere de ise para sayıcı yöntemler kullanılmaktadır. Esas da sömürgeciliğin ana mamada lidesi insan ceninini yok etmektir. Devamlı mali olama, bu iki yöntem ile cereyan etmektedir. İnsan ceninine en yakın topraklar, Anadolu topraklarıdır. Bir insana aynı anda, tekrar tekrar, defalarca saldırarak, bezdirme yöntemi  ile balon yapabilirsiniz. Ya da afişlere fotoğraf olarak yapıştırabilirsiniz. Böylece bütün insanlığı ele geçirirsiniz. Zafer, İngiltere ve Fransa için fitne iledir. Fitne, insanlığı sömürmek için en etkili yöntemdir. Devamlı tarih olmayan, tarih öncesi dönemlere giderseniz ve gerçek erik ile tediye ederseniz ya olur ya olmaz meyveye dönersiniz. Fitne, böyle bir memale denk gelir.

SOLORA


Rusya'da Tereyağı Fiyatları Hızla Artıyor

Rusya'da, Ukrayna savaşının etkileri tereyağı fiyatlarında kendini gösteriyor. Her ne kadar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ekonomilerinin silahlanmayı ve gıda tedariğini kaldırma gücünde olduğunu söylese de tereyağı fiyatları hızla artıyor.

Sosa Loral Asamas (SOLORA)

Reuters'ın haberine göre Rusya'nın devlet istatistik kurumu verileri, bir paket tereyağı fiyatının Aralık ayından bu yana yüze 25,7 oranında arttığını gösteriyor. Ajansın haberinde fiyatları dizginlemek için Belarus'tan yapılan tereyağı ithalatının yeterli gelmediği, bu yüzden Türkiye, İran ve Hindistan'dan büyük sevkiyatların beklendiği öne sürüldü.

Reuters muhabirleri, Moskova'da "Brest-Litovsk" yüksek kalite tereyağı fiyatının, yıl başından bu yana yüzde 34 artarak 240 rubleye yani 2,5 dolara kadar yükseldiğini saptadı. Rusya'nın popüler bir Telegram kanalındaki ekonomistler, bu fiyat artışıyla ilgili olarak, "Tereyağında kıyamet kopuyor; tereyağında geçen yıl yumurta fiyatlarında yaşanan durum tekrarlanırsa şaşırmayız" dedi.

Daha önce de yumurta fiyatları tüketiciler arasında paniğe yol açmıştı.

Rus basınına göre fiyatlardaki bu hızlı artış, bazı marketlerde tereyağı hırsızlıklarının ortaya çıkmasına yol açtı; bazı dükkanlar tereyağı paketlerini plastik kutulara koyarak hırsızlığı önlemeye çalışıyor. Çoğu gelişmiş ekonomiden daha iyi büyüme rakamları. Yetkililer, Ukrayna'daki savaşın halkın günlük yaşamını etkilememesi için büyük çaba gösteriyor.

Tarımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı Dmitry Patrushev, hükümetin tereyağı fiyatlarını takip ettiğini belirtti. Büyük süt ürünleri üreticileri ile bir araya gelerek ithalatın artırıldığını açıkladı. Süt fiyatları da hızla yükselirken, faiz, yakıt ve ulaştırma gibi tereyağı fiyatlarını etkileyen diğer kalemlerde de artış görülüyor. Rusya, savunmasına Soğuk Savaş'tan beri en büyük harcamasını yapıyor. Rusya ekonomisi, savaşın yüküne ve Batı ülkelerinin yaptırımlarına rağmen ABD ve Avrupa'nın çoğu büyük ülkesinden daha hızlı büyüdü. Geçen yıl büyüme yüzde 3,6 olarak kaydedildi. IMF bu yıl da yüzde 3,2 büyüme ile Rusya'nın İngiltere, Fransa ve Almanya'dan daha iyi bir performans göstermesini bekliyor. Artan fiyatlarla mücadele etmek için ise Rusya Merkez Bankası faizleri yüzde 21'e çıkardı. Kurum, bu yıl enflasyonun yüzde 8- 8,5 oranında olmasını bekliyor.   Kaynak: BBC

Türkiye ve BRICS ilişkileri

Son yıllarda Türkiye'de siyasi çevrelerde BRICS grubuna tam üye olunması gerekliliği sık sık dile getirildi. Özellikle Türkiye ve Rusya arasındaki uçak krizi sonrasında son derece gerilen siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerin normalleşmeye başlaması ve özellikle 2013 sonrasında son derece gerileyen Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri sonucunda BRICS üyeliği konusu daha da önem kazanmaya başladı. Dönemin başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek, 2017 yılında BRICS ülkelerinin vereceği projelerden ve fonlardan yararlanmak amacıyla Türkiye'nin ciddiyetle tam üye olma gerekliliğini gözden geçirdiğini dile getirdi.

Yeni Kalkınma Bankası, eski adıyla BRICS Kalkınma Bankası olarak bilinmektedir.

Kurulma fikri ilk defa 2012 yılında Delhi'de düzenlenen 4. BRICS zirvesinde Hindistan tarafından ortaya atıldı. 2012 Haziran'ında BRICS ülkeleri IMF'nin kredi verme gücünü artırmak amacıyla 75 milyon $ katkıda bulunacağını açıkladı. Ancak bu katkı karşılığında IMF'nin karar verme sürecinde kendilerinin lehine değişiklikler yapılması talep edildi. 2013 yılının Mart ayında, Güney Afrika'nın Durban şehrinde düzenlenen 5. BRICS zirvesinde, üye devletler "Batılı ülkelerin egemenliğindeki" IMF ve Dünya Bankası'na rakip olabilecek bir uluslararası finansal kuruluş kurmaya karar verdiler. Bu zirvede temeli atılan bu kuruluş, 2014 yılında kurulacak olan Yeni Kalkınma Bankası'ydı. 2013 yılındaki zirve sonrasında liderlerin Yeni Kalkınma Bankası'nın kuruluşu için son düzenlemelerin yapıldığına dair açıklamalarına karşın, yük paylaşımı ve yeni bankanın genel merkezinin hangi şehirde olacağına dair anlaşmazlıklar bu süreci yavaşlattı. Eylül 2013'te St. Petersburg'da düzenlenen BRICS liderleri toplantısında Çin, havuza 41 milyar dolar, Brezilya, Hindistan ve Rusya'nın her biri 18 milyar dolar ve Güney Afrika 5 milyar dolar ayırdı. Dünyanın en büyük döviz rezervlerine sahip olan ve döviz havuzunun büyük bir kısmını oluşturan Çin, daha önemli bir yönetim rolü istiyordu. Çin aynı zamanda rezervlere ev sahipliği yapan ülke olmak istiyordu. 15 Temmuz 2014 tarihinde Brezilya'nın Fortaleza şehrinde düzenlenen 6. BRICS zirvesinin ilk gününde uzun süreli müzakerelere konu olan Yeni Kalkınma Bankası'nı oluşturacak anlaşma imzalandı.

BRICS kalkınma bankasının diğer bir gücü ise mevcut kurumların başlıca BRICS dışındaki şirketlere fayda sağlamasıdır ve bunun politik önemi oldukça değerlidir çünkü BRICS üye ülkelerinin yurtdışındaki çıkarlarını desteklemesine olanak sağlıyor ayrıca görüşleri sıklıkla gelişmiş Avrupa ve Amerikalı meslektaşları tarafından görmezden gelinen ülkelerin güçlenen konumlarını vurgulamalarına izin veriyor.

2015'in Mart ayında Morgan Stanley Hindistan ve Endonezya'nın gerekli ekonomik reformları gerçekleştirerek 'kırılgan beşli' (fragile five) grubundan sıyrıldığını açıkladı. 'Kırılgan beşli', gelişmekte olup aynı zamanda zayıf para birimlerine sahip beş ülkeyi tanımlamak için kullanılır. Bu terim, ilk kez 2013 yılında Brezilya, Hindistan, Endonezya, Güney Afrika ve Türkiye için kullanılmıştı. 2015 yılı itibarıyla Endonezya ve Hindistan, 2017 itibarıyla ise Güney Afrika ve Brezilya gerekli düzenlemelerin tamamını yaparak bu grupta anılmamayı başardı. 2017 yılında yenilenen 'yeni kırılgan beşli' grubunda Türkiye, Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar'ın yanında yeniden yerini aldı.

RE AL

BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) terimi, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın ekonomilerini kastetmek için kullanılır. BRICS, bu ülkelerin İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşur (Brasil, Russia, India, China, South Africa).

2011 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti'nin birliğe katılmasına kadar orijinal dört üye BRIC (ya da İngilizce "the BRICs") olarak adlandırılmıştı. Aynı yıl Çin'in Sanya kentinde düzenlenen zirveye Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma'nın da katılımı ile BRIC grubu adını BRICS olarak değiştirdi. BRICS ülkeleri, bulundukları bölgelerin bölgesel ilişkileri üzerindeki önemli nüfuz potansiyeliyle tanınırlar ve beş ülkenin hepsi G20 üyesidir. 2009'dan beri BRICS ülkeleri yıllık olarak resmi zirvelerde temaslarını sürdürmektedirler. Bu zirvelerden 9. BRICS Ülkeleri Zirvesi Eylül 2017'de Çin'in ev sahipliğiyle Xiamen şehrinde yapıldı. Bir sonraki zirve ise Temmuz 2018'de Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yapıldı. BRICS ülkeleri terimi Güney Kore, Meksika, Türkiye gibi BRICS ülkeleriyle daha sonra ekonomik iş birliği veya ortaklık yapma kararı almış ülkeleri kapsamamaktadır. 2015 yılı itibarıyla beş BRICS ülkesi dünya nüfusunun 3.1 milyarını (%41'ini) temsil etmektedir. 24. sırada olan Güney Afrika Cumhuriyeti dışında tüm üyeler nüfuslarına göre ülkeler sıralamasında ilk 10'da bulunmaktadır. 2018 yılı itibarıyla bu beş ülke toplamda 18 trilyon $ GSYİH'ye sahipler. Bu rakam dünya üzerinde 2018 yılı içerisinde üretilen tüm mal ve hizmetlerin değer toplamının yaklaşık %23.2'sini oluşturmaktadır. Hızla büyümekte olan ekonomilere sahip olan bu ülkeler son yıllarda övgülere olduğu kadar eleştirilere de konu oldular. BRICS ülkeleri arasındaki ikili ilişkiler eşitlik, karşılıklı olarak devlet işlerine karışmama ve ortak fayda ilkeleri üzerine kuruludur.

Venezuela, resmî adıyla Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti, Güney Amerika'nın kuzey kıyısında yer alan bir ülkedir. Kuzeyde Karayip Denizi, doğuda Guyana, güneyde Brezilya ve batıda Kolombiya ile çevrilidir. Venezuela hükûmeti Guyana'nın üçte ikisini oluşturan Guayana Esequiba bölgesinde hak iddia etmektedir. Karayip Denizi'nde birçok ada ve adacığa sahiptir. Ayrıca Küçük Antiller adaları olan Hollanda Krallığı'na bağlı Aruba ve Curaçao ülkeleri, Hollanda'ya bağlı Bonaire ile Trinidad ve Tobago ada devletçikleri de Venezuela açıklarında bulunur. Yüzölçümü 916,445 km2, nüfusu yaklaşık 28 milyondur.[6] Başkenti ve en büyük metropolü Caracas'tır.

Venezuela 23 eyalet ve Başkent Bölgesi ile adaları içeren federal bağımlılıklardan oluşan ve başkanlık sistemi ile yönetilen bir federal cumhuriyettir. Venezuelalıların büyük çoğunluğu ülkenin kuzeyindeki büyük şehirlerde yaşamaktadır, bu da Venezuela'yı Latin Amerika'da şehirleşme oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri yapmaktadır.

Venezuela toprakları yerli halkların direnişine rağmen 1522'de İspanya tarafından sömürgeleştirildi. 1811'de İspanya'dan bağımsızlık ilan eden ilk bölge oldu. Bir süre Kolombiya Cumhuriyeti'nin (Büyük Kolombiya) bir parçası olarak kaldıktan sonra 1830'da ayrılarak tam bağımsız bir ülke oldu. 19. yüzyılda otokrat yönetimler ve siyasi kargaşa ile çalkalanan ülke 20. yüzyıl ortalarına kadar askeri diktatörlüklerce yönetildi. 1958'den itibaren hükûmetler demokratik yollarla göreve geldiler, bulunduğu bölge düşünüldüğünde Venezuela bir istisnaydı. Bu dönem ayrıca ülkeye ekonomik refah getirdi. 1980'li ve 90'lı yıllarda yaşanan ekonomik krizler ülkede siyasi krizlere ve toplumsal kargaşaya neden oldu. 1989 Caracazo olayları, 1992'deki iki darbe girişimi ve 1993'te dönemin başkanının zimmete para geçirme suçundan görevden alınması dönemin önemli olaylarıdır. Halkın siyasi partilere güvenini yitirmesi, 1998 başkanlık seçimi ve sonucunda 1999'da Kurucu Meclisin yeni bir anayasa yapmasıyla başlayan Bolivarcı Devrim'e yol açtı. Hükûmet artan petrol fiyatlarından yararlanarak popülist sosyal destek programları başlattı. Yeni rejimin ilk yıllarında devletin sosyal harcamaları geçici olarak arttı, ekonomik eşitsizlik ve yoksulluk azaldı. 2013 başkanlık seçimi oldukça tartışmalı geçti ve ülke çapında protestolar patlak verdi. Bu kriz günümüzde hâlen devam etmekte olan Venezuela krizinin tetikleyicilerinden oldu.

Venezuela gelişmekte olan bir ülkedir ve İnsani Gelişme Endeksi'nde 113. sırada yer alır. Dünyanın bilinen en büyük petrol rezervlerine sahiptir ve önde gelen petrol ihracatçılarından biridir. Önceleri ülkenin ana ihracat kalemini kahve ve kakao gibi işlenmemiş tarım ürünleri oluşturuyorken petrol kısa sürede liderliği ele almış ve devlet gelirlerinin büyük bölümünü oluşturmuştur. Venezuela ekonomisinin çöküşünün ana sorumlusu görevdeki hükûmetin hesapsız ve kötü yönetimidir. Ülke rekor düzeyde hiperenflasyon, temel ihtiyaç ürünlerinde kıtlık, işsizlik, yoksulluk, hastalıklar, çocuk ölümleri, yetersiz beslenme, suç ve yolsuzluk sorunlarıyla boğuşmaktadır. Bu sorunlar üç milyondan fazla Venezuelalının ülkeyi terk ettiği bir mülteci krizini ortaya çıkarmıştır. 2017'de Venezuela kredi derecelendirme kuruluşları tarafından temerrüt (borcu zamanında ödeyememe durumu) ilan edildi. Ülkedeki kriz sebebiyle işkence, keyfi hapis, yargısız infazlar ve insan hakları savunucularına saldırılar da dahil olmak üzere birçok insan hakkı ihlalinin gerçekleştiği ülkenin insan hakları karnesi gün geçtikçe kötüleşmektedir. Venezuela BM, OAS, UNASUR, ALBA, Mercosur, ALADI ve OEI üyesidir.

Afrika: Yeni küresel kulüpte bir yer edinmek için bir şans

Bruno Garcez, BBC Afrika

Afrika BRICS'te üç ülkeyle temsil ediliyor: 2010'da katılan Güney Afrika ve 2024'te üye olan Mısır ve Etiyopya

Güney Afrika 2010'da BRICS'e katıldığında, kıtada bu önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.

Dönemin dört üye ülkesine göre ekonomisi, nüfusu ve coğrafi büyüklüğü daha küçük olsa da, üyeliği sembolik olarak önemliydi - üyeliğinin 24 Aralık'ta resmen ilanı apartheid'ı yenen milletin bir Noel hediyesi aldığı izlenimini yarattı.

Nispeten küçük bir ülke olmasına rağmen kıtadaki en iyi altyapı sistemlerinden birine sahipti, minerallere erişim sağlıyordu ve ırkçılığa ve sömürgeciliğe karşı mücadeleyi içeren eşsiz bir tarihi vardı.

Bunun karşılığında Çin'in bankacılıktan madenciliğe farklı sektörlerde yatırım yapmasını umuyordu ve umduğu da oldu. Dünya sahnesinde de önemli yeni bir role sahip oldu.

Kıtadaki bazı kişiler ekonomisinin büyüklüğü düşünüldüğünde Nijerya'nın üyeliğinin daha mantıklı olacağı görüşündeydi. Bu durum grubun genişlemesiyle çözülebilir.

Geçen yıl Afrika, BRICS'e iki yeni üye sağladı - Mısır ve Etiyopya. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, ülkesinin üyeliğini "kapsayıcı ve müreffeh bir dünya düzenine katılma şansı" olarak değerlendirdi.

Ancak bu iki yeni üyeyle birlikte BRICS bir aile kavgasına da sahip doğdu. Etiyopya ve Mısır, Etiyopya'nın Nil Nehri'ndeki baraj projesi konusunda anlaşamıyor ve kıta içerisinde birbirine karşıt olan ittifaklar oluşturdular.

İkili çekişmeler olsa bile BRICS'e katılım Afrika içerisinde ve dışarısında değerli bulunuyor.

Gelişmekte olan ekonomiler için BRICS üyesi olmak, ticaret ve ekonomik ilişkileri artırmak, daha ucuz kredi marjı elde etmek ve Batı düzeninin sorgulandığı bir dönemde uluslararası sahnede ilgi görmek için bir fırsat. Kaynak: BBC



Kazan'da BRICS Zirvesi Gerçekleşti

BRICS Zirvesi, Rusya'nın uluslararası ilişkilerini güçlendirmek için önemli bir etkinlik oldu.

SOSA LORAL   24.10.2024 06:28

22 Ekim'de Rusya'nın Kazan şehrinde başlayan BRICS Zirvesi, Ukrayna ile savaşın başlangıcından beri düzenlenen en büyük uluslararası etkinlik. Üye ülkelerin liderlerinin yanı sıra birliğe katılmayı düşünen ülkelerden temsilciler de zirveye katılıyor.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de zirveye katılan isimler arasında ancak bu katılım Ukrayna'nın tepkisini çekti. Rusya, ABD ve Avrupa'ya Moskova'yı yalnızlaştıramayacağını göstermeyi amaçlıyor.

Fakat zirveye katılan diğer ülkelerin Kremlin'inkinden bağımsız kendi gündemleri var. BBC gazetecileri, büyük güçlerin zirveye katılma amaçlarını anlattı.

Putin'in sembolik zaferi

Grigor Atanesian, BBC Rusça

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için bu zirve Batı'ya ve kendi halkına dünyanın geri kalanından dışlanmadığını göstermek için bir fırsat.

Küresel Güney içerisindeki 30 ülkeden diplomatlar ve bakanlar da zirveye katılarak aynı fikirde olduklarını gösterdi.

Bu ülkelerin arasında Çin, Hindistan, İran, Türkiye, Güney Afrika'nın yanı sıra Mısır ve Etiyopya da var.

Rusya gibi bu ülkelerden bazıları Batı'nın yaptırımlarıyla karşı karşıya olsa da aralarında Türkiye gibi ABD'nin müttefiki ve NATO üyesi ülkeler de var.

Bu ülkelerin liderlerinin Rusya'yı ziyaret ederek Putin ile el sıkışmaktaki - ya da Narendra Modi'nin yaptığı gibi ona sarılmaktaki - istekliliği, Moskova'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin Küresel Güney'in çoğunda, Washington ya da Avrupa'nın genelinde olduğu gibi uluslararası bir tehdit olarak algılanmadığını, yalnızca bölgesel bir çatışma olarak değerlendirildiğini gösteriyor.

Fakat Kremlin'e sembolik bir destek vermenin haricinde BRICS Zirvesi'nden hangi somut sonuçların çıkacağı net değil.

ABD dolarının küresel hakimiyetine meydan okumak için alternatif para birimlerinin kullanılması ve dolarizasyonun kaldırılmasıyla ilgili tüm konuşmalara rağmen zirvenin internet sitesinde katılımcılara Mastercard ya da Visa kartları Rusya'da kullanılamadığı için nakit para getirmeleri hatırlatılıyor, "Rusya'nın çoğu bankasında sadece ABD doları ya da euro rubleye çevrilebilir" deniyor.

Çin BRICS'i dünya düzenini değiştirmek için bir araç olarak görüyor

Chen Yan, BBC Çince

Son olaylardan sonra Rusların, ne kadar yakın görünürse görünsün özellikle güvenlik meselelerinde Çin'in Rusya'nın yanında yer almak istemediğini anlamaları zor değil.

Örneğin ABD'nin ısrarlı talepleri sonrası Çin, askeri amaçlarla kullanılabilecek malların Rusya'ya ihracatına sınırlama getirdi.

Ancak konu Batı olduğunda Rusya ve Çin sıklıkla aynı çizgide yer alıyor, bunun en iyi örneği de BRICS grubu. Peki Çin gerçekte ne istiyor?

2. Dünya Savaşı'nın bitişinden beri, dünya ufak ülkelerin haklarını ve insan haklarını garanti altına alan bir kurallar sistemi geliştirdi, bu sistem sıklıkla sarsılsa da, halen ayakta.

Çin'in son yarım yüzyıldaki hızlı yükselişi bunun yerine çıkarlarına hizmet eden bir düzen arayışını da beraberinde getirdi.

Peki Çin nasıl bir dünya düzeni istiyor? Açıkça ifade etmek gerekirse, Şi Cinping dünya düzenini otoriter yöneticiler için daha uygun bir hale getirme hevesinde. Çin diğer ülkeleri kendine benzetme arayışında değil ancak insan hakları konusunda aynı standartlara sahip olmayan egemen devletlere daha az müdahale eden bir uluslararası sistem istiyor.

Basitçe söylemek gerekirse, Çin 'öncelikle insan hakları' değil, 'öncelikle egemenlik' anlayışının yerleşmesini istiyor.

Çin bunu nasıl mümkün kılabilir?

Çin'in planı aynı fikirde olan ülkeleri mümkün olduğunca bir arada toplamak. Pekin'in büyük ekonomik gücü ve insan haklarını çok da önemsememesi, ABD tarzı uluslararası sistemi benimsemeyen pek çok ülke tarafından olumlu karşılanıyor.

BRICS grubu bu ülkelerle bir araya gelmek için bir fırsat haline geldi ve üye sayısı arttıkça bu niyeti daha da görünür oluyor.

Hindistan lider ve arabulucu olmak istiyor

Raghvendra Rao, BBC Hintçe

Bu yılın BRICS Zirvesi Hindistan açısından özellikle önemli çünkü ülke grubun iki etkin gücüne yakınlaşmış durumda: Çin ve Rusya

Başbakan Narendra Modi beş yıldır ilk kez Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ikili görüşme gerçekleştiriyor.

Görüşme, Hindistan'ın Çin ile Himalayalar sınırındaki 3400 kilometrelik Fiili Kontrol Hattı'nda (LAC) devriye gezme konusunda anlaşma sağladığını duyurmasından günler sonra geliyor. Tartışmalı sınır bölgesi 2020'den beri iki ülke arasında ilişkilerin bozulmasında rol oynamıştı.

Modi-Şi görüşmesiyle Hindistan son dört yıldır Çin ile ilişkilerine gölge düşüren sınır gerilimine nokta koymayı umuyor.

Hindistan, Rusya-Ukrayna savaşında arabulucu olarak da kendini ortaya koyma arayışında.

Kazan'a indikten sonra Modi Rusya Devlet Başkanı Putin'e Hindistan'ın çatışmanın çözümü için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Modi'nin çatışmayla ilgili hem Putin hem de Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ile görüşmesi ve yardım önermesi, Hindistan'ın çatışmanın çözümünde daha büyük ve aktif bir rol üstlenmek istediğini gösteriyor.

Hindistan BRICS ülkeleri arasında stratejik ve ekonomik işbirliği için çabalarken kendini gelişmekte olan ülkeler arasında da lider pozisyonunda konumlandırmaya çalışıyor.

Hem Rusya hem de Batı'yla iyi ilişkiler kurarak ama iki tarafla da mesafesini koruyarak dış politikada bağımsızlığını sürdürmeyi istiyor.

Türkiye: BRICS AB'ye alternatif değil tamamlayıcı

Emre Temel, BBC Türkçe

Eylül ayında BRICS'e katılmak için başvuruda bulunan Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başını çektiği büyük bir delegasyonla temsil ediliyor.

Zirve Türkiye için çok önemli çünkü Ankara BRICS üyeliğini tıkanan AB'ye katılım süreci üzerinden değerlendiriyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirvede bir araya geldi.

Yüz yüze görüşme öncesi açıklama yapan Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Türkiye'nin NATO üyesi olmasının, BRICS üyeliği önünde engel oluşturmadığını söyledi.

Türkiye, BRICS ile işbirliğinin Avrupa Birliği (AB) ile yürüttüğü gümrük birliği anlaşmasına alternatif değil tamamlayıcı olduğunu vurguluyor.

Ankara, birçok farklı uluslararası örgüte katılım göstererek kendi ekonomik çıkarlarının peşinden gittiğini kaydediyor.

İran'ın kulağına hoş geliyor

Kayvan Hosseini, BBC Farsça

BRICS ile ilgili her şey İran'ın kulağına hoş geliyor.

Batılı olmayan iki nükleer gücün önderliğinde, Batı'nın egemen olduğu dünya düzenine meydan okumayı hedefleyen jeostratejik bir blok, İran'ın dini liderinin vizyonuyla yakından örtüşüyor.

Aslında Ayetullah Ali Hamaney ABD'nin doların piyasalara hakimiyeti üzerinden geliştirdiği küresel hegemonyasını BRICS daha ortaya çıkmadan önce sorguluyordu.

İran'daki İslam rejimi yönetimde olduğu sürenin çoğunda ABD'nin ve daha az ölçüde de olsa AB'nin ağır yaptırımları, varlıklarının dondurulması ve diğer ekonomik baskılarıyla karşı karşıya kaldı.

ABD dolarının küresel finans dünyasındaki merkezi rolü sebebiyle Amerikalılar işlem yapmasını zorlaştırarak İran'ın etrafında finansal bir duvar ördü.

BRICS küresel piyasaları ve serbest ticareti Batı'nın kontrolünden çıkarmayı şimdilik başarmamış olsa da, İran Cumhurbaşkanı'nın masada oturuyor oluşu rejimin Batı ideolojisine karşı kazandığı bir zaferi sembolize ediyor.

Brezilya: Etki alanını genişletiyor

Julia Brown, BBC

Brezilya birliğin kurucu ülkelerinden ve şu an gruptaki tek Latin Amerika ülkesi. 2024'te BRICS'e katılmayı planlayan Arjantin fikrini değiştirdi.

BRICS'in kuruluşundan beri bazı konular Brezilya'nın gündemindeydi, BM Güvenlik Konseyi'nin yeniden şekillendirilmesi gibi... Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın üçüncü görev dönemi başladığından beri Brezilya'nın dünyadaki etki alanını genişletmek için diğer konular da hükümetin planlarında yer aldı.

Küresel Güney'de liderlik rolü üstlenmek her zaman Lula'nın gündemindeydi ve buna ulaşmak için hükümetinin BRICS ve onun Yeni Kalkınma Bankası'na güvendiği anlaşılıyor. Bu amaçla Brezilya'nın asıl hedefi ABD dolarına olan küresel bağımlılığı azaltmak, iklim değişikliği tartışmalarına önderlik etmek ve uluslararası çatışmalarda arabulucu olmak.

Ancak 2024'te Brezilya Kazan'daki zirveye, yeni ülkelerin bloğa dahil edilmesi için temel gereklilikleri tanımlamak gibi daha somut bir hedefle katılıyor.

Brezilya hükümeti, yeni üyelerin daha dengeli coğrafi temsili ve mevcut BRICS üyeleriyle dostane ilişkiler için çabalıyor.

Bu önemli çünkü Brezilya Venezuela ve Nikaragua'nın ortak üye adaylığını veto edeceğini açıkladı. Lula'nın eski müttefikleri olan bu iki Latin Amerika ülkesiyle ilişkiler son dönemde bozuldu.


Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması ( DEPA ), dijital ticareti kolaylaştırmak ve dijital ekonomi için bir çerçeve oluşturmak amacıyla yeni bir tür ticaret anlaşmasını temsil ediyor. Şili , Yeni Zelanda ile Singapur'un ortak çıkarlarından doğmuştur. Anlaşma 12 Haziran 2020'de sanal olarak imzalandı.                             Sosa Loral Asamas (SOLORA)


Kırgızistan İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Ulan Niyazbekov, Kazak mevkidaşı Yerjan Sadenov ve Özbek mevkidaşı Pulat Bobojonov, Kazakistan'ın başkenti Astana'da bir araya geldi.

Üç ülkenin içişleri bakanları, bölgesel istikrara yönelik işbirliğini, suç örgütleri ve teröre karşı ortak mücadeleyi görüştü.

Toplantıda konuşan Bakan Niyazbekov, tek bir devletin cinayet şebekelerine yönelik mücadelesinin çoğu zaman yetersiz olduğunu belirtti.

Niyazbekov, "Suç şebekelerinin birçoğu uluslararası bağlantıya sahip. Bu tehdide karşı ortak ve uyumlu hareket edilmesi gerek. Bunun için temel koşul ülkeler arası güven." değerlendirmesinde bulundu.

Güvenlik alanı ve bölgesel istikrara yönelik işbirliğine önem verdiklerini vurgulayan ev sahibi Kazak Bakan Sadenov da sadece 2023'te komşu ülkelerin talebi üzerine aranan 125 kişinin Kazakistan'da gözaltına alınarak kendi ülkelerine iade edildiğini belirtti.

Terör ve ayrılıkçılık gibi çeşitli sorunlara karşı ortak cephe alınması gerektiğini ifade eden Özbek Bakan Bobojonov da bu konuda somut adımların atılması gerektiğini bildirdi.

Üç ülkenin içişleri bakanları, suç örgütleriyle ortak mücadele ve güvenlik alanında bilgi alışverişinin pekiştirilmesi amacıyla protokol imzaladı.  Kaynak: TRT AVAZ

Türk Bakan Kırgızistan'da Kazak Mevkidaşı ile Görüştü

Sosa Loral

Bakan Bolat, Kazakistan ile ekonomik ilişkileri değerlendirip DEPA anlaşmasını imzaladı.

TİCARET Bakanı Ömer Bolat, resmi ziyarette bulunmak üzere gittiği Kırgızistan'da Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Ulusal Ekonomi Bakanı Nurlan Baibazarov ile görüştü.

Bakan Bolat, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, "Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 13. Ticaret ve Ekonomiden Sorumlu Bakanlar Toplantısı çerçevesinde Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Ulusal Ekonomi Bakanı Sayın Nurlan Baibazarov ile bir araya geldik.

Ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri ve potansiyel yatırım alanlarını değerlendirerek, TDT bünyesinde müzakereleri tamamlanan Dijital Ekonomik Ortaklık Anlaşması'nı (DEPA) imzalama konusunda mutabık kaldık. Türk Devletler Teşkilatı çatısı altında attığımız adımlarla ve iki ülke arasında iş birliğini daha da ileriye taşımaya yönelik önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz" dedi. Kaynak: DHA 


Yenilenmiş Ürün Sistemi Ödül Aldı

SOSA LORAL

Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü tarafından devreye alınan yenilenmiş ürün sistemi, Dünya Bankası ile Uluslararası Tüketici Koruma ve Uygulama Ağı (ICPEN) tarafından verilen Tüketicinin Korunması Yarışması'nda ödüle layık görüldü.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu yarışmanın tüketicinin korunması alanında iyi uygulama, düzenleme ve sektörel uyum çalışmalarını teşvik etmek amacıyla Dünya Bankasının ICPEN ile 10 yıldır yürüttüğü Rekabet Savunuculuğu Yarışması çalışmalarını tamamlayıcı nitelikte olduğu belirtildi.

Yarışma kapsamında tüketicinin korunması alanında "başarı hikayesi" sayılabilecek ve somut çıktılar ortaya konulan çalışmalara ödül verildiği aktarılan açıklamada, "Bu kapsamda Türkiye, yenilenmiş ürün sisteminin kurulması ve geliştirilmesine yönelik olarak yurt içi paydaşlarla mevzuat hazırlama, uygulama ve izleme adımlarında yürüttüğü işbirliği sayesinde 'üçüncü taraflarla işbirliği' kategorisinde ödülün sahibi olmuştur." ifadesi kullanıldı.

"Öncü uygulamalarla tüketicilerin korunmasına devam edilecek"

Açıklamada, yenilenmiş ürün sisteminin cep telefonu ve tablet gibi ikinci el piyasasında sıklıkla alışverişe konu olan teknolojik ürünlerin belirli bir standartta yenilenmesi, ithalatın azaltılması, kullanım ömrü henüz dolmayan teknolojik ürünlerin tekrar ekonomiye kazandırılarak israfın ve çevreye verilen zararların önlenmesi amacıyla 2020 yılında Bakanlıkça devreye alındığı vurgulandı.

Uygulamanın daha da yaygınlaşması amacıyla bilgisayarlar, akıllı saatler, modemler ve oyun konsollarının da sisteme dahil edildiğine dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu ürünler Bakanlığımızca yetki verilen 22 yenileme merkezi tarafından yenilenerek güvenli ve garantili bir şekilde tüketicilerimize sunuluyor. Bakanlığımız önümüzdeki dönemde de geliştireceği öncü uygulamalarla tüketicilerin ve çevrenin korunmasına katkıda bulunmaya devam edecektir."   Kaynak: AA 

Beşiktaş - Eintracht Frankfurt Maçı Hakemleri Belli Oldu

SOSA LORAL

Beşiktaş'ın, UEFA Avrupa Ligi ikinci haftasında sahasında Alman temsilcisi Eintracht Frankfurt ile oynayacağı karşılaşmayı İskoçya Futbol Federasyonu'ndan John Beaton yönetecek.

Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'ndeki ikinci maçında 3 Ekim Perşembe günü Tüpraş Stadyumu'nda Alman temsilcisi Eintracht Frankfurt ile mücadele edecek. Saat 22.00'de başlayacak karşılaşmada İskoçya Futbol Federasyonu'ndan John Beaton düdük çalacak.

Beaton'un yardımcılıklarını Daniel McFarlane ve David McGeachie yapacak. Müsabakanın dördüncü hakemi ise Christopher Graham olacak.

Beşiktaş - Frankfurt maçında VAR koltuğunda Nicholas Walsh, AVAR'da da Steven McLean oturacak. - İSTANBUL   Kaynak: İHA


Çağla Şikel'den yazı aratmayan bikinili pozlar

SOSA LORAL

Ünlü model ve sunucu Çağla Şikel'den sonbaharın ilk günlerinde yazı aratmayan bikinili pozlar geldi. Sosyal medya hesabından havuzda çekilmiş bikinili pozlarını paylaşan Şikel, fit görüntüsüyle dikkat çekti. Yazın bitmesini kabullenemeyen Şikel'in paylaşımları takipçilerine 'yaz' nostaljisi yaşattı.

Çağla Şikel, havaların soğuduğu sonbaharın ilk günlerinde havuzlu paylaşımlar geldi. Havuz keyfi ile büyük ilgi toplayan manken, bikinisiyle verdiği pozlarla takipçilerini hayran bıraktı. Ünlü isim, düzgün fiziğiyle beğeni toplarken geçtiğimiz günlerde bir etkinlikte sunuculuk yapan Çağla Şikel, kakül modasına uyum sağlayarak yeni saç modeli ve zarafetiyle yine övgüleri topladı.

BEĞENİ YAĞMURUNA TUTULDU

Sosyal medya hesabında art arda yaptığı paylaşımlarla dikkatleri üzerine çeken Şikel, bu kez de oğulları Kuzey ve Uzay ile olan kareleriyle ilgi odağı olmaya devam ediyor. Havaların soğumasına rağmen yaza veda edemeyen ünlü isim, son olarak havuz keyfi yaptığı anları takipçileriyle paylaştı. Bikinisiyle verdiği pozlarda düzgün fiziğiyle hayran bırakan Şikel, kısa sürede beğeni yağmuruna tutuldu.   Kaynak: SonDakika

DENİB, Responsible Programı Tanıtım Toplantısını Düzenledi 

SOSA LORAL

Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB), şirketlerin ihtiyaç duyacağı danışmanlık hizmetlerine ulaşımını kolaylaştırmak üzere hayata geçirilen Responsible Programı tanıtım toplantısına ev sahipliği yaptı.

Ticaret Bakanlığı'nın Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum sağlamaya yönelik şirketlerin ihtiyaç duyacağı danışmanlık hizmetlerine ulaşımını kolaylaştırmak üzere hayata geçirdiği Responsible Programı Tanıtım Toplantısının açılış konuşmasını DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, şunları söyledi:

"Konuşmamın başında ilimizin ihracat rakamlarına değinmek istiyorum. Denizli'den 2023 yılında toplamda 4,2 milyar dolar değerinde ihracat yapıldı. 1700 aktif ihracatçımız, 25 farklı sektörde 3 bine yakın ürün grubunda 185 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Güncel verilerle ilimiz ihracatı 3 milyar doları aşmış durumda. Denizli, Türkiye genelinde 9. sırada yer alıyor. İlimiz ihracatının en önemli özelliği ise sektör çeşitliliğinin ön plana çıkması. İlimizin toplam ihracatından tekstil-konfeksiyon yüzde 33, elektrik-elektronik yüzde 19, demir ve demir dışı metaller yüzde 15, tarım yüzde 7, doğal taş yüzde 6 ve makine ve aksamları sektörü yüzde 2 pay alıyor"

"İngiltere, ABD, Almanya, İtalya ve Hollanda en fazla ihracat yaptığımız ilk 5 ülke olarak sıralanıyor" diyen Başkan Memişoğlu, "En fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülkenin ise 6'sı AB ülkesi olarak karşımıza çıkıyor. Toplam ihracatımızda AB ülkelerinin payı yüzde 50 seviyelerindeyken, lokomotif sektörümüz olan tekstil-konfeksiyonda bu oran yüzde 65'in üzerinde seyrediyor. Bu nedenle, Avrupa Birliği'nde iklim değişikliği ekseninde şekillenen tüm politikalar Denizlili ihracatçıları yakından ilgilendiriyor. Responsible Programı Tanıtım Toplantısının ilimizde gerçekleşmesi bu yüzden ayrıca önem taşıyor. Bu vesileyle organizasyon için Ticaret Bakanlığımıza, Kamu Gözetimi Kurumuna ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'ne teşekkür ediyorum. AB pazarında ihracatımızın sürdürülebilir olması adına Avrupa Yeşil Mutabakatının ihracatımız üzerindeki olası etkilerine hazırlığın öneminin farkındayız. Üretimde çevreye duyarlılığın artması firmaların ana stratejileri arasında yer almaya başladı. Ancak yeşil dönüşüm hepimizin bildiği gibi oldukça maliyetli bir süreç. Bu yüzden özellikle KOBİ düzeyinde firmalar için Bakanlığımızın destekleri ayrıca önem arz ediyor. Sürdürülebilirlik ve yeşil mutabakat başlıklarında firmalara yol haritası sunan Responsible Programına Denizli'den başvuru yapan firma sayısının yüksek olmasını, Responsible markasına hak kazanan işletme sayısında Denizli'nin ön sıralarda yer almasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zeynep Domaniç tarafından Responsible Programı tanıtımının gerçekleştirilmesinin ardından, KGK Uzmanı Tufan Göçer ile TİM Strateji ve İnovasyon Müdürlüğü Uzmanı Çağrı Köse tarafından katılımcılara program hakkında bilgi aktarıldı. - DENİZLİ

Eğriçimen ve Perşembe Yaylaları Doğal Güzellikleriyle Cezbetmeye Devam Ediyor 

SOSA LORAL

Sivas'ın Koyulhisar ilçesindeki Eğriçimen Yaylası ve Ordu'nun Aybastı ilçesinde menderesleriyle ünlü Perşembe Yaylası, temiz havası ve doğal güzellikleriyle her mevsim ziyaretçi çekiyor.

Koyulhisar ilçe merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan, sıcak yaz aylarında serin havasıyla tercih edilen Eğriçimen Yaylası, diğer mevsimlerde de günübirlik ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.

Otel, lokanta, çay evi ve piknik alanlarıyla günübirlik ziyaretçilere hizmet verilen 1800 metre rakımlı yaylaya gelenler, doğayla iç içe vakit geçiriyor.

Yaylada bazı vatandaşlar hayvancılık yaparak geçimini sağlıyor.

"Yaylanın havası, suyu çok güzel"

Yaylanın müdavimlerinden Menekşe Fırtına, AA muhabirine, Ankara'da yaşadıklarını, yaz dönemlerini eşiyle Eğriçimen Yaylası'nda geçirdiklerini söyledi.

Yaylaya 20 yıldır ilkbahar aylarında geldiklerini, sonbaharda döndüklerini anlatan Fırtına, "Yaylanın havası, suyu çok güzel. Geceleri uykusu çok güzel, insanlar yazın sıcaktan uyuyamazken biz burada rahat uyuyoruz." dedi. Fırtına, insanları yayladaki güzellikleri görmeye davet etti.

Ercan Tokatlı ise 25 yıldır ilkbahar, yaz ve sonbaharda günlerini Eğriçimen Yaylası'ndaki evinde geçirdiğini ifade etti.

Yaylanın güzelliklerinin anlatılmakla bitmeyeceğini dile getiren Tokatlı, "Gelip burada yaşamak lazım. Yazı, kışı her zaman güzel oluyor. Herkesi burayı görmeye davet ediyorum." diye konuştu.

Nermin Derebaşı da kış dönemlerinde İstanbul'da yaşadığını, diğer zamanlarda günlerini yaylada geçirdiğini söyledi.

Derebaşı, yaylanın özellikle havasıyla adeta doğal klimayı andırdığını kaydetti.

İstanbul'da yaşayan ve fırsat buldukça ailesini görmek için yaylaya gelen Gökmen Tokatlı ise Eğriçimen Yaylası'nın herkesin gelip görmesi gereken, doğal güzellikleri olan bir yer olduğunu belirtti.

Perşembe Yaylası manzarasıyla cezbediyor

Ordu'nun menderesleriyle ünlü Perşembe Yaylası, sonbaharda da yayla sakinlerini ve ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürüyor.

Aybastı ilçesinde bol oksijen, temiz hava ve yemyeşil çayırlara sahip 1500 metre rakımlı yayla, alternatif turizm arayanların rotasında bulunuyor.

Manzarasıyla ziyaretçilerini cezbeden yayla, turizmin yanı sıra hayvancılıkla uğraşan yaylacılar tarafından da tercih ediliyor.

Sakin bir ortamda huzur bulan yayla sakinleri, kışın köylerinde tüketecekleri patates, fasulye, karalahana, kabak gibi sebzeleri bahçelerinde yetiştiriyor.

Havaların soğumasıyla yayladan ayrılacak yöre sakinleri, bahçelerini düzenleyip sebzeleri toplamaya başladı.

Ailesiyle günübirlik Perşembe Yaylası'na gelen İbrahim Kırım, daha önce geldikleri yaylaya manzarasını beğendikleri için tekrar geldiklerini söyledi.

Kırım, iş stresinden uzakta enerji depoladıklarını ifade ederek, buradan döndüklerinde işe daha iyi adapte olduklarını dile getirdi.

Ziyaretçilerden Mevlüt Yücetepe ise ilk defa geldiği Perşembe Yaylası'nı çok beğendiğini belirterek, "Herkesin gelip görmesi gereken bir yer. Yaz bittiği için biraz durgun ama istediğiniz her şeye ulaşabiliyorsunuz. Burada kamp yapacağız. Kafa dinlemek, çevreyi görmek için geldik ve geziyoruz." diye konuştu.

"Buradaki sebzeleri kış yiyeceği yapıyoruz"

Yayla sakinlerinden Gül Dumurcuk da mayısta geldiği yaylada gezmenin yanı sıra bahçesinde çeşitli sebzeler yetiştirdiğini belirtti.

Burada 15 gün ya da bir ay daha kalacağını, sonrasında ilçe merkezindeki evine döneceğini anlatan Dumurcuk, eskiden hayvancılıkla da uğraştıklarını ancak eşinin vefatının ardından tek başına yapamadığı için artık sadece bahçe işleriyle ilgilendiğini kaydetti.

Ziyaretçilerden 71 yaşındaki emekli Mehmet Fidan da eşiyle kışı İstanbul'da geçirdikten sonra ilkbaharda memleketlerine geldiklerini anlattı.

Mart ile kasım ayları arasında zamanlarını köy ve yaylada geçirdiklerini ifade eden Fidan, özellikle öğleden sonra 2-3 saat yaylayı yürüyerek gezdiğini, yaylanın sağlık açısından kendisine iyi geldiğini söyledi.

Bahçe işlerini tamamlamasının ardından yayladan dönecek olan 74 yaşındaki Fatma Eren de mayıs gibi geldiği yaylada bahçesini tarım aracıyla sürdürdüğünü dile getirdi.

Eren, bahçelerine patates ektiklerini ifade ederek, "Buradaki sebzeleri kış yiyeceği yapıyoruz. Her şeyimiz kış yiyeceği oluyor. Bahçedeki ürünleri güzün götürüyoruz. Çocuklarımın kimisi İstanbul'da, kimisi Aybastı'da. Onlarla paylaşıyoruz. Burası güzel oluyor tabii. Suyu, havası temiz." dedi.

İş Makinesi Operatörü Park Halindeki Araçlara Çarptı 

SOSA LORAL

Park halindeki 4 araca çarpan iş makinesi operatörü, arkasına bakmadan kaçtı: O anlar kamerada

- Esnaf Taha Yeşil: "Hemen yola atladık, iş makinesini durdurmaya çalıştık ama durmadı"

HATAY - Hatay'da park halindeki 4 araca kullandığı iş makinesinin kepçesiyle zarar veren iş makinesi operatörü, arkasına bakmadan kaçtı. Park halindeki araçların zarar gördüğü kaza anı ve operatörün iş makinesiyle kaçtığı anlar kameraya yansıdı.

Kaza, Antakya ilçesi Akasya Mahallesi'nde yaşandı. Trafikte seyir halinde olan iş makinesi, cadde üzerinde park halinde bulunan 4 araca çarptı. Kazada araçlar hasar görürken iş makinesi operatörü olay yerinden kaçtı. İş makinesinin araçları biçtiği anlar ve operatörün kaçtığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Kazayı fark eden vatandaşların operatörü durdurmaya çalışması ise sonuçsuz kaldı. Araçları zarar gören vatandaşlar, polis ekiplerini çağırarak kazayı gerçekleştiren operatör hakkında şikayetçi oldular. Polis ekipleri, operatörü bulmak için çalışma başlattı.

"Hemen yola atladık, iş makinesini durdurmaya çalıştık ama durmadı"

Bölgede yaşanan trafik problemine ve kazalara çözüm bulunması için yetkililerden destek isteyen esnaf Taha Yeşil, kaza anını anlatarak, "İş yerinde müşterilerle ilgilenirken sesi ve gürültüyü duyduk. Dışarıya çıktığımızda kepçe 4 aracı biçmişti. Hemen yola atladık, iş makinesini durdurmaya çalıştık ama durmadı. Bilinçlimi yaptı, bilinçsiz mi yaptı bilemiyoruz. Durmaya çalıştı ama o esnada elleriyle bir şeyle uğraşıyordu. Dalmış mıydı bilmiyorum ama kaçtı gitti kepçe. Araçlarda hasar oluştu. 3 kişiydiler kepçenin üzerinde hiç durmadı, bilinçsiz yapılmamış olsa dururlardı" dedi.

Ümraniye'de 90 Bin Liralık Telefon Hırsızlığı 

SOSA LORAL

Ümraniye'de 90 bin liralık telefon hırsızlığı kamerada

İSTANBUL - Ümraniye'de müşteri kılığında telefoncu dükkanına giren bir şahıs, eline aldığı 90 bin lira değerindeki telefonları çalıp dükkandan koşarak uzaklaştı. Hırsızlık anları işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

Olay, İstanbul'un Ümraniye İlçesi, Aşağı Dudullu Mahallesi, Alemdağ Caddesi üzerinde 17 Eylül tarihinde saat 18.45'te yaşandı. İddiaya göre, kimliği belirsiz bir şahıs, bir telefon dükkanına girerek telefon almak istediğini söyledi. Bunun üzerine şahıs beğendiği toplamda 90 bin liralık iki tane cep telefonuna bakmak istedi. İş yeri sahibi telefonları şahsa verdi. Bu sırada telefonla konuşuyormuş gibi yapan şüpheli şahıs, telefon kılıfı da alacağını söyleyerek iki tane telefon kılıfı istedi. Dükkan sahibi telefon kılıflarını arka taraftan bulmaya çalıştığı sırada, şüpheli şahıs telefonları çalarak kaçtı. İşyeri sahibinin ihbarı üzerine polis olaya ilişkin inceleme başlatırken, hırsızlık anları ise işyerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı.

"Benim canım yandı, başkasının canı yanmasın"

İşyeri sahibi Hüseyin Yıldırım, "Bir gün öncesinde geldi keşif yaptı. Ben farkına varmıştım. Sonra geldi. Telefonları teslim ederken kılıf istedi. Arkamı döner dönmez, kapıdan aldı kaçtı. Arkasından gittim ama ulaşamadım. Çalışma başlatıldı. Daha bulunmadı. Polis ekipleri geldi ifademi aldılar ve güvenlik kamerası görüntülerine baktılar. İnşallah bulunur, benim canım yandı, başkasının canı yanmasın. Mağdurum" dedi.

SYS, 26 yıllık geçmişiyle Türk savunma sanayisini güçlendirmeyi ve uluslararası pazarlarda büyümeyi hedefliyor. 

SOSA LORAL

CANiK'in de bünyesinde yer aldığı Samsun Yurt Savunma (SYS) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, 26 yıl boyunca, Türk savunma sanayisi için kritik bir rol üstlenip Türkiye'nin savunma gücünü artıran projelere imza attıklarını, bundan sonra uluslararası pazarlardaki güçlerini artırarak dünya savunma sanayinde öncü bir rol oynamayı amaçladıklarını söyledi.

SYS Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, grubun 26. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu. Aral, "SYS olarak 26. kuruluş yıl dönümümüzü gururla kutlarken, geçmişten günümüze elde ettiğimiz başarılarla güçlü büyüme hikayemizi sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Aral ailesinin 75 yıllık sanayicilik geçmişinin son incisi olan Samsun Yurt Savunma olarak 1998 yılında çıktığımız bu yolculukta, ülkemize ve dünyaya savunma sanayi alanında yüksek kaliteli çözümler sunan teknoloji odaklı bir grup olarak büyümemizi sürdürüyoruz. SYS'nin ilk adımlarını atarken hedefimiz, Türk savunma sanayisinin en güvenilir ve yenilikçi oyuncularından biri olmaktı. Bugün, CANiK markasıyla dünya çapında tanınan bir silah ve teknoloji üreticisi haline geldik. 2005 yılında uluslararası pazara adım atmamız ve ürünlerimizin kalitesi yanında da dünyanın dört bir tarafında en büyük silah fuarlarında boy göstermemiz, büyümemizin önemli aşamalarını oluşturuyor. CANiK'in dünya genelinde 70'ten fazla ülkeye ihracat yapması ve başta ABD olmak üzere birçok pazarda güçlü bir yer edinmesi, markamızın küreselleşmesini sağladı. Ayrıca, 2020 yılında kurduğumuz UNIROBOTICS, 2022 yılında bünyemize katılan İngiliz AEI Systems ve son olarak da 2024 yılında üretime başlayan CANiK USA fabrikamız ile de şirketimiz, küresel bir oyuncu haline geldi. Bugün SYS Grup, CANiK Türkiye, CANiK USA, CANiK Europe, AEI Systems, UNIROBOTICS, MECANIK ve CANiK Academy gibi alanlarında lider şirketleri tek bir çatı altında toplayarak savunma sanayi ve güvenlik güçlerine geniş bir ürün ve çözüm yelpazesi sunuyor. Silah üretim kapasitemiz, dünya standartların çok ötesindeki üretim teknolojilerimiz ve mühendislik gücümüzle, yerli ve milli ürünlerimizle Türk güvenlik güçlerine de hizmet ediyoruz. 2024 yılı itibarıyla SYS, Türkiye'deki tesislerinde yıllık 450 bin adet tabanca, 6 bin adet uçaksavar, İngiltere ve Türkiye'deki tesislerinde 250 adet orta kalibre top ve İstanbul'daki tesisinde de bu silahların atış kontrol sistemlerini üretimi gerçekleştiriyor. Türkiye ve İngiltere'nin yanı sıra Amerika'daki tesisinde de 2025 yılında ayrıca 100 bin adet tabanca üretimi gerçekleştiriyor olacak. Özellikle, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ihtiyaçlarını karşılamak adına yaptığımız çalışmalar ve yeni yatırımlarımız ile milli güvenliğe olan katkılarımız artarak devam edecek. SYS, son 5 yıldır Türkiye'nin en büyük 10 savunma şirketi arasında yer almayı başarmaktadır, savunma ve havacılık ihracatında da ilk 8'de kendine yer bulmuştur. Ayrıca, Türkiye'nin tüm sektörleri kapsayan en büyük 500 sanayi şirketi arasında yer alan SYS, her geçen gün büyümeye ve ülkemize değer katmaya devam etmektedir. 26 yıl boyunca, Türk savunma sanayisi için kritik bir rol üstlendik ve Türkiye'nin savunma gücünü artıran projelere imza attık. Bu süreçte, yerli ve milli üretim anlayışını ilke edinerek, dışa bağımlılığı azaltma yönündeki stratejimizi kararlılıkla sürdürdük. Bundan sonraki hedefimiz, uluslararası pazarlardaki gücümüzü daha da artırmak ve dünya savunma sanayinde öncü bir rol oynamak. Gelecek hedeflerimizde teknoloji ve inovasyonu en üst seviyeye çıkararak savunma sanayinde liderliğimizi pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Dijitalleşme ve yapay zeka destekli üretim tekniklerine yatırımlarımızı sürdürmek, silah ve savunma teknolojilerinde geleceğin projelerine imza atmak ve dünya çapında daha fazla ülkeye erişim sağlamak vizyonumuzun temel taşlarını oluşturuyor. Bu vesileyle, SYS ailesinin bir parçası olan herkese, müşterilerimize ve iş ortaklarımıza teşekkür ediyor, gelecek yıllarda hep birlikte daha büyük başarılara imza atacağımıza olan inancımı vurgulamak istiyorum. Hep birlikte başarılarla dolu nice yıllara!" dedi. - SAMSUN

Nazillispor'un Başkanlarına Bloke Şoku

TFF 2'nci Lig Kırmızı Grup takımlarından Nazillispor'da başkanlık yapan isimler kulübün vergi borcu nedeniyle şahsi banka hesaplarına bloke konulmasının şaşkınlığını yaşadı. 2022 yılında yürürlüğe giren Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu'yla birlikte kulüp başkanları kendi dönemlerindeki borçlarından sorumlu tutulmuştu. Gelir İdaresi Başkanlığı, siyah-beyazlıların 6 başkanının hesaplarına yasa gereği kendi dönemlerindeki ödenmeyen vergi borçları nedeniyle bloke işlemi uyguladı.

Nazillispor'da geçmiş dönemde başkanlık yapmış olan Özgen Türker, Nurettin Özkat, Soner Yelkovan, Ünal Önal, Ali Ertürk ve mevcut Başkan Şahin Kaya'nın hesaplarına 13 Eylül Cuma günü bloke geldi. Nazilli Vergi Dairesi tarafından Nurettin Özkat'a 41 bin TL, Özgen Türker'e 80 bin TL, Soner Yelkovan'a yaklaşık 1 buçuk milyon TL, Ali Ertürk'e 312 bin TL, Şahin Kaya'ya 1 milyon 94 bin TL, Ünal Önal'a ise yaklaşık 3 milyon TL haciz işlemi uygulandı.

2024 ABD Seçimleri: Harris ve Trump'ın Politikaları

Harris iktidara geldiği ilk günden itibaren önceliğinin çalışan aileler için gıda ve barınma fiyatlarını düşürmek olacağını söylüyor.

Demokrat aday market alışverişinde fahiş fiyat uygulamasını yasaklamayı, ilk evini alacaklara destek vermeyi ve barınma sorununu çözmek için teşvikler sağlamayı taahhüt ediyor.

Trump "enflasyonu bitirme ve Amerika'yı yeniden uygun fiyatlı hale getirme" sözü verdi.

Cumhuriyetçi aday faiz oranlarını düşürmeyi vadediyor, ancak ABD başkanlarının böyle bir yetkisi yok.

Trump ayrıca yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesiyle barınma sektörü üzerindeki baskının azalacağını da savunuyor.

Kürtaj

Harris kürtaj hakkını seçim kampanyasının ana unsurlarından biri haline getirdi. Üreme haklarının ülke genelinde garantiye alınması için mevzuat çıkarmayı savunuyor.

Trump son haftalarda konuyla ilgili tutarlı mesajlar vermekte zorlanıyor.

Başkanlık döneminde ABD Yüksek Mahkemesi'ne atadığı üç hakim, 1973'te kürtajı anayasal hak kabul eden Rove v. Wade adlı kararın iptal edilmesinde kilit rol oynadı.

Göç

Harris, ülkenin güneyindeki sınır krizine yol açan sebepleri çözmekle görevlendirildi. Orta ve Güney Amerika'dan ABD'ye göç akışını azaltmak adına yapılacak yatırımlar için milyarlarca dolar topladı.

2023 sonunda Meksika'dan ABD'ye geçen göçmenlerin sayısı rekor kırdı, ancak o zamandan beri sayılarda azalma var. Harris, seçim kampanyasında göç konusundaki duruşunu sertleştirdi ve California'da savcı olarak çalıştığı dönemde insan kaçakçılarıyla mücadele etme tecrübesini öne çıkardı.

Trump ise sınırdaki duvarı tamamlayarak ve güvenliği artırarak sınırı kapatmayı taahhüt ediyor. Ancak Harris'in de desteklediği ve iki partiden de destek alan sert bir sınır paketine oy vermemeleri için Cumhuriyetçi siyasetçilere çağrı yaptı.

Trump ayrıca yasa dışı göçmenlere yönelik ABD tarihinin en büyük sınır dışı etme programını uygulamayı taahhüt ediyor. BBC'ye konuşan uzmanlara göre bu vaat, hukuki engellere takılabilir.

Vergiler

Harris büyük şirketlere ve yılda 400 bin dolardan (13,6 milyar lira) fazla kazanan kişilere yönelik vergileri artırmak istiyor.

Harris ayrıca çocuklu ailelere vergi desteğinin genişletilmesi gibi aileler üzerindeki vergi yükünü hafifletecek yöntemler de duyurdu.

Trump trilyonlarca dolarlık vergi indirimleri getirmeyi öneriyor. Bunlar arasında 2017'de çoğunlukla zenginlerin faydalandığı vergi indirimi programını genişletmek de var. Trump bunları ekonomik büyümeyi artırarak ve ithalat üzerindeki vergileri artırarak fonlamayı planlıyor.

Analistlere göre iki adayın planı da ABD'nin büyüyen bütçe açığını artıracak. Fakat, Trump'ın planı daha çok artıracak.

Dış politika

Harris Ukrayna'yı "ne kadar gerekiyorsa" destekleme sözü verdi. Seçilirse "21. yüzyıl mücadelesini" Çin'in değil ABD'nin kazanmasını sağlamayı taahhüt etti.

Yıllardır İsrailliler ve Filistinliler arasında iki devletli çözümü destekleyen Harris, Gazze'deki savaşın bitmesi için çağrı yaptı.

Trump ABD'yi uluslararası siyasetten soyutlayacak bir dış politika izliyor ve Washington'ın dünyadaki çatışmalardan kendini ayrı tutmasını istiyor.

Cumhuriyetçi aday, Ukrayna'daki savaşı Rusya ile müzakere ederek 24 saat içinde bitirme sözü verdi. Bu, demokratlar tarafından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i cesaretlendirici bir hamle olarak yorumlandı.

Trump kendini İsrail'in sıkı destekçisi olarak konumlandırıyor, ancak Gazze'deki savaşı nasıl bitireceğine dair çok az şey söyledi.

Ticaret

Harris, Trump'ın ithalata ek vergi getirme planını eleştirdi, bunun çalışan aileler için her haneye yılda 4 bin dolar (yaklaşık 136 bin lira) masraf çıkaracak bir ulusal vergi olduğunu söyledi. İthalatın vergilendirilmesi konusunda Harris'in daha kısıtlı bir yaklaşım benimsemesi bekleniyor.

Trump ek vergileri seçim kampanyasının ana unsurlarından biri haline getirdi. Çoğunlukla ithal ürünlere yüzde 10-20 bandında yeni vergiler getireceğini söylüyor. Çin'den gelen ürünlerdense çok daha fazla vergi almayı planlıyor.

İklim

Harris, başkan yardımcısı olarak Enflasyonu Düşürme Yasası'nın geçmesine yardım etti. Bu sayede yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar için kredi ve iade programlarına milyarlarca dolarlık fon sağlandı.

Ancak hidrolik kırma olarak bilinen kaya gazı ve petrolü çıkarma yöntemine karşı uzun süredir olan karşı duruşunu değiştirdi. Çevreciler, zararlı olduğunu söyledikleri bu yönteme karşı çıkıyor.

Trump ise Beyaz Saray'dayken enerji tesisleri ve araçların karbondioksit salımını kısıtlama gibi yüzlerce çevre koruma yasasını iptal etti.

Cumhuriyetçi aday, seçilirse Kuzey Kutbu'ndaki petrol arama faaliyetlerini artırma sözü verdi ve elektrikli araçları eleştirdi.

Sağlık

Harris, eczaneden alınan ilaçların fiyatını düşüren ve insülin fiyatlarını 35 dolar (yaklaşık bin 100 lira) ile sınırlayan Beyaz Saray yönetiminin bir parçası.

Trump, "Uygun Fiyatlı Bakım Yasası" olarak bilinen ve milyonlarca insanın sağlık sigortası sahibi olmasını sağlayan yasayı kaldırmak için başkanlık döneminde verdiği mücadeleyi tekrar etmeyeceğini söyledi.

Vergi mükelleflerinin fonladığı üreme sağlığı tedavileri için çağrıda bulundu, ancak Kongre'deki Cumhuriyetçiler buna karşı çıkabilir.

Suç

Harris, kendi savcılık geçmişiyle Trump'ın hüküm giymiş bir suçlu olmasını karşılaştırmaya çalışıyor.

Trump ise uyuşturucu çetelerini yok etme, çete şiddetini bitirme ve suçla dolup taştığını iddia ettiği Demokratların yönettiği şehirleri yeniden inşa etme sözü veriyor.

Dolar ve Euro'nun Güncel Fiyatları 12.09.2024 09:26

Dolar 34,0030 liradan, euro ise 37,4780 liradan güne başladı.

İstanbul Kapalıçarşı'da 34,0010 liradan alınan dolar 34,0030 liradan, 37,4760 liradan alınan euro ise 37,4780 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 33,99 liradan, euro ise 37,44 liradan satılmıştı. - İSTANBUL

Aliağa, Genç Kaleci Mirza Yalçın'ı Transfer Etti

TFF 3'üncü Lig 3'üncü Grup'ta yer alan Aliağa Futbol Kulübü, transferde Fatih Karagümrük'ten genç kaleci Mirza Yalçın'ı kadrosuna kattı.

Altınordu altyapısında yetişip 2021 yılında transfer olduğu Karagümrük'te geçen sezon profesyonel yapılan 17 yaşındaki file bekçisi Aliağa'ya 3 yıllık imza attı. Sarı-siyahlı kulüp transferle ilgili, "Aliağa Futbol Kulübümüz, 2024-2025 sezonu çalışmaları kapsamında, Fatih Karagümrük'ün file bekçisi Mirza Yalçın'ı 3 yıllığına kadrosuna kattı. Mirza Yalçın'a 'hoş geldin' der, şanlı formamızla başarılar dileriz" açıklamasını yaptı.

Miss Turkey 2024'te İdil Bilgen birinci oldu

Miss Turkey 2024'te dereceye girenler belli oldu. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu 24 yaşındaki İdil Bilgen yarışmanın birincisi oldu.

Miss Turkey 2024'de mücadele eden 20 genç kız birincilik için podyuma çıktı. Önceki akşam İstanbul'da bir otelde gerçekleştirilen final gecesinde jüri üyelerinin en fazla oyunu alan İdil Bilgen Türkiye'nin en güzel kızı oldu. Yarışmanın birincisi İdil Bilgen Türkiye'yi Miss World yarışmasında temsil edecek.

Türkiye'yi uluslararası arenada temsil edecek olan genç kızların belirlendiği "Miss Turkey 2024" finali İstanbul'da gerçekleşti. Geceye; sanat, cemiyet ve iş dünyasından pek çok ünlü isim katıldı. Konuklar, Türkiye'nin tescilli en güzel kızlarının belirlendiği gecede heyecana ortak oldu.

Sunuculuğunu Pınar Altuğ Atacan'ın üstlendiği gecede konukları selamlayan Miss Turkey Başkanı Can Sandıkçıoğlu, "Bugün, Türkiye'yi yurt dışında en iyi şekilde temsil edecek donanımlı Türk kızlarını seçiyoruz" dedi.

Can Sandıkçıoğlu, Sabit Akkaya, Cihan Nacar, Alex Arslan, Selen Soyder, Neşe Erberk, Berfu Yenenler, Amine Özil, Gizem Karaca ve Gürhan Sayar'dan oluşan jüri üyeleri, "Miss World" ve "Miss Supranational" yarışmalarında Türkiye'yi temsil edecek yarışmacıyı seçmek için oy kullandı.

Yarışmada 20 genç kız dereceye girebilmek için mücadele etti. Miss Turkey spor giyim sponsoru VDR ve modacı Cihan Nacar'ın tasarladığı kostümlerle podyumda yürüyen yarışmacılar davetlilerin beğenisini topladı.

Jüri değerlendirmesinde ilk 10'a giren adaylar arasında daha sonra ilk 5 belirlendi. Üçüncü aşama değerlendirmede ise 2 numaralı İdil Bilgen Miss Turkey birincisi seçildi. Miss World'te Türkiye'yi Temsil edecek İdil Bilgen'e tacını Nursena Say taktı. Miss Supranational'da Türkiye adına yarışacak ikinci güzel ise 8 numaralı 26 yaşında, Paris Scholl Of Business Uluslararası Pazarlama ve İş Geliştirme Yüksek Lisans son sınıf öğrencisi Cemre Üker oldu. Cemre Üker'e tacını Selin Erberk Gurdikyan takdim etti. Miss Turkey final gecesi Youtube kanalından canlı olarak yayınlandı.

Miss Turkey 2024'te yeni uygulamalar

"Miss Turkey" bu yıl birçok ilke de imza attı. Yarışmada üst yaş sınırının daha önce 27 olduğunu belirten Miss Turkey Başkanı Can Sandıkçıoğlu, "Miss World ve Miss Supranational'ın aldığı karara biz de uyarak bu yıl yaş aralığımızı 18-30 olarak belirledik. Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmamış Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma şartımız devam etti" dedi.

Mayolu geçiş olmadı

Miss Turkey'de mücadele eden yarışmacılar ilk kez mayolu geçiş yapmadı. Bu durumun Miss World'ün aldığı bir karar olduğunu belirten Can Sandıkçıoğlu, "Kızlarımız sadece spor ve abiye kıyafetlerle yürüdüler. Böylece fiziklerinden ziyade donanımlarını ortaya çıkartabileceğimiz mülakat sürecine daha fazla vakit ayırdık" dedi.

"Miss Universe" seçilmedi

Bu yıl yaşanan bir diğer ilk ise "Miss Universe" yarışmasında Türkiye'yi temsil edecek olan genç kızın seçilmemesi oldu. Miss Universe'nin yeni bir formata geçmesi nedeniyle bu kararı aldıklarını belirten Can Sandıkçıoğlu, önümüzdeki yıldan itibaren yine üç güzel kızın seçildiği yarışmalarda yer alınacağını söyledi. - İSTANBUL

David Beckham'ın yeni işi görenleri şaşkına çevirdi

Kariyerinde Manchester United, Real Madrid, Milan ve Paris Saint-Germain gibi dev takımlarda forma giyen David Beckham, emeklilik hayatında başlattığı çiftçilik serüveniyle dikkat çekmeye devam ediyor. Efsane futbolcu, Oxfordshire'daki çiftliklerinden kareler ve videolar paylaşarak yeni yaşam tarzıyla dikkat çekti.

ÇİFTLİK ÇOK BEĞENİLDİ

Beckham ailesi, çiftliklerinde sebze ağırlıklı tarım ve arıcılık yapıyor. Eski futbolcunun paylaşımlarında çiftlik arazisinin güzelliği sosyal medya kullanıcıları tarafından çok beğenildi.

FUTBOL SAHASI VE TÜRK HAMAMI VAR

Beckham'ın bu yeni hayat tarzı sosyal medyada çok konuşulurken çiftlik ile ilgili yeni detaylar da ortaya çıktı. Çiftliği kendi zevklerine göre restore eden Beckham'ın futbol sahası ve Türk hamamı da yaptırdığı öğrenildi. Ayrıca, tepeden çekilen görüntülerde ise futbol sahasının olması dikkatlerden kaçmadı.

ALİOS 10mg Film tablet Nedir ve Ne İçin Kullanılır

ALİOS etkin madde olarak memantin içermektedir ve demans (bunama) tedavisi için kullanılan antidemans ilaçlar grubunda yer almaktadır.

ALİOS film kaplı tablet şeklindedir. Tabletler beyaz renkli oblong ve çentikli olarak basılmıştır. Her bir kutuda 100 adet film kaplı tablet, bilister amblajı içerisinde sunulmuştur.

Memantin, anti demans ilaç grubuna dahildir ve NMDA reseptör antagonistidir. Alzheimer hastalığındaki hafıza kaybı, beyindeki mesaj sinyallerindeki bozukluğa bağlıdır. Beyinde, öğrenme ve hafızada önemli olan sinir sinyallerinin iletilmesinde görevli olan N-metil-D-aspartat (NMDA) reseptörleri yer alır. Memantin, bu NDMA reseptörlerini etkileyerek, sinir sinyallerinin iletimini ve hafızayı geliştirir.

ALİOS, aşağıdaki durumlarda kullanılır:

Orta ve şiddetli Alzheimer hastalığı tedavisinde kullanılır

MTSO Dijital Dönüşüm Yol Haritasını Hazırlıyor

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, "Sanayi ve lojistik başta olmak üzere dijital dönüşüm yol haritamızı hazırlıyoruz" dedi.

Başkan Çakır, katıldığı bir programda, MTSO'nun geleceği şekillendirmeye yönelik projelerini paylaştı. 'Gelecek aslında bugündür' anlayışıyla çalıştıklarını belirten Çakır, "İş dünyası olarak o kadar hızlı değişen bir dünyada yaşıyoruz ki artık geleceği tahmin etmek değil geleceğe hazır olmak gerekiyor. Nasıl bir geleceğe sahip olacağımız bugün yaptıklarımıza bağlı. Biz de MTSO olarak bu vizyonu gören kurumların başındayız. Bu kapsamda 'MTSO Atölye 1886' bir vizyon ürünüdür. Bir öğren-dönüş merkezi olan 'Atölye 1886' ile atılan adım her gün yeni bir yenilik ve gelecek projesi ortaya koyuyor. Bu projelerden biri de 'Mersin İlinde Geleceğin İşlerine Yönelik Teknoloji Tabanlı Uygulamalı Eğitim Merkezi Projemiz'. Mersin'de geleceğin işlerine yönelik Avrupa Birliği'nden aldığımız destekle hayata geçirdiğimiz bir proje. Burada neler yapılacak derseniz; Mersin'de hem gelecekteki üretim şeklini belirleyecek hem de geleceğin mesleklerine yönelik insan kaynağını hazırlayacak. Mersin'in bu konudaki dijital dönüşümünü hazırlayacak" dedi.

"Robotik teknolojiler insanları mesleksiz bırakmayacak"

Yüksek teknolojinin insan ihtiyacını yok edeceği yönünde karamsar düşünceler olduğunu ancak kendilerinin bunu doğru bulmadıklarını dile getiren Çakır, robotik teknolojilerin gelişeceğini ancak insanın her zaman merkezde olacağını ifade etti. Bu süreçte mesleklerin değişeceğini, yeni mesleklerin ortaya çıkacağını vurgulayan Çakır, "Tehlikeli ve ağır işleri insanlar yapmayacak. Gri yaka denilen daha çok kontrol eden operatörler olacak. Robotları tasarlayan, programlayan yöneten insanlar olacak. Robotik teknolojiler insanları mesleksiz bırakmayacak. Tehlikeli, yorucu sıkıcı işleri robotlar yapacak" diye konuştu. Bu kapsamda Atölye 1886'da robot ve kobot eğitimi verdiklerini ifade eden Çakır, "Bu, insanla robotun birlikte çalışarak birlikte hareket etmesi politikası. Yine insanın yönettiği daha ağır işleri robota verdiği bir kol olarak düşünün. Birlikte hareket ediyorlar. Birlikte paketleme yapıyorlar, imalatı yapıyorlar ama insan robot kolunu yönetiyor" ifadelerini kullandı.

"Geleceğe dair daha net planlamalar yapabileceğiz"

Verinin önemine de değinen Çakır, veri olmadan planlama yapılamadığını kaydetti. Bu çerçevede Mersin olarak önce teknolojideki durum tespitini yaptıklarını anlatan Çakır, şöyle devam etti: "Biz de firmalarımız Endüstri 4.0'da nerede onu tespit etmek amacıyla analiz çalışması yaptık. Böylece sanayideki yol haritasını nasıl oluşturabileceğimizi belirlemek istedik. Türkiye'de ilk kez bir kent kendi Sanayi 4.0 yol haritasını hazırlıyor. Sanayi ve lojistik başta olmak üzere dijital dönüşüm yol haritamızı hazırlıyoruz. Sanayi 4.0'ı hazırlarken dijital dönüşümün de bir yol haritası oluşturmamız gerekiyor. Bu çalışmalar, Mersin'in bütünsel dijital dönüşüm eylem planına da büyük destek verecek bir çalışma olacak. Elinizde doğru veri yoksa doğru dönüşemezsiniz, dönüşüm gerektiğini anlayamazsınız ve gelecek planı yapamazsınız. İşte 'Dijital Yetkinlik Dönüşümü Saha Analizi Raporu' çalışması, Mersin özelinde imalat firmalarımız başta olmak üzere dikkatli ve titiz şekilde yapılan bir analiz çalışmasıdır. Firmalarımızın dijital yetkinlik durumunu belirleyen bir saha çalışmasıdır. Artık elimizde bir veri var ve bu veriyi kullanarak geleceğe dair daha net planlamalar yapabileceğiz."

"Firmalarımızın sadece yüzde 2'si yüksek teknoloji üretim yapıyor"

Firmaların teknolojik durumu hakkında da bilgi veren Çakır, "Karnemiz maalesef çok iç açıcı değil ama durumu bilmeliyiz ki geleceği planlayabilelim. Firmaların yüzde 53'ü üretimlerinde düşük teknoloji kullanıyor. Yüzde 25'i orta düşük teknoloji, yüzde 20'si orta yüksek teknolojili üretim yapıyor. Mersin firmalarımızın sadece yüzde 2'si yüksek teknoloji üretim yapıyor. Amacımız firmalarımızın teknoloji seviyelerini bir üst seviyeye çıkartmak. Bunu yükseltmek için ne gibi çalışmalar yapacağımızı ayarlayacağız. Proje kapsamında; Türkiye ölçeğinde dijital dönüşümü destekleyecek ve geleceğin mesleklerine yönelik insan kaynağını yetiştirecek 3 ayrı laboratuvar kurulacak. Bu aynı zamanda, hayal ettiğimiz yenilikçi mesleki eğitimin destekçisi olacaktır" diye konuştu. - MERSİN

Nükleer Santraller Türkiye'yi Güçlendirecek

Sinop Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Seferinoğlu Türkiye'nin Akkuyu NGS ile başlayan nükleer yolculuğunun Sinop NGS projesiyle devam edeceğini kaydetti. Seferinoğlu, "Akkuyu ve Sinop nükleer güç santralleri devreye girdiklerinde Türkiye'nin enerji alanındaki dışa bağımlılığının azaltılmasına büyük ölçüde katkı sunacaktır. Enerji karmamızda önemli bir rol üstlenecek bu iki proje; nükleer kapasitemizin artırılmasını, yerli tedarik ve insan kaynaklarının gelişmesini, ülkemizin nükleer alanda uluslararası arenada söz sahibi olmasını ve iklim değişikliği ile güçlü mücadele etmesini sağlayacak" diye konuştu.

Seferinoğlu Akkuyu NGS'nin Türkiye'nin enerji sürdürülebilirliğinin sağlanmasında nükleer enerjiyi kullanma yolunda attığı en önemli adım olduğunun altını çizerek, "Akkuyu, Türkiye'nin gelişen ekonomisinin ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra iklim hedeflerine ulaşmayı sağlanmasında rol alacak temel güç sistemlerinden biri olacaktır. İlk nükleer güç santralinin inşa edilmesiyle birlikte ülkemizin nükleer sanayisi de gelişmeye başlamış, iş dünyasının nükleer sektöre girişi sağlanmış, nükleer ve radyasyon güvenliği alanında ulusal düzenleme altyapısında da önemli gelişmeler sağlanmıştır" ifadelerini kullandı.

Bakan Bolat, Malezya ile Ticaret Görüşmesi Yaptı

TİCARET Bakanı Ömer Bolat, Malezya İç Ticaret ve Geçim Bakanı Datuk Armizan bin Mohd Ali ile bakanlıkta bir araya geldi.

Bakan Ömer Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Bugün, Malezya İç Ticaret ve Geçim Bakanı Sayın Datuk Armizan bin Mohd Ali ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri, karşılıklı yatırımları ve ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da güçlendirebilecek fırsatları ele aldık. İç ticaret, tüketicinin korunması, piyasa gözetimi ve rekabet alanlarında iş birliğimizi artırma konusunda mutabık kaldık. Dost ve kardeş ülke Malezya ile ilişkilerimizi güçlendirmeye kararlıyız" dedi.

İnegöl Belediyesi'nden 166 Milyon TL Kaynak

Geleceğin modern İnegöl'ünü inşa ederken şehrin ihtiyaçları ve vatandaşların beklentileri doğrultusunda kendi kaynaklarının yanı sıra alternatif kaynak sağlayıcı kurum ve kuruluşlardan dış kaynak desteği de sağlayan İnegöl Belediyesi, geride kalan dönemde 166 milyon TL kaynak üretti. Bu kaynak, farklı alanlarda İnegöl halkına hizmet olarak yansıdı.

Gelecek 5 yılın planlamalarını sürdüren İnegöl Belediyesi'nin geride kalan dönemde elde ettiği mali başarı dikkat çekti. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından 5 yıllık yol haritasını belirleyen İnegöl Belediyesi, plan ve programları ışığında projelerini hayata geçirmek üzere o dönem pek çok adım attı. 2020-2024 Stratejik Planında yer alan projelerine dair ön fizibilite, fizibilite, projelendirme çalışmaları, master planlar, üst ölçekli analizler gibi birçok akademik paydaşlı çalışma gerçekleştirildi. Şehrin ve vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda ihtiyaç öncelik sıralamasına göre kısa, orta ve uzun vade şeklinde projelerini planlayarak yatırım programlarını oluşturan İnegöl Belediyesi, bu programlar doğrultusunda da alternatif kaynak sağlayıcı kurum ve kuruluşlarla yakın ilişkiler kurarak çeşitli destekler elde etti. Kültür sanat çalışmalarından, tarımsal çalışmalara, kompleks spor merkezlerine kadar birçok alanda dış kaynak desteği sağladığı görüldü.

Yalın belediyecilik uygulamasıyla 70 milyon TL tasarruf sağlandı

Halihazırda ülke genelinde bulunan 1391 Belediye içerisinde mali kaynak yönetimi ve stratejik yönetim performansı ile listenin ilk sıralarında yer alan İnegöl Belediyesi, kaynaklarını mali disiplin içerisinde verimli kullanmaya azami gayret sarf ediyor. Her yıl gerçekleştirilen bütçe planları doğrultusunda bütçenin sermaye/yatırım odaklı planlanıyor oluşu kaynak yönetiminde vatandaşın önceliklendirildiğinin göstergelerinden biri olurken, 2020 yılında başlatılan Yalın Belediyecilik çalışmaları ile çeşitli alanlarda hayata geçirdiği verimlilik analizleri ve uygulamaları neticesinde de İnegöl Belediyesi geride kalan 3 yılda 70 milyon TL muhtemel giderin önüne geçmeyi başardı.

Dış kaynaklardan 166 milyon TL kaynak üretildi

Her alanda iyileştirme, verimlilik ve sürdürülebilirlik çalışmalarına devam eden İnegöl Belediyesi'nin şehrin hızla artan nüfusu ve artan ihtiyaçlarına nitelikli cevap verebilmek adına 2020-2024 Stratejik Planı döneminde başta Bakanlıklar olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlarla yaptığı proje odaklı çalışmalar neticesinde 166 milyon TL kaynak ürettiği açıklandı.

İhtiyaç ve önceliklerimizi paydaşlarımızla belirliyoruz

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alper Taban; "Şehrimiz iktisadi gücü ve potansiyeli, stratejik konumu, marka değerleri ve sahip olduğu birçok katma değerli unsurla hızla gelişmeye devam etmektedir. Takdir edersiniz ki bu hızlı değişim ve dönüşüm süreci, birçok ihtiyacı da beraberinde getirmektedir. Bizler ihtiyaçlarımızı ve önceliklerimizi kendimiz belirlemiyoruz. Her zaman paydaşlarımızın görüşlerini aldığımız platformlarımız marifetiyle bu ihtiyaç havuzunu oluşturuyoruz. Biliyorsunuz ki şehrimize sorumluluk alanları odaklı farklı kurum ve kuruluşlar hizmet ediyor. Yönetsel alanda şehrimiz özelinde sorumlulukları en az bizim kadar çok olan Bursa Büyükşehir Belediyesi ile de ihtiyaçlarımızı ve önceliklerimizi paylaşıyoruz. Kendilerinden yatırım programlarında İnegöl'ü özel bir noktada konumlandırmaları gerektiğini sıklıkla talep ediyoruz" dedi.

AB ve dış ilişkiler ofisi kuruluyor

Kaynakların sınırlı olduğunu hatırlatan Başkan Taban, şöyle devam etti:

"Kaynaklarımız sınırlı. Sınırlı kaynakları verimli kullanmamız gerekiyor. Görev emanetimi teslim aldığımız günden bugüne hamd olsun mali disiplinden bir an olsun ayrı durmadık. Her alanda tasarruf her alanda verimlilik ilkesi ile hareket ettik. Hamd olsun doğru planlama ve sürdürülebilir yönetim anlayışımızın meyvelerini yemeye devam ediyoruz. Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu iktisadi darlıktan minimum etkilenerek gelir üretme yöntemleri geliştirmeye çalışıyoruz. Alternatif kaynak sağlayıcı kurum ve kuruluşlarımızla sürekli irtibat halindeyiz. Yatırım planlarımızı ve projelerimizi sık sık Bakanlıklar başta olmak üzere çeşitli fon sağlayıcı kurumlarla paylaşıyoruz. Geride bıraktığımız 5 yılda elde ettiğimiz 166 milyon TL bu çabamızın çıktılarından sadece bir tanesi. Yeni 5 yıllık plan dönemimiz 1 Ocak 2025 itibariyle başlayacak olup bu döneme dair dış kaynaklardan daha etkin yararlanabilmemiz adına AB ve Dış İlişkiler Ofisimizi aktif ediyoruz. Ofisimize alanında uzman iki arkadaşımızı istihdam ederek gerek yurt içi gerekse yurt dışı çağrılarını düzenli takip edecek, yatırım planlarımız doğrultusunda uygun çağrılara başvurular gerçekleştireceğiz. Yeni dönemimizde şehrimizin ihtiyaçlarına yönelik alternatif gelir üretme iştahımızı daha da artırdığımızı ifade eder, bu süreçte katkı ve desteklerini esirgemeyen tüm paydaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim." - BURSA

Yıldız Teknik zirvede

Türkiye'deki üniversiteler, öğrenci memnuniyetine göre sıralandı. Türkiye üniversite memnuniyet araştırmasına göre (TÜMA), ilk on üniversite şöyle sıralandı; 

1.Yıldız Teknik Üniversitesi 2. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 3. Abdullah Gül Üniversitesi 4. Mef Üniversitesi 5. Ege Üniversitesi 6. Ted Üniversitesi 7. Erciyes Üniversitesi 8. Hasan Kalyoncu Üniversitesi 9. İhsan Doğramacı Üniversitesi 10. Sabancı Üniversitesi

Melocan otu (diken ucu) romatizmayı gideriyor ve kanı temizliyor

Melocan otu romatizmayı gideriyor ve kanı temizliyor. Deri hastalıklarına iyi geliyor. Frengi hastalığını tedavi ediyor. Zambakgillerden olan bitkinin toksik etkisi olmadığı belirtiliyor. Melocanı, soğan ve domates ile kavurup tüketebilirsiniz. Online sitelerden, salamurası, temin edilebiliyor. Doğa içerisinden taze olarak toplanabiliyor. Ordu'da sebze pazarında kilosu 12.5 liradan tüketicilere ulaştırılmaya başlanmıştır.

Samsun'da Tarım Sektörüne Bilinçli Sulama ve Toprak Yönetimi Eğitimi Düzenlendi

Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde tarım sektörüne yönelik bilinçli sulama ve toprak yönetimi konularında bilgilendirme eğitimi düzenlendi.

Ondokuz Mayıs Yerel Eylem Grubu Derneği (OMYEGDER) tarafından İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün katkılarıyla düzenlenen eğitim programının eğitmenliğini Ondokuz Mayıs Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümünden Prof. Dr. Mustafa Sağlam yaptı.

İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde gerçekleştirilen programda, son yıllarda yaşanan kuraklıkta en temel etkenin su varlığının yüzde 80'e yakınının tarım sektöründe kullanılması ve vahşi sulama yöntemiyle su kaynaklarının azaltılması olduğu, bu nedenle özellikle damlama sulama sistemlerinin kullanılması gerektiği aktarıldı.

Program sonrasında OMYEGDER tarafından katılımcılara tarlalarında kullanabilmeleri amacıyla hediyeler verildi.

Kelkit Havzası Entegre Rehabilitasyon Projesi İçin Hazırlıklar Başladı

Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinden doğan ve 5 ilin 14 ilçesinden geçen Kelkit Çayı'nın bulunduğu Kelkit Havzasında yaşayan 2,5 milyon kişiyi etkileyecek "Kelkit Havzası Entegre Rehabilitasyon Projesi" için hazırlıklar başladı.

Kelkit Belediye Başkanlığı toplantı salonunda düzenlenen Kelkit Havzası Kalkınma Birliği Encümen Toplantısında proje masaya yatırıldı.

Toplantıda Kelkit Havzası Entegre Rehabilitasyon Projesi hakkında uzmanlar tarafından sunum eşliğinde bilgi verilerek bir sonraki toplantının proje çerçevesinde geniş katılımlı olarak Eylül ayında yapılması kararlaştırıldı.

Bölgesel kalkınma ve işbirliği amacıyla gerçekleştirilen toplantıda Kelkit Havzasında tarımsal çeşitliliğin fazla olduğu, hayvancılık faaliyetleri açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen uzun yıllardan bu yana göç veren bir havza olduğu vurgulanarak hazırlanan Kelkit Havzası Entegre Rehabilitasyon Projesiyle havzadaki doğal kaynakları yöneten ve buralarda yatırım yapan tüm Valilik kuruluşları olan resmi kurumların, birlikler ve STK'lar ile birlikte bu havzadaki yatırımları entegre bir yaklaşımla ve birliktelik içinde gerçekleştirilmesi hedeflendi.

Aydın'da 1.5 Milyon TL'lik Sahte Zeytinyağı Ele Geçirildi

AYDIN'ın Efeler ilçesinde durdurulan kargo şirketine ait minibüste, değeri 1 milyon 592 bin TL olduğu belirtilen 3 bin 980 litre sahte zeytinyağı ele geçirildi.

İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sahte zeytinyağı sevkiyatı yapılacağı bilgisi üzerine çalışma başlattı. Jandarma, Efeler Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerle harekete geçti. Kargo şirketine ait minibüs, durdurulup arandı. Araçta 3 bin 980 litre sahte zeytinyağı ele geçirildi. Toplam değeri 1 milyon 592 bin TL olduğu belirtilen sahte zeytinyağlarına el konuldu. Sahte zeytinyağların M.E. (31) tarafından Bursa ve İstanbul'da piyasaya sürülmek üzere kargo aracına yüklendiği bildirildi. M.E.'ye Aydın Vergi Dairesi tarafından 680 bin TL ceza uygulandı.

Vincenzo Montella, A Milli Takım'ın EURO 2024'teki hedefini açıkladı

A Milli Futbol Takımımızın teknik direktöü Vincenzo Montella, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası F Grubu son maçında 2-1 kazanılan Çekya maçı sonrası Instagram'da paylaşımda bulundu. Son 16 takım arasına kalan öğrencilerini kutlayan İtalyan teknik adam, ay-yıldızlıların bu turnuvadaki hedefini de açıkladı.

Montella, paylaşımında şu ifadelere yer verdi;

"TÜRK HALKININ YÜZÜNÜ GÜLDÜRMEYİ BİLDİK"

"16 yıllık bir aranın ardından 2024 Avrupa Şampiyonası finallerinde gruplardan çıkarak, tarihi bir başarı elde ettik. Çocuklarımızı ve birlikte çalıştığım tüm ekip arkadaşlarımı kutluyorum. Oyuncularımız, birlikte geçirdiğimiz 10 aylık süre zarfında birçok önemli işler başardılar ve dün Hamburg'da Çekya'yı yenerek bir kez daha Türk halkının yüzünü güldürmeyi bildiler.

"HEDEFİMİZ ÇEYREK FİNAL"

Gruptan çıktıktan sonra üzerimizden kalkan baskı sonrasında, hepimiz bu çocukların kararlı bir şekilde ilerleyebilecek yetenek ve azme sahip olduklarını biliyoruz. Bugünlük kısa bir aranın ardından, yarından itibaren Avusturya hazırlıklarımıza başlayacağız. Bu sefer hedef çeyrek final olacak."

Türkiye'de işsizlik oranı azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini duyurdu. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş grubundaki işsiz sayısı, temmuzda bir önceki aya kıyasla 112 bin kişi azalarak 3 milyon 167 bin kişi oldu.

İŞSİZLİK ORANI BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE AZALDI

İşsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşirken geçen yılın aynı ayına göre ise 0,5 puan azaldı. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7, kadınlarda yüzde 12,4 olarak tahmin edildi.

GENÇLERDE ORAN 1 PUAN GERİLEDİ

Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı, bir önceki aya göre 1 puan azalarak yüzde 16,6 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranının erkeklerde yüzde 12,2, kadınlarda ise yüzde 25 olduğu hesaplandı.

Panel: "Türk dış politikasının teoriye ihtiyacı var mı? Disiplin-pratik arasında diyalog arayışları"

Dışişleri Bakanı Başdanışmanı ve SAM Başkanı Nuh Yılmaz'ın moderatörlüğünde Bakanlık'ta düzenlenen panele, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Ersel Aydınlı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Meliha Altunışık ve Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Haluk Özdemir konuşmacı olarak katıldı.

Panelde, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Bakanlık mensupları, akademisyenler ve çok sayıda dinleyici de yer aldı.

SAM Başkanı Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, bu panelin "açılış" olduğunu ve bu tarz etkinliklere devam edeceklerini belirterek katılımcılara ve panelistlere teşekkür etti.

SAM olarak yeni düşüncelerden yararlanmak istediklerine işaret eden Yılmaz, panelde uluslararası ilişkilerdeki kavramların ihtiyaçları çözmedeki yerinin konuşulacağını kaydetti.

Yılmaz, panel serisinin düzenlenmesinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da desteği olduğunu vurguladı.


SAM-SPF Buluşması

17 Ocak 2024

Stratejik Araştırmalar Merkezi Japonya merkezli Sasakawa Peace Foundation ile çevrimiçi bir yuvarlak masa toplantısı düzenledi.

Açılış konuşmalarını SPF Direktörü Itsu Adechi, Daire Başkanı Serhad Varlı ve Diplomasi Akademisi Başkanı Mesut Özcan'ın yaptığı ve iki oturum olarak düzenlenen toplantının ilk oturumunda İsrail-Filistin çatışması ve bölgesel gelişmeler, ikinci panelinde de Çin'in dış politikası ele alındı.

İki taraftan da hem akademisyenlerin hem de diplomatların yer aldığı toplantıda teknoloji, ekonomi ve ticaretin diplomasiye olan yansımaları değerlendirildi.

Nuh Yılmaz İstanbul Üniversitesi

6 Aralık 2023 

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi (İÜEF) Sosyoloji Bölümünün düzenlediği Sosyoloji Günleri'nin 65'incisinin konuğu Dışişleri Bakanı Başdanışmanı ve Dışişleri Bakanlığı SAM Başkanı Yılmaz oldu.

İÜEF Kurul Odasında, "Cumhuriyetin 100. Yılında Filistin Meselesi" başlığıyla düzenlenen programda konuşan Yılmaz, Türkiye'nin stratejik çıkarının bölgede barış, istikrar ve refahın hakim olmasından geçtiğini ve bunun için çalıştıklarını söyledi.

Küresel sistemde yaşanan sorunların bölgedeki barış ve istikrar ortamına zarar verdiğini belirten Yılmaz, "Gazze bunun en somut örneği. Dünyada bir şeyler oluyor, herkesin vicdanını yaralıyor, herkesin bu böyle gitmez diyeceği şeyler oluyor ama buna rağmen hiçbir şey değişmiyor. Aslında küresel sistemin çalışmadığına dair bundan daha somut bir delil yok." ifadelerini kullandı.

Pratik-teori ilişkisi

Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Aydınlı, panelin düzenlemesi konusunda SAM yetkililerine teşekkür ederken panel konusunun akademisyenlerin "hep aklında olan bir mesele" olduğuna atıfta bulundu.

Pratik ile teorinin birleştirilmesi konusunun sadece uluslararası ilişkiler disiplininde değil, bütün disiplinlerin temel meselelerinden olduğuna dikkati çeken Aydınlı, bu birleştirmeye büyük ihtiyaç olduğunu aktardı.

Aydınlı, Türk dış politikasına "teori"nin lazım olduğunu ancak teoriden ziyade "kavram"a ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Teorinin anlamaya, kavramın ise anlamaya ve anlatmaya yaradığını vurgulayan Aydınlı, kavramın hayata daha yakın olduğuna işaret etti.

Ersel Aydınlı, uluslararası ilişkiler teorilerinin "krizde" olması ve siyasete etkisine ilişkin, "(Teoriler) Ne çok izah edebiliyor ne çok tahmin edebiliyor ne çok da daha önemlisi etkide bulunabiliyor." dedi.


Meliha Altunışık, Türk dış politikasını kavramsallaştırırken, Türkiye'nin nasıl bir aktör olduğu sorusunu sorduklarını belirterek "eşiktelik" kavramına değindi.

Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde nasıl bir aktör olduğunun tanımlanmasının önemine işaret eden Altunışık, Türk dış politikası çalışmalarında ilk başta incelenmesi gereken konulardan biri olduğunu vurguladı.

Altunışık, Türkiye'nin "eşiktelik" özelliğinin Türkiye'ye "ilişkilendirici ve birleştirici" rolleri de getirebileceğini aktardı.

Türkiye'nin coğrafi konumu ve tarihi dolayısıyla da orta büyüklükteki güçler arasında başka bir kategoride de değerlendirilebileceğini belirten Altunışık, karşılaştırma ve kavramsallaştırma ile çalışmanın önemine işaret ederek, bunların artması gerektiğini kaydetti.

Kavramların ikna aracı olarak kullanılması

Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Özdemir de teori-pratik ilişkisinin önemine işaret ederek teorinin "biraz soyut" kalabildiğini söyledi.

Teori ve pratik arasındaki bağlantıyı "kavramın" sağladığını aktaran Özdemir, "Önce kavramlar üreterek, kavramsal düzeyde anlamaya başlamamamız, çalışmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Özdemir, kavramların olmaması durumunda verilmek istenen mesajın "çok küçük bir kısmının" karşı tarafa aktarılabileceğini belirterek kavramların ikna aracı olabileceğine dikkati çekti.

Uzun vadeli ve tutarlı dış politikalar izlenebilmesi için bunun mutlaka kavramsal çerçeveye oturtulması gerektiğinin altını çizen Özdemir, dış politika doktrinlerinin yapılmak istenen hareketin kavramsallaştırılması olduğunu söyledi.

Teorilerle ilgili bu durumun farklı aktörlerde geçerli olduğunu kaydeden Aydınlı, "Aslında bu krizin temel sebeplerinden bir tanesi de pratikten kopuk sadece bir entelektüel egzersiz olarak da geliştirilmiş olması." değerlendirmesinde bulundu.

Aydınlı, pratik kısmında da sorun olduğunu aktararak pratikte krizi "günlüğün ötesine geçememe ve savrulamama" olarak nitelendirdi.

Pratikte "tutarlılık" sorunu olduğunu söyleyen Aydınlı, pratik ile teori arasında karşılıklı ihtiyaç olduğunu belirtti.

Aydınlı, akademide teorinin "ithal" edildiğini kaydederek teorinin batıda üretilen bir olgu olarak algılandığını vurguladı.

"Teori tartışmaları krizde"

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Altunışık ise panelin önemli bir konuyla başladığının altını çizdi.

Teori tartışmalarının "krizde" olduğunu söyleyen Altunışık, "Buna cevaben çeşitli açılımlar yapılmaya çalışılıyor." diye konuştu.

Altunışık, küresel uluslararası ilişkiler ve küresel tarih çalışmaları gibi alanların ortaya çıktığını aktararak teorinin zamandan ve mekandan bağımsız olmadığını ve farklı deneyimlerini yansıttığını söyledi.

Pratik-teori ilişkisinin de tartışılan konulardan biri olduğuna dikkati çeken Altunışık, 2000 sonrasında uluslararası ilişkilerde "pratik dönüş" akımının ortaya çıktığına işaret etti.


Haluk Özdemir, Türkiye'nin çok değişken bir coğrafyada bulunduğuna değinerek beklenmedik zamanlarda krizlerin meydana gelebildiğini söyledi.

Bu değişken ortamda teori yapmanın kolay olmadığına vurgulayan Özdemir, yakın bölgedeki süreklilik eksikliği ve istikrarsızlık gibi sorunlara işaret etti.

Özdemir, dünyadaki en önemli olayların çoğunun Türkiye'nin etrafında olduğu değerlendirmesini yaparak, bunun sürekliliğin oraya çıkmasını engellediğini aktardı.

Türkiye'nin jeopolitik konumunun da değiştiğinin altını çizen Özdemir, Türkiye'nin, birbirinden farklı uluslararası ilişkiler anlayışına sahip olan komşuları olduğunu anlattı.

Özdemir, Türkiye'nin, doğu ile batının kesişim noktasında olan ve imparatorluk geçmişi olan bir ülke olarak, bütünü anlama ve karşıtları sentezleme çabasıyla uluslararası ilişiklere dair "özgün" yaklaşımlar ortaya çıkarabileceğini de sözlerine ekledi.

Panel, soru-cevap bölümüyle sona erdi.


Bölgesel güç olma yolunda hangi ülke adım atarsa atsın bir şekilde İsrail ile karşı karşıya geleceğini ifade eden Yılmaz, "Bu istisnası olmayan bir kuraldır. Bizim coğrafyamızda yükselen her güç İsrail ile karşı karşıya gelmek zorunda. Bunun farklı nedenleri var. Bir tanesi, belli noktaya gelince adaletsizliğe karşı bir şey söylemek zorunda." değerlendirmesinde bulundu.

SAM, Bangladeş Ulusal Savunma Koleji heyetini ağırladı

Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM), 7 Mayıs 2024'te Bangladeş Ulusal Savunma Koleji heyetini Dışişleri Bakanlığında ağırladı. Ziyaret vesilesiyle Bangladeşli konuklara, ana hatlarıyla ülkemizin dış politikasını anlatan bir sunum da yapıldı.

Taha Carım Salonu'ndaki buluşmada, Dış Politika Eşgüdüm Genel Müdür Yardımcılığı Daire Başkanı Sayın Meliha Gülce Kumrulu, SAM Daire Başkanı Bilal Emre Biral tarafından konuklara takdim edildi.

Kumrulu, yaptığı sunumda, ülkemizin Türkiye Yüzyılı'ndaki stratejik dış politika hedeflerini, bölgesel barış ve güvenlik, refah ortamının geliştirilmesi, dış ilişkilerimizin yapısal zeminde güçlendirilmesi ve küresel hedeflerimizin ilerletilmesi başlıkları altında anlattı.

Kumrulu, ülkemizin dış politikada Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesi doğrultusunda bulunduğu coğrafyada da barış ve istikrara katkı sunan etkin bir güç olmayı esas aldığına dikkati çekti.

Sunumda, Ortadoğu'daki son gelişmeler, terörizmle mücadele, Rusya-Ukrayna Savaşı, Kıbrıs Meselesi'nin yanı sıra ülkemizin Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM), Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve NATO gibi uluslararası organizasyonlarla ilişkilerine de değinildi.

Bangladeşli misafirlerin sorularının da yanıtlandığı buluşma hediye teatisiyle sona erdi.

Kuraklık Ustaları Projesi Konya'da Tanıtıldı

İklime uyum ve tarımda sürdürülebilirlik için önemli bir adım olan Kuraklık Ustaları Projesi, Konya'da düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenen proje, yüzyıllardır var olan tarım bilgisini günümüz teknolojisiyle birleştirerek genç çiftçilere aktarmayı hedefliyor.

Basın toplantısında TEMA'nın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve AB Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut ile deneyimli çiftçiler bir araya geldi. Ataç, Anadolu'nun kuraklıkla mücadelesinde önemli bir rol oynayan bu projenin, iklime uyum çalışmalarına büyük katkı sağlayacağını belirtti.

AB Büyükelçisi Meyer-Landrut ise tarım sektörünün iklimden en çok etkilenen ve uyum sağlaması gereken sektörlerden biri iken aynı zamanda iklim değişikliğine ve hepimizin hissettiği etkilere katkı yapan bir sektör olduğunu ve projenin tarımın sürdürülebilirliği konusunda kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Haziran 2025 tarihine kadar sürecek proje kapsamında, deneyimli çiftçi görüşmeleri tamamlandı. Genç çiftçilerle görüşmeler ve farkındalık çalışmaları ise önümüzdeki ay başlayacak. Proje sonunda belgeseller ve çevrim içi öğrenme platformu ile derlenen bilgi yaygınlaştırılacak.

Bingöl'ün Karlıova ilçesinde 4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin derinliği 11,12 kilometre olarak açıklandı. Ekiplere şu ana kadar olumsuz bir ihbar ise ulaşmadı.

BİNGÖLLÜLER YENİ GÜNE DEPREMLE UYANDI

Türkiye'nin deprem açısından riskli illeri arasında yer alan Bingöl'de vatandaşlar yeni güne korkutan bir sarsıntı ile uyandı. Karlıova ilçesinde saat 07.42'de 4.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sarsıntıyı hisseden vatandaşlar kendilerini sokağa attı. Çevre illerin de depremi hissettiği bildirildi.

HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK YAŞANMADI

Yerin 11.12 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem için AFAD yetkilileri teyakkuza geçti. Bölgede ekiplere ulaşan herhangi bir olumsuz ihbar olmadı.

KENTTEKİ SON BÜYÜK DEPREMDE 174 KİŞİ CAN VERMİŞTİ

Kentte son büyük deprem ise 1 Mayıs 2003'te 6,4 büyüklüğünde kaydedildi. 174 kişinin hayatını kaybettiği, 520 kişinin yaralandığı depremde 625 bina çöktü veya ağır hasara uğradı.

81 İlde 81 Orman Projesi Yeniden Hayata Geçiyor

Türkiye İş Bankası ve Orman Genel Müdürlüğü iş birliğiyle 2008-2017 yılları arasında gerçekleştirilen 81 İlde 81 Orman Projesi yeniden hayata geçiyor. Ülkemizdeki ormanlık alanları çoğaltarak doğayı korumak ve toplumda çevre bilincini artırmak amacıyla başlatılan proje ile 81 ilde, 5 yıl içinde 2 milyon 200 bin fidan toprakla buluşturulacak.

Projenin yeni dönemi, TEMA'nın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ve Orman Genel Müdürlüğü İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir'in katılımıyla gerçekleştirilen bir tanıtım toplantısıyla duyuruldu.

Projenin ikinci aşamasında, 2023 – 2028 tarihleri arasında dikilmesi planlanan 2.200.000 fidanın bakım çalışmaları da 3 yıl boyunca düzenli olarak yapılacak.

Ülkemizin dört bir yanında ağaçlandırma seferberliğine dönüşen projenin ilk aşamasında, 81 ilde yaklaşık 1.500 hektar alanda 2 milyon 205 bin fidan toprakla buluştu. Bu sahalarda 5 yıl boyunca düzenli bakım yapıldı ve tutmayan, kuruyan ya da zarar gören fidanların yerine yeni fidanlar dikildi. Ayrıca proje kapsamında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 22 hektarlık alanda 35.200 fidanla 82. orman da kuruldu.

2008 – 2017 yılları arasında gerçekleştirilen 81 İlde 81 Orman Projesi'nde dikim sahalarının fidan başarı oranı %84'e ulaşarak büyük bir başarı elde etti.

Ukrayna ve Moldova, AB'ye tam üyelik müzakerelerine resmen başladı

Lüksemburg'da düzenlenen Hükümetlerarası Katılım Konferansı'nda önemli bir gelişme yaşandı. Konferans ile Ukrayna ve Moldova'nın Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri resmen başladı.

UKRAYNA'NIN AB ÜYELİK MÜZAKERELERİ RESMEN BAŞLADI

Avrupa Konseyi'nin 14 Aralık 2023'te Ukrayna ile katılım müzakerelerine başlama kararı almasının ardından bugün, dönem başkanı Belçika öncülüğündeki Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanları, Lüksemburg'da Ukrayna ile ilk kez resmi olarak müzakere masasına oturdu.

Niçin Edebiyat Klasiklerinin Yeni Çevirilerine İhtiyaç Duyuyoruz?

Gregor Samsa'nın ya da Jay Gatsby'nin maceralarının peşinde raflar arasında dolanıyorsanız çözülmesi güç bir ikilemle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu muazzam edebiyat klasiklerinin hangi versiyonunu seçeceksiniz? Zira bulunduğunuz yer donanımlı bir kütüphane veya kitapçıysa Dönüşüm ya da Muhteşem Gatsby'nin yedi farklı çevirisini bulabilirsiniz.

Burada bahsettiğimiz farklı edisyonlar değil ama daha ziyade farklı metinler, farklı kelimeler. Hem bizler Kafka ya da Fitzgerald okuduğumuzu düşünürken aslında okuduğumuz kelimeler bu iki başyapıtı Fransızcaya kazandıran Vialatte, Lortholary, Lefebvre, Llona, Wolkenstein, Jaworski gibi çevirmenlerin kelimeleridir.

O halde hangi çeviriyi tercih edeceksiniz? Çoğumuz kendimizi, frankofon klasiklerinin seçiminde bizi yönlendiren aynı kriterlere bırakırız: belli bir yayınevine ya da koleksiyona olan düşkünlüğümüz ya da fiyat ve kapak tasarımı gibi metin dışı unsurlar. Seçimlerimiz, çeviri edebiyatın görünmez figürleri ve gayri şahsi olduğunu düşündüğümüz bir temsilin sessiz aktörleri olan çevirmenlerin ününden nadiren etkilenir.

Peki ne oluyor da, bütün bu çevirmenler hep aynı metinler üzerinde bu denli telaşa kapılıyor? Makul bir soru, hele ki hâlâ çeviri için bekleyen metinlerin sayısını hesaba katarsak. Şayet asıl amaç kaynak dilde yazılan bir metni o dili bilmeyen okurlar için erişilebilir kılmaksa o zaman aynı metni yeniden çevirmenin ne anlamı var? Bugün Fransızların pek azı Dante'yi, Cervantes'i ya da Shakespeare'i yüz yıllık bir Fransızcadan okumaya gönüllüyken İtalyanlar, İspanyollar ve İngilizler kendi yazarlarını yüz yıllık bir dilden okumaya devam ediyor.

O halde niçin hâlâ yabancı dilde yazılan klasiklerin çevirisini yapıp duruyoruz? Bu sorudaki kelimelerin sırasını değiştirelim: çünkü yeniden çevirisini yapmaktan asla vazgeçmediğimiz metinler, klasik eserlerdir. Başka bir deyişle yeniden çeviri dediğimiz olgu hem paradoksaldır hem de kültür dediğimiz yapının doğasında vardır. Öyle ki, çeviri tarihi üzerine çalışan Michel Ballard bunun, çeviri tarihinin değişmez niteliklerinden biri olduğunu belirtir.

Eşitlik Birimlerinin Güçlendirilmesine ilişkin İki Yeni AB Direktifi AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanmıştır

AB genelinde eşitlik birimleri için asgari standartlar getiren ilk bağlayıcı düzenlemeler olma özelliği taşıyan (AB) 2024/1499 sayılı "Sosyal güvenlik konuları ile mal ve hizmetlere erişim ve mal ve hizmet sunumunda eşit muamele hususunda eşitlik kurumlarının standartlarına ilişkin Direktif" ile (AB) 2024/1500 sayılı "İstihdam ve mesleki konularda kadınlar ve erkekler arasında eşit muamele ve eşit fırsatlar hususunda eşitlik kurumları standartlarına ilişkin Direktif" 29 Mayıs 2024 tarihinde AB Resmi Gazetesinde yayımlanmıştır.

Sözkonusu Direktifler, eşit muameleyi teşvik etmek, ayrımcılıkla mücadele etmek ve mağdurlara destek sağlamakla görevli üye ülke eşitlik birimlerinin etkinliğini artıracak ve bağımsızlıklarını garanti altına alacak şeklîde AB genelinde asgari gereklilikleri belirlemektedir.

Düzenledikleri alanlar farklılaşmakla birlikte getirdiği asgari standartlar benzer olan iki yeni direktif üye ülkelerdeki eşitlik birimlerinin:

  • Dış müdahalelerden korunması için bağımsızlıklarının güvenceye alınması,
  • Yeterli insani, teknik ve mali kaynaklarla donatılması
  • İyi uygulama örneklerini yaygınlaştırmak, ayrımcılığı önlemek ve eşit muameleyi teşvik etmek için eşitlik birimlerinin güçlendirilmesi
  • Ulusal mevzuat ve uygulamalara uygun olarak ayrımcılık yasağı ihlali iddialarında soruşturma yürütme ve anlaşmazlık çözümüne katılma konusunda artan yetkilerle donatılmalarını öngörmektedir.

Bahsekonu düzenlemelerin AB Resmi Gazetesinde yayımlanmasının ardından, AB üyesi ülkelere ulusal mevzuatlarını direktiflerin hükümleri ile uyumlaştırmaları için 2 yıl süre tanınmıştır.

Sürdürülebilir Finans

IIF, geçiş finansmanı ve karma finansmanın temel bileşenler olduğu sürdürülebilir finansın gelişimini ve büyümesini destekleyen sermaye piyasası çözümlerini tanımlıyor ve destekliyor. Sürdürülebilir finans piyasasını küresel ölçekte ölçeklendirmek için büyük kurumsal yatırımcıların, ticari bankaların, sigorta şirketlerinin, derecelendirme kuruluşlarının ve kamu sektörü işbirlikçilerinin temsilcileriyle ortaklık kuruyor ve küresel anlamda sürdürülebilir finans piyasasını etkileyen çevresel, sosyal ve yönetişim kaygılarını ele alan resmi sektör girişimlerinin şekillendirilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca IIF, ihtiyatlı risk yönetimine, finansal istikrara ve ekonomik büyümeye öncelik veren sürdürülebilir finans politikalarını savunmaktadır.

Yatırımcılar, sürdürülebilirliği ve net sıfır ekonomiyi benimsemenin finansal bilgeliğini giderek daha fazla fark ettikçe, bu yolculuğun doğasında olan fırsatlar ve zorluklar da giderek daha belirgin hale geliyor. Araştırma ortağı Pictet Asset Management ile işbirliği yaparak, enerji geçişiyle birlikte ortaya çıkabilecek potansiyel riskler ve tehlikelere ilişkin değerli bilgiler sunuyor.

Enerji geçişleri, tarihsel olarak, rahatsız edici tavizler ve belirsiz getiriler içeren, karmaşık ve öngörülemez bir süreç olmuştur.

Geçiş için artan yatırım, daha yüksek düzeyde borçlanmayı gerektirecektir; artan borç yükleri, ülkelerin kredi profilleri üzerinde olumsuz etki yaratabilir ve küresel büyüme beklentilerini azaltabilir.

Enerjide geçişin ilk yılları "yeşil enflasyona" ve işsizlikteki artışlara yol açarak ekonomik büyümenin zayıflamasına neden olabilir.

Potansiyel varlık balonlarına yol açabilecek sermayenin verimsiz dağıtımı riski vardır ve potansiyel taktiksel yatırım fırsatları ortaya çıkabilirken, bu varlık balonlarının daha sık ve şiddetli piyasa dalgalanmalarına yol açma riski de vardır.

Yatırımcılar, enerji geçişiyle ilgili riskleri ve fırsatları tam olarak anlayarak, gerekli geçiş yatırımlarının gelişen ortamında yön bulmak için bilinçli kararlar alabilir ve hem finansal esneklik hem de olumlu çevresel etki sağlayabilir.

Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu düzenlendi

Türkiye Bankalar Birliği ve Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) iş birliğiyle, 10 Mayıs tarihinde "Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu" düzenlendi.

İstanbul Finans Merkezi, Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu'nda düzenlenen toplantının açılış konuşmalarını Uluslararası Finans Enstitüsü Başkanı Tim Adams ve Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar yaparken, Forum'a özel konuşmacı olarak katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından sunum yapıldı.

"Ekonomik Kalkınmayı Desteklemek için Sürdürülebilir Finans","Temiz Enerjiye Geçişi Hızlandırmak", "Net Sıfır Yolunda Bankacılığın Geleceği" başlıklı panellerde, Türkiye'de net sıfır geleceğe doğru uzun vadeli ve kapsayıcı ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesinde geçiş finansmanının önemi mercek altına alındı.

Forum süresince, Türkiye'de aktif olarak faaliyet gösteren finans kuruluşlarından üst düzey yöneticiler tarafından finansal sektör geçiş planlamasındaki ilerlemeyi ve elverişli bir ortam yaratmak için politika ve düzenleme konularında uluslararası uyum ihtiyaçları tartışıldı.

Geçiş finansmanı, yüksek karbon ayak izine sahip sektörlerin daha sürdürülebilir uygulamalara geçişini destekleyen dinamik bir finansal araçtır. Bu finansman türü, çelik üretiminden nakliyeye kadar çeşitli sektörlerin çevre dostu teknolojilere yatırım yapmasını teşvik eder. 

Öncelikle eğitime kaynak ayırma işinin kamuca sağlanması, eğitimde parasal kaynakların öğrenciler ve ailelerinden alınması ve eğitimden dolaylı ya da doğrudan yararlanan herkesin eğitime para harcaması gerektiği görüşüdür ve buna da karma finansman denmektedir.

"Sürdürülebilir finans nedir?" sorusunda genellikle akla çevresel ve ekolojik konular gelir. Ancak finansal dünya için de bu kavram büyük önem taşır. Sürdürülebilir finans; kişilerin, şirketlerin veya ülkelerin ekonomik olarak uzun vadede kendilerini ayakta tutabilme yeteneklerini ifade eder.

Net sıfır emisyon, yeşil alanların ve denizlerin karbon yutma kapasitesi ile insan kaynaklı seragazı emisyonlarının eşit düzeye gelmesi ve dolayısıyla atmosferdeki sera gazlarının artmayacağı bir dengenin kurulması anlamına gelir.

Temiz enerji, yenilenebilir ve sıfır emisyon üreten kaynaklardan elde edilen ve kullanıldığında atmosferi kirletmeyen çevre dostu enerji türüdür. Aynı zamanda, enerji verimliliği sonucu tasarruf edilen enerjiye de verilen addır. 

Kalkınma ve kentsel çalışmalar uzmanı Karl Seidman, ekonomik kalkınmayı "bir topluluk veya bölge için gelişmiş ve geniş çapta paylaşılan ekonomik refah ve yaşam kalitesi oluşturmak için fiziksel, insani, finansal ve sosyal varlıklar yaratma ve kullanma süreci" olarak özetler. 

Ekonomik kalkınmanın ölçülmesinde genellikle; GSMH ve kişi başına GSMH, Satın Alma Gücü Paritesi ve İnsani Gelişmişlik Endeksi kullanılmaktadır.

Ekonomik kalkınmanın en önemli faktörü bir ülkenin kendi öz varlıkları ve üretiminin artmasıdır. Ekonomik büyümenin kalkınmaya direk olarak katkı sağlaması için özel sektördeki istihdamın gelişmesinin yanı sıra ihracatında artması gerekmektedir. Ekonomik kalkınma iş gücünün artması ile gerçekleşebilecek bir durumdur.

Kalkınma planı, Türkiye'de 1963 yılından itibaren devlet tarafından hazırlanarak ekonomi, sağlık, eğitim, ulaşım, sosyal güvenlik, adalet, vb. konularda gelişme ve kalkınmayı hedefleyen ve kamuda uygulanacak siyaseti belirleyen plandır. Kalkınma planları Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanır.

  • Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma Programı (2021-2023)
  • Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma Programı (2021-2023)
  • Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma Programı (2021-2023)
  • Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma Programı (2021-2023)

Prof. Dr. Ahmet Taşağıl "Tarihte Türk Boyları" Konferansı

Türk Tarih Kurumu, kurulduğu günden itibaren Türk ve Türkiye tarihi alanındaki bilimsel çalışmaları yanı sıra kültür ve sanat alanlarında da faaliyetlerini sürdürmektedir. TTK'nın banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bilim, kültür ve sanat alanlarına verdiği değeri miras alan kurumun Cumhuriyetin 100. yılı vesilesiyle düzenlemeye başladığı Bilim, Kültür ve Sanat Konferansları ile bu alanlardaki konular kapsamlı bir şekilde ve geniş bir zaman aralığında ele alınmakta, ülkenin bilim, kültür ve sanat alanlarındaki birikimi değerlendirilmeye açılmaktadır.

Konferans serisi kapsamında, 28 Haziran Cuma günü Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, "Tarihte Türk Boyları" başlıklı bir konferans verecektir.

Saat 15.00'te TTK'nın konferans salonunda gerçekleşecek etkinlik halkın katılımına açıktır.

PROF. DR. AHMET TAŞAĞIL

Prof. Dr. Ahmet TAŞAĞIL, lisans eğitimini 1985 senesinde, doktorasını ise 1991 yılında İstanbul Üniversitesinde "Göktürkler (542-630)" adlı tezi ile tamamladı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümünde araştırma görevlisi, yardımcı doçent, doçent ve profesör olarak görev yaptı. Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinde Dekanlık, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi'nde Araştırma Uygulama Merkezi Müdürlüğü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde Rektör Yardımcılığı ve Anabilim Dalı Başkanlığı gibi idari görevlerde bulundu. 2015 yılından beri Yeditepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde görev yapmaktadır. Taşağıl, İslam Öncesi Türk Tarihi, Orta Asya Tarihi, Türk Kültür Tarihi üzerine çalışmalar yürütmektedir. Eserlerinden bazıları: Bozkırın İlk İmparatorluğu Hunlar, Gök Börü'nün İzinde: Kadim Türk Topraklarında, Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları (M.Ö.III-M.S.X. Asırlar), Kök Tengri'nin Çocukları.

Ajanslar, en büyük ve en karmaşık bankalar için çözüm planı incelemesinin sonuçlarını açıkladı

Federal Mevduat Sigorta Kurumu ve Federal Rezerv Kurulu 21 Haziran'da, en büyük ve en karmaşık sekiz bankanın Temmuz 2023 karar planı sunumlarını ortak olarak inceledikten sonra Bank of America, Citigroup, Goldman Sachs ve diğer bankaların planlarında bir zayıflık tespit ettiklerini duyurdu. Ajanslar diğer bankaların planlarında herhangi bir zayıflık tespit etmedi.

Yaşayan vasiyetnameler olarak da bilinen çözüm planları, bir bankanın maddi mali sıkıntı veya başarısızlık durumunda iflasın düzenli bir şekilde çözümlenmesine yönelik stratejisini tanımlamalıdır. Kuruluşlar, Bank of America, Goldman Sachs ve JPMorgan Chase'in 2023 planlarında tespit edilen her zayıflığın bir "eksiklik" olduğunu ortaklaşa belirledi. Eksiklik, planın fizibilitesine ilişkin soruları gündeme getiren bir zayıflıktır.

Ajanslar, Citigroup'un sunduğu 2023 planında ortaklaşa bir zayıflık tespit etti, ancak bunun ciddiyeti konusunda farklı sonuçlara ulaştı. FDIC, Citigroup planının güvenilir olmadığına veya ABD İflas Kanunu kapsamında düzenli bir çözümü kolaylaştırmayacağına karar verdi ve zayıflığı bir "eksiklik" olarak değerlendirdi. Kurul, zayıflığın yalnızca bir eksiklik olduğu sonucuna vardı. Ajansların çözüm planlama kuralına göre, bir kurum çözüm planında eksiklik bulurken diğer kurum da eksiklik bulduğunda planın eksik olduğu kabul edilir. Sonuç olarak Citigroup'un 2023 planının eksik olduğu değerlendiriliyor. Ajanslar ayrıca daha önce Citigroup'un 2021 planında veri kalitesi ve veri yönetimiyle ilgili bir eksiklik tespit etmişti ve bu eksiklik halen devam ediyor.

Kurumlar, sekiz bankanın her birine, bankaların çözüm stratejileri ve yeteneklerinin sürekli geliştirilmesine yönelik alanları belirleyen geri bildirim mektupları gönderdi. Belirlenen bir eksiklik bulunan dört banka için mektuplar, eksiklikle sonuçlanan spesifik zayıflıkları ve kurumların ihtiyaç duyduğu iyileştirici eylemleri tanımlamaktadır. Eksiklikler, 1 Temmuz 2025 tarihine kadar yapılacak olan bir sonraki çözüm planlarında ele alınacaktır. Geri bildirim mektuplarında ayrıca her bankanın, 2025 çözüm planı sunumunda, acil durum planlaması ve çözümü yürütmek için gerekli yabancı hükümet eylemlerini alma konularını ele alması gerektiği belirtilmektedir.

Bakan Tekin, Kanal 7 'de eğitim gündemini değerlendirdi


Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kanal 7 televizyonunda canlı yayınlanan Başkent Kulisi programında eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Yeni eğitim öğretim döneminde sınıf tekrarı ve devamsızlıkla ilgili yapılan yeni düzenlemelerle ilgili görüşü sorulan Tekin, tüm bu taleplerin öğretmenlerden geldiğini anlattı.

Yusuf Tekin, "Bir yılın sonunda devamsızlıkta çok ciddi mesafe katettik. Yani yüzde 30'a yakın devamsızlık oranlarında azalma ortaya çıktı." diye konuştu.

Türkçe derslerinde çocukların kendilerini daha fazla kelime kullanarak ifade edebilmelerini, daha iyi anlatımlar yapmalarını istediklerini ve bu konuda önlemler aldıklarını hatırlatan Tekin, başlangıçta öğrencilerin alınan bu karara biraz tepki gösterdiğini fakat yıl sonu itibarıyla okulları ziyaretlerinde "İyi ki yaptınız." söylemleriyle karşı karşıya kaldıklarını aktardı.

Tekin, uluslararası arenada İngilizce becerilerini tespit edebilecek sınavlar bulunduğunu ancak Türkçe becerilerinin ölçüleceği uluslararası bir sınav olmadığını dile getirerek, bu konuda uluslararası onay aldıklarını ve Bakanlık olarak bunu ölçebilecek durumda olduklarını söyledi.

"Yeni müfredatla ilgili kitaplar, eylül itibarıyla hazır olacak"

Bakan Tekin, yeni müfredata ilişkin soru üzerine, programı değişen 26 dersle ilgili ders kitap yazım sürecinin devam ettiğini, eylül ayı itibarıyla bütün kitapların hazır hale geleceğini bildirdi.

Bütün öğretmenlerin yarından itibaren mesleki çalışma programlarının başlayacağını hatırlatan Tekin, "Burada da bütün öğretmenlerimize değişen müfredatla ilgili genel bir bilgilendirme ayrıca yapacağız ama 720 bin öğretmen önümüzdeki yıl yeni müfredata göre ders okutacak, öğretmenlik yapacak arkadaşlarımız da yeni müfredatla ilgili olarak bir eğitim süreci alacaklar." ifadesini kullandı.

Tekin, tarih derslerinde Cumhuriyet ile Osmanlı arasındaki köprüyü oluşturmaya çalıştıklarına yönelik sözlerinin anımsatılması üzerine, "Dünyada hemen hemen çok az sayıda millete nasip olmuş binlerce yıllık devlet geleneğine sahip bir topluluğuz. Türk milletinin böyle bir yapısı var. Niye biz bunu bir noktada kopartıp bütün bu geçmişi inkâr ederek bu zenginliğimizden vazgeçelim?" değerlendirmesinde bulundu.

"Çevrim İçi Edebiyat Konferansları" Doç. Dr. Nuri SAĞLAM: Bir Mizaç, Bir Sanatkâr Tevfik Fikret

Türk Dil Kurumu tarafından düzenlenen ve yıl boyunca sürecek "Çevrim İçi Edebiyat Konferansları"nın onuncusu 12 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirildi.

Etkinlik kapsamında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuri SAĞLAM, "Bir Mizaç, Bir Sanatkâr Tevfik Fikret" başlıklı bir konferans verdi.

Türk Dil Kurumunun Youtube kanalından canlı olarak takip edilen konferans, Türk Dili Dergisi Yazı Kurulu Üyesi Doç. Dr. Tayfun HAYKIR tarafından yönetildi.

Doç. Dr. Nuri SAĞLAM yaptığı konuşmada, kültür, edebiyat ve siyaset tarihimizin müstesna şahsiyetlerinden Tevfik Fikret'in edebî kişiliğini, sanatını ve düşünce evrenini ele aldı. SAĞLAM, Tevfik Fikret'in hayatı ve ailesi hakkında bilgiler verdikten sonra şairin eğitim hayatı, şiirleri ve Servet-i Fünun edebiyatındaki yeri üzerinde durdu.

Tevfik Fikret'in edebî hayatına Galatasaray Sultanisinde başladığını aktaran SAĞLAM, yazı ve şiirlerini yayımladığı dergiler ile kullandığı mahlas ve imzalardan söz etti. Doç. Dr. SAĞLAM, Tevfik Fikret'in 1896 yılından itibaren Servet-i Fünûn dergisinin yazı işleri sorumluluğunu üstlenerek yeni bir edebî safhaya adım attığını ifade etti.

Fikret'in hayatına ve mizacına ışık tutan şiirleri hakkında da konuşan SAĞLAM, şairin hayat karşısında takındığı tavrı ele aldı. SAĞLAM, Fikret'in Servet-i Fünûn Dönemi'nde yayımladığı bütün aşk şiirlerine hâkim olan "hayal" imgesinden bahsederek bu "hayal"in şair için hususi ve hakiki olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. SAĞLAM konuşmasında, Tevfik Fikret'in Batı edebiyatından yaptığı şiir çevirilerinden de bahsetti ve Fikret'in eserleri ile kişiliği ve hayatı arasında yer yer var olan ahenklerden de söz etti.

Canlı yayın üzerinden gelen soruların cevaplanması ile sona eren programı, Youtube sayfasından izleyebilirsiniz.

EYT'siz erken emeklilik müjdesi! Birikmiş primleri tek seferde ödeyerek emekli olun!

SGK, çalışma hayatı boyunca ikramiye ödeyenlerin erken emekliliğine yönelik yeni bir düzenleme yapıyor. Bu düzenleme, prim borcuyla karşı karşıya kalan vatandaşların, tek ödeme yaparak emeklilik hakkı elde etmelerini sağlayacak. Özellikle prim gün sayısını tamamlayamayanlar için büyük bir fırsat sunuluyor.

Prim Gün Sayısı ve Ödeme Koşulları Kadın ve erkekler için prim gün sayısı farklılık göstermekte:

SSK Çalışanları: 5.000 ile 5.975 arasında prim gününü tamamlamalı.
Bağ- Kur Çalışanları ve Memurlar: Kadınlar: 7.200 prim gününü tamamlamalı.
Erkekler: 9.000 prim gününü tamamlamalı.
Bu aşamayı tamamlayamayanlar için SSK'lılarda 3.600 gün, Bağ-Kur'lularda ise 5.400 gün gibi kısmi emeklilik imkanı bulunuyor. Ancak burada belirtilen yaş şartına da uyulması gerekiyor.

Toplu Ödeme İmkanı Emeklilik koşullarını tamamlayamayan bazı sigortalılar, toplu ödeme yaparak emeklilik hakkı kazanabilecek. SGK'ya başvuran kişiler, birikmiş primlerini tek seferde ödeyerek emekli olma fırsatından yararlanabilirler. Ölüm halinde bu imkan, hak sahibinin yakınlarına tanınır.

Sık Sorulan Sorular
1. Toplu Para İadesi ile Nasıl Emekli Olunabilir? SSK ve Bağ-Kur'dan yararlananların toplu para alabilmeleri için sigortalı olmamaları veya kendi işini yürütmemeleri gerekiyor. Ayrıca emekli maaşı da ödenmiyor.

2. Emekli Olamayanlar Primlerini Geri Alabilir mi? Emeklilik sigortasını tamamlayamayanlar, sosyal sigorta merkezine veya İl Yönetim Kuruluna belge göndererek ödenen primlerin iadesini alabilirler.

3. Hangi Primler Geri Verilir? 4A (SSK) çalışanlarına 2008 öncesi işçi ve işveren primleri, 2008 sonrası ise sadece iade primleri ödeniyor. 4B (Bağ-Kur) üyelerine ödedikleri sigorta primlerinin tamamı tarih fark etmeksizin iade ediliyor. Bu primlere maluliyet, yaşlılık ve ölüm sigortaları dahildir. Kısa vadeli sigorta ve genel sağlık sigortası primleri iade edilmez.

4. Ödemenin Tamamını Alanlar Bu Primleri Sonraki İhtiyaç Durumunda Emeklilikte Kullanabilir mi? 5510 sayılı Kanuna göre, toplu ödeme alarak yardımları kesilenler, yazılı talepte bulunmaları halinde primleri güncellenmiş tutarlarla tekrar ödeyerek emeklilik hakkını geri kazanabilirler.

Bu düzenlemelerle SGK, erken emeklilik için yeni bir kapı aralıyor ve prim borcu olan vatandaşlara toplu ödeme ile emeklilik imkanı sunuyor. Bu fırsattan yararlanmak isteyenlerin SGK'ya başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

Mersin'de hafif ticari araçla çarpışan motosikletin sürücüsü yaralandı

Şehitler Tepesi Mahallesi'nde, sürücüsü henüz belirlenemeyen 33 ATR 757 plakalı hafif ticari araç, park halindeyken yola çıktığı esnada Orhan D. idaresindeki 33 AUL 058 plakalı motosikletle çarpıştı.

EURO 2024'e saatler kala Fransa'da kriz! 4 futbolcu antrenmana çıkmadı

Almanya'da düzenlenecek olan 2024 Avrupa Şampiyonası'nın başlamasına saatler kala turnuvanın favori takımlarından olan Fransa'da adeta kriz çıktı. Kylian Mbappe ve Kingsley Coman bugünkü antrenmana çıkmazken, Ibrahima Konate ve Aurelien Tchouameni de çalışmayı yarıda bıraktı.

MBAPPE VE COMAN ANTRENMANA ÇIKMADI

The Athletic'de çıkan habere göre Fransa kaptanı Kylian Mbappe ve forvet Kingsley Coman, 17 Haziran Pazartesi günü Avusturya'ya karşı oynayacakları Euro 2024 açılış maçı öncesinde bugün yapılan antrenmana çıkmadı. 25 yaşındaki Mbappe takımın geri kalanından ayrı olarak kapalı alanda bireysel çalışma yaparken, 28 yaşındaki Coman hastalığı nedeniyle antrenmanı kaçırdı.

SPK, Seğmen Kardeşler Gıda ve Efor Çay'ın halka arzına onay verdi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Seğmen Kardeşler Gıda Üretim ve Ambalaj Sanayi AŞ'nin pay başına 30 liradan ve Efor Çay Sanayi ve Ticaret AŞ'nin pay başına 14,50 liradan ilk halka arzını onayladı.

Açıklamaya göre Seğmen Kardeşler halka arzında mevcut ortaklardan Reyhan MOLLAOĞLU'na ait 2.000.000 TL nominal değerli, Yusuf SEĞMEN'e ait 2.000.000 TL nominal değerli, Emine SEĞMEN'e ait 2.000.000 TL nominal değerli, Oya YENER'e ait 2.000.000 TL nominal değerli, Meral YILDIRIM'a ait 2.000.000 TL nominal değerli, Neval ELALDIRSIN'a ait 2.000.000 TL nominal değerli, Nihal ÖZCANLI'ya ait 2.000.000 TL nominal değerli, Ömer SEĞMEN'e ait 2.000.000 TL nominal değerli, Gülsen SEĞMEN'e ait 2.000.000 TL nominal değerli, Birsen YAKA'ya ait 2.000.000 TL nominal değerli, Beyhan DEĞERLİ'ye ait 2.000.000 TL nominal değerli ve Ayhan SEĞMEN'e ait 2.000.000 TL nominal değerli payların satışı gerçekleştirilecek.

Efor Çay halka arzında ise İbrahim AKKUŞ'a ait 27.000.000 TL nominal değerli paylar halka arz edilecek.

Çan2 Termik AŞ'nin 7 milyon lira tutarındaki bedelsiz pay ihracına onay veren Kurul, Turkrent Operasyonel Kiralama AŞ'nin 250 milyon lira, Q Yatırım Bankası AŞ'nin 500 milyon lira, Tv8 Tv Yayıncılık AŞ'nin 600 milyon lira ve Destek Yatırım Bankası AŞ'nin 250 milyon lira tutarındaki borçlanma aracı ihracı başvurularına onay verdi. 

Bakan Şimşek borsadan alınacak vergiyle ilgili kararı duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, borsa işlemlerine getirilmesi beklenen işlem ücreti çalışmasıyla ilgili sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Şimşek, "Borsaya yönelik taslak vergi çalışmasını yeniden değerlendirmek üzere bir süreliğine erteliyoruz." ifadelerini kullandı. 

İsrail'den Lübnan'a saldırı! Çok sayıda yaralı var

İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki 3 katlı bir binaya düzenlediği hava saldırısında ölü ve yaralıların olduğu belirtildi.

Lübnan resmi ajansı NNA'nın geçtiği habere göre, İsrail ordusuna ait hava araçları Lübnan'ın Sur kentinin doğusundaki Deyr Kanun en Nehr ve Cannata beldesi arasındaki 3 katlı bir eve hava saldırısı düzenledi.

7 SİVİL YARALANDI

NNA daha sonra geçtiği haberde, İsrail'in hedef aldığı binanın çökmesi sonucu ilk belirlemelere göre 7 sivilin yaralandığını ve yaralıların Sur kentindeki hastaneye sevk edildiklerini aktarıldı. Saldırı sonucu 3 katlı binanın tamamen yıkıldığı, bina sakinlerinin kurtarılması için olay bölgesine ambulanslar ve arama kurtarma ekiplerinin sevk edildiği kaydedildi.

Öte yandan Lübnan yerel medyasının geçtiği haberlere göre İsrail saldırısı sonucu ölü ve yaralıların olduğu belirtilirken, ölenlerin sayısı ve kimlik bilgileri hakkında detay paylaşılmadı. Saldırıya ilişkin İsrail ordusu ve Lübnan makamları tarafından henüz bir açıklama yapılmadı.

ABD ve Ukrayna arasında 10 yıllık güvenlik anlaşması imzalandı

ABD Başkanı Joe Biden ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, İtalya'daki G7 Zirvesi marjında, iki ülke arasında 10 yıllık yeni bir savunma iş birliği anlaşmasına imza attı.

RUSYA DIŞINDAKİ VARLIKLARIN DONDURUMASIYLA UKRAYNA'YA 50 MİLYAR DOLAR FON

İtalya'nın Fasano bölgesinde G7 Liderler Zirvesi marjında bir araya gelen ABD Başkanı Biden ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ortak bir basın toplantısı düzenledi. Ortak basın toplantısının başında ABD ile Ukrayna arasında 10 yıllık savunma işbirliği anlaşmasına imza atan iki lider, anlaşmanın hem NATO'nun güvenliği hem de Ukrayna'nın savunma zemini için önemine vurgu yaptı.

Biden, anlaşmayla ilgili konuşmasında, Rusya'ya ait Rusya toprakları dışındaki bazı finansal varlıkların dondurularak bu fonun 50 milyar dolarının Ukrayna lehine kullanılması yönündeki kararı överek bu şekilde Ukrayna'ya daha fazla yardımcı olabileceklerini belirtti.

BIDEN'DAN ABD ASKERİ GÖNDERMEDEN DESTEĞE DEVAM MESAJI

"Bizim amacımız, Ukrayna'nın savunma ve caydırıcılık kapasitesini uzun vadede artırmaktır, Ukrayna'nın gelecekteki saldırganlıklara karşı kendi kendini savunma yeteneğine kavuşmuş olmasını istiyoruz." değerlendirmesini yapan Biden, bu ülkeye Amerikan askeri göndermeden silah, mühimmat ve diğer desteklerle yardım edeceklerini ifade etti.

Biden, Zelenskiy ile imzaladıkları savunma anlaşmasının bir barış taahhüdü olduğunu ve bunun Birleşmiş Milletler (BM) Anlaşması'na ve ülkelerin egemenliği ilkesine uygun olduğunu kaydetti.

Altının gram fiyatı yatay seyirle başladı.

Altının gramı, güne yatay seyirle başlamasının ardından 2 bin 410 lira seviyesinde işlem görüyor. Altının dün ons fiyatındaki yükselişe paralel artan gram fiyatı, günü yüzde 0,3 yükselişle 2 bin 410 liradan tamamladı.

Galatasaray, Victor Nelsson ile yollarını ayırıyor.

Galatasaray, Victor Nelsson ile yollarını ayırma kararı aldı. EURO 2024 sonrası takımdan ayrılacağı belirtilen Nelsson'un İspanyol futbol devi Sevilla ile anlaşma sağladığı konuşuluyor. Galatasaray ve Sevilla arasındaki transfer pazarlıklarının son aşamada olduğu ve kısa süre içerisinde anlaşmanın sağlanacağı bildirildi.

Akçakoca Lisesi Öğrencileri Yıl Sonu Sergisi Düzenledi.

Düzce'nin Akçakoca ilçesinde bulunan Akçakoca Lisesi öğrencileri tarafından yıl sonu sergisi düzenlendi. Sergide, öğrencilerin el sanatları, heykel, resim ve giyim alanında tasarladığı ürünler sergilendi. Sergi, 2 gün boyunca ziyaret edilebilecek.

Dün geceye damga vurdu! Ronaldo'dan inanılmaz gol.

EURO 2024 öncesi hazırlık maçında Portekiz, İrlanda'yı 3-0 mağlup etti. A Milli Takım'ın EURO 2024 rakiplerinden olan Portekiz, 18. dakikada Joao Felix'in golüyle ilk yarıyı 1-0 önde kapattı. 39 yaşındaki yıldız futbolcu Cristiano Ronaldo, 50 ve 60. dakikalarda attığı gollerle farkı üçe çıkardı. Maçta başka gol olmayınca Portekiz, karşılaşmadan 3-0 galip ayrıldı.

Sultangazi Belediyesi Bilim ve Kültür Merkezi'nde Mezuniyet Töreni Düzenlendi.

Sultangazi Belediyesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bilim ve Kültür Merkezi'nde eğitim alan öğrenciler için mezuniyet töreni düzenlendi. Programda sergi ve müzik korosu gibi etkinlikler de yer aldı. Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, eğitimin önemine vurgu yaparak, bilim merkezine verdikleri önemi belirtti. Törende öğrencilere sertifikaları takdim edildi ve yapılan çalışmalar sergilendi.

YURTİÇİ KARGO, "OPERASYON KABİLİYETİMİZİ ARTIRDIK"

Kurdukları 458 Direkt Dağıtım Noktası ile operasyon kapasiterini üst seviyelere çıkardıkları söyleyen Kuru, "Her zaman kargo yoğunluğunun en üst seviyelerde yaşandığı dönemlere hazırlıklı olmak amacıyla hayata geçirdiğimiz projelerden biri olan Direkt Dağıtım Noktalarının çalışma prensibini de buna göre özel olarak kurguladık. Müşteri kabulünün ve kargo alımının yapılmadığı Direkt Dağıtım Noktalarında e-ticaret siparişlerinin hızlı bir şekilde dağıtıma çıkmasını ve müşterilerimize ulaştırmayı amaçladık. Özellikle pandemi döneminde ve e-ticaret alışverişlerinin arttığı kasım kampanyalarında kargo dağıtımında sürekliliği sağladık. Kargo kapasitemizi artırmak amacıyla önemli bir projenin daha startını verdik. Gelecek yıl hizmet vermeye başlayacak olan otomasyon sistemine sahip transfer merkezi ile dünyada sayılı merkezler arasında girecek olan transfer merkezini ülkemize kazandıracağız. Bu merkezde saatte 30 bin kargonun işlenecek ve sektörün kapasitesini ciddi oranda artıracak" ifadelerini kullandı.

Japon devinden Bitcoin hamlesi

Tokyo merkezli yatırım şirketi Metaplanet Inc., 250 milyon yen (yaklaşık 1,58 milyon dolar) değerinde Bitcoin satın aldı. Bu alım, şirketin hisselerinin Tokyo borsasında yüzde 9,88 oranında değer kazanmasını sağladı. Metaplanet, toplamda 23,351 Bitcoin daha alarak Bitcoin portföyünü 141,07 BTC'ye (9,54 milyon dolar) çıkardı. Şirketin hisse senedi fiyatı, Salı günü kapanışta 89 yen seviyesine ulaştı.

İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Arasındaki Ticaretin Artırılması Hedefleniyor

Ticaret Müzakereleri Komitesi 3'üncü Bakanlar Toplantısı'nda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkeleri arasındaki ticaretin artırılması hedefine vurgu yaptı. Bolat, İsrail'in insan haklarına aykırı saldırılarına karşı birlik olunması çağrısında bulundu ve yeni bir müzakere dönemini hedeflediklerini belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin yeni fırsatları ortaya koyma konusunda kararlı olduğunu ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın küresel ticarette öncü bir rol oynamaya devam edeceğini ifade etti.

Yunanistan'da sıcaklardan dolayı Antik Akropolis alanı ziyaretçilere kapatıldı ve okullar tatil edildi.

Yunanistan bu yazın ilk sıcak hava dalgasıyla karşı karşıya. Antik Akropolis turistik alanı kapatıldı, okullar tatil edildi ve Atina genelinde sağlık görevlileri görevlendirildi. Sıcaklıkların, Güney Afrika'dan sıcak hava ve toz getiren güney rüzgarları nedeniyle 43 dereceye ulaşması bekleniyor. Ülke genelinde birçok ilkokul ve anaokulu iki gün süreyle kapatılacak. Yunanistan, iklim değişikliğinden en çok etkilenen Avrupa ülkelerinden biri.

Apple, 1 trilyon dolarlık marka değerini aşarak dünyanın ilk 1 trilyon dolarlık markası oldu.

ABD teknoloji devi Apple, marka değerini 1 trilyon dolara çıkararak dünyanın ilk 1 trilyon dolarlık markası oldu. Kantar'ın BrandZ küresel sıralamasına göre, Apple'ın marka değeri geçen yıla göre %15 artış gösterdi. Bu başarıyı 753 milyar dolarlık değeriyle Google ve 713 milyar dolarlık değeriyle Microsoft izledi. Ayrıca, Apple'ın piyasa değeri 3,18 trilyon dolara ulaştı.

Bursa Afyonkarahisarlılar Derneği tarafından 'Katmer Şenliği' düzenlendi.

Bursa Afyonkarahisarlılar Derneği tarafından Osmangazi ilçesine bağlı kırsal Tuzaklı Mahallesi'nde 'Katmer Şenliği' düzenlendi. Etkinlikte Afyonkarahisar'ın lezzetlerinden katmer pişirilerek misafirlere ikram edildi. Yöresel oyunlar ve yarışmaların yapıldığı şenlikte çocuklar için de aktiviteler düzenlendi. Etkinliğe Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi de katıldı.

Bu gece yarısından itibaren motorine 1 lira 34 kuruş zam gelmesi bekleniyor

Brent petrol fiyatlarında dalgalanma sürerken, benzin ve motorin fiyatları da indirim ve zam haberleriyle değişkenlik gösteriyor. Bu gece yarısından itibaren motorine 1 lira 34 kuruş zam gelmesi beklenirken, pompaya yansıyacak fiyat artışıyla birlikte motorinin litresi İstanbul'da 40 lira 55 kuruştan, Ankara'da ise 41 lira 60 kuruştan satılacak.

Başkan Toptaş'tan bayram öncesi belediye personeline zam müjdesi! En düşük maaş 28 bin TL oldu

Onikişubat Belediye Başkanı Hanifi Toptaş, Kurban Bayramı öncesi belediye personellerine en düşük işçi maaşını 28 bin TL'ye çıkardıklarını duyurdu. Ayrıca, geriye dönük işçilerin alacaklarının bir kısmının da bayramdan önce yapılacağını belirtti.

Altınözü Halk Eğitim Merkezi Yıl Sonu Etkinliği

Altınözü Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen yıl sonu etkinliği, Altınözü Belediyesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Kaymakam Mehmet Sert, Belediye Başkanı Rıfat Sarı ve birçok davetlinin katıldığı etkinlikte, müzik dinletisi ve halk oyunları gösterisi sunuldu.

Hatay il ilan edildikten sonra Altınözü de ilçe olarak 1945 yılında Hatay'a bağlanarak 15 ilçeden biri olmuştur. Altınözü, Araplar tarafından alınmasından sonra kale tipi şato anlamına gelen Kasır diye anılmış ve zamanla bu kelime bozularak, halk arasında Kuseyr denilmeye başlanmıştır.

Elon Musk, Apple'ın ve OpenAI ortaklığından sonra şirketlerinde Apple cihazlarını yasaklayacağını söyledi

Tesla CEO'su Elon Musk, Apple'ın OpenAI'yi işletim sistemi seviyesinde entegre etmesi durumunda, SpaceX ve X gibi şirketlerinde Apple cihazlarını yasaklayacağını belirtti. Musk, bu durumun kabul edilemez bir güvenlik ihlali olacağını ve ziyaretçilerin Apple cihazlarını kapıda bırakmak zorunda kalacaklarını söyledi. Musk'ın bu açıklamaları, Apple'ın OpenAI ile ortaklığını duyurmasının ardından geldi.

Samsun Kültür Yolu Festivali'nde Eskizden Piksele Dijital Sanat Sergisi

Samsun Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen Eskizden Piksele Dijital Sanat Sergisi, sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi, Türkiye'nin farklı coğrafyalarında gerçekleşen özel bir sanat inisiyatifi olarak öne çıkıyor. Serginin küratörü Ayşe Demirci, serginin gelenek ile gelecek arasında kurulan köprüyü temsil ederek, sanatın zenginliğini ve evrensel etkisini vurguladığını söyledi. Sergi, 16 Haziran'a kadar ziyaret edilebilecek.

Schengen vizesi ücretlerine yüzde 12 zam geldi.

Avrupa Komisyonu'nun kısa bir süre önce Schengen vizelerinin fiyatına yapılan zam bugün uygulanmaya başlandı. Bugünden itibaren vizeye başvuracak kişiler zamlı fiyattan vize başvurusu yapacak.

ABD Ticaret Temsilcisi Özbekistan'da Görüşmelerde Bulundu

ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai, Özbekistan'da bir dizi görüşmelerde bulundu. Tai, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından kabul edildi ve ABD Başkanı Joe Biden'ın selam ve iyi dileklerini iletti. Görüşmede, ikili stratejik ortaklık ilişkilerinin güçlendirilmesi, ticari-ekonomik ve yatırım alanlarındaki işbirliğinin genişletilmesi konuları ele alındı. Ayrıca, Özbekistan'ın DTÖ'ye üyeliği, ticaret ve yatırım çerçeve anlaşması kapsamındaki işbirliğinin derinleştirilmesi ve yeni alanların belirlenmesi için ortak bir platformun hayata geçirilmesi önemi vurgulandı. Tai, Özbekistan'ın DTÖ'ye üyelik sürecini desteklediklerini belirtti ve Özbekistan'ın ticaret rejimini DTÖ kural ve ilkelerine uygun hale getirmeyi amaçlayan reformları desteklemeye hazır olduklarını ifade etti.

Avrupa alarmda! Ateşli hastalıklara neden olan Asya Kaplan sivrisineği git gide yayılıyor.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi, iklim değişikliği sebebiyle dang, chikungunya ve zika virüslerini bulaştırmasıyla bilinen Asya Kaplan Sivrisineği'nin kuzey, doğu ve batı Avrupa'da yayılmaya başladığını duyurdu.

ABD ordusu savaşmadan kayıp veriyor! İntihar edenlerin sayısı "Düşman ateşiyle" ölenlerden fazla

Amerika'da yapılan bir araştırma orduda görev yapan askerler arasındaki korkunç gerçeği ortaya çıkardı. Askerlerin ölüm nedenleri arasında intiharın, "Düşman ateşinden" daha fazla olduğu ifade edildi. Araştırmada, intiharların ardından kazaların ikinci sırada geldiği ve alkol kullanımı gibi zararlı davranışların intihar oranlarını artırdığı vurgulandı.

Gelin adaylarına kötü haber! Ankara'da gelinlik denemesi artık ücretli

Düğün sezonunun başlamasıyla birlikte gelinlik denemelerinde artış yaşanıyor. Ancak bu durum gelinliklerin zarar görmesine neden oluyor. Bu nedenle Ankara Terziler ve Konfeksiyoncular Odası, gelinlik denemelerinin ücretli olmasına karar verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), Anadolu Yakası'ndaki 3 ilçeyi birbirine bağlayacak Üsküdar-Kadıköy- Maltepe Tramvay Hattı'nın Ulaşım Etüt Raporu'na İBB Meclisi'nden onay çıktı.

İBB Meclisi haziran ayı ikinci birleşimi, Meclis 1. Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane'deki belediye binasında yapıldı.

ÜSKÜDAR'I MALTEPE'YE BAĞLAYACAK

Meclis toplantısında, fizibilite çalışmaları tamamlanan Üsküdar-Kadıköy-Maltepe Tramvay Hattı'na ait Ulaşım Etüt Raporu gündeme geldi. Ulaşım ve Trafik Komisyonu ile İmar ve Bayındırlık Komisyonu ortak raporuna göre, Üsküdar Meydanı'ndan başlayarak Kadıköy rıhtıma, oradan da Maltepe'ye uzanacak hat toplam 21,3 kilometre uzunluğunda ve 33 duraktan oluşacak.

HATTIN ADI "ANADOLUTRAM" OLACAK

Yapımına bu yıl içerisinde başlanması hedeflenen hattın günlük yolcu sayıları 2027'de 198 bin 964, 2040'ta 277 bin 302 ve 2050'de 312 bin 356 olarak hesaplandı. Daha önce yapılan tanıtımda "AnadoluTRAM" ismi verilen hat, Söğütlüçeşme durağında Marmaray'la ve yeni projelendirilen Yenidoğan-Söğütlüçeşme metro hattı ile entegre olacak. Ayrıca güzergah üzerinde Ümraniye-Ataşehir-Göztepe ile Dudullu-Bostancı metro hatlarıyla da bağlantı sağlayacak.

AK PARTİLİ ÜYELER DE OY VERDİ

İBB'nin 21,3 kilometrelik Üsküdar-Kadıköy-Maltepe Tramvay Hattı projesi, İBB Meclisi'nde AK Partili üyelerin de oylarıyla, oybirliği ile onaylandı.

Milli takım otobüsü, Almanya'da Ay-yıldızlıları bekliyor.

EURO 2024'te mücadele edecek A Milli Futbol Takımı, bu akşam TSİ 19.00'da Polonya'dan Almanya'ya gelecek. Millilerin turnuva boyunca kullanacağı takım otobüsü UEFA tarafından özel olarak hazırlanırken, otobüs futbol figürleriyle giydirildi. Turnuva boyunca Barsinghausen kenti yakınlarındaki Sporthotel Fuchsbachtal'da konaklayacak Ay-yıldızlılar için tesislerde özel güvenlik önlemleri de alınmış durumda.

Rize-Artvin Havalimanı'na Bahreyn'den ilk charter seferi gerçekleştirildi.

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Karadeniz'in önemli turizm merkezlerinden Rize'ye, yaz sezonuyla birlikte Bahreyn'den charter seferlerin başladığı belirtildi.

Bu kapsamda ilk turist kafilesinin kente geldiği aktarılan açıklamada, "Valiliğimiz ve Valimiz İhsan Selim Baydaş'ın girişimleriyle Orta Doğu ülkelerinden haftada 2 gün planlanan charter seferler kapsamında Bahreyn'den havalanan THY uçağı, 151 yolcu ve 4 mürettebatıyla saat 06.57'de Rize-Artvin Havalimanı'na iniş yaptı." bilgisi paylaşıldı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı 57 milyar 869 milyon lira borçlandı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bugün gerçekleştirdiği 2 tahvil ihalesiyle 57 milyar 869 milyon lira borçlanmaya gitti.

İlk ihalede, 4 yıl (1435 gün) vadeli, 3 ayda (91 gün) bir kupon ödemeli, TLREF'e endeksli devlet tahvilinin yeniden ihracı yapıldı. İhalede dönemsel faiz yüzde 12,6 oldu.

Nominal teklifin 19 milyar 250,3 milyon lirayı bulduğu ihalede, nominal satış 13 milyar 940,2 milyon lira, net satış 14 milyar 226,9 milyon lira olarak gerçekleşti.

1,5 MİLYAR LİRALIK KAMU TEKLİFİNİN TAMAMI KABUL EDİLDİ

Kamudan gelen 1,5 milyar liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 21 milyar 323,4 milyon liralık teklif alındı ve bu kesime 14 milyar liralık satış yapıldı. İkinci ihalede, 4 yıl (1610 gün) vadeli, 6 ayda bir yüzde 15,54 kupon ödemeli, sabit kuponlu devlet tahvili yeniden ihraç edildi. İhalede basit faiz yüzde 30,6, bileşik faiz yüzde 32,94 oldu.

Nominal teklifin 22 milyar 891,4 milyon lirayı bulduğu ihalede, nominal satış 16 milyar 99,3 milyon lira, net satış 16 milyar 642,1 milyon lira olarak gerçekleşti.

Kamudan gelen 1,5 milyar liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 16 milyar 951 milyon liralık teklif alındı ve bu kesime 10 milyar liralık satış yapıldı. Hazine, böylece 2 ihalede toplam 57 milyar 869 milyon lira borçlandı.

Süper Lig'e çıkan Arda Turan, ilk transferini Galatasaray'dan yapıyor.

Süper Lig'in yeni ekibi Eyüpspor, Galatasaray'ın yıldız oyuncusu Sergio Oliveira'yı kiralamak istiyor. Arda Turan'ın çalıştırdığı Eyüpspor, 32 yaşındaki orta saha oyuncusunu projeleriyle ikna etmeye çalışıyor. Oliveira'nın Galatasaray ile 2026'ya kadar sözleşmesi bulunuyor.

Bolu'da düzenlenen voleybol turnuvasında 41 takım mücadele etti

Bolu'da düzenlenen kurum ve kuruluşlar arası voleybol turnuvasında 41 takım mücadele etti. Kadınlar kategorisinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü birinci, erkekler kategorisinde ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü birinci oldu. Dereceye giren kurumlara kupaları verildi.

Mourinho'nun takımda kalmasını en çok istediği isim ortaya çıktı

Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü Jose Mourinho'nun takımda mutlaka kalmasını istediği futbolcunun Ferdi Kadıoğlu olduğu iddia edildi. Kadıoğlu, geçtiğimiz sezon Fenerbahçe formasını 51 maçta giydi ve 3 gol, 5 asistlik performans sergiledi.

Niğde'de Gençlik Merkezi Diksiyon Atölyesi Kursiyerlerine Sertifika Verildi.

Niğde'de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi Diksiyon Atölyesinde eğitimlerini başarıyla tamamlayan kursiyerlere törenle sertifika verildi.

Slovenya, Filistin Devleti'ni Resmen Tanıdı

ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Slovenya'nın 4 Haziran'da Ulusal Meclisi'nde alınan kararla Filistin devletini resmen tanıdığını hatırlatarak, "Slovenya'nın alınan kararla Filistin devletini resmen tanıyarak meselenin adil ve kalıcı çözümüne destek vermesi takdire şayandır" dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Slovenya'nın Ankara Büyükelçiliği tarafından Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi'nde düzenlenen, Slovenya Milli Günü Resepsiyonu'na katıldı. İki ülkenin milli marşları ile başlayan programa Slovanya'nın Ankara Büyükelçisi Gorazd Rencelj, Türkiye'de görev yapan yabancı misyon şefleri ve davetliler katıldı. Bakan Uraloğlu, resepsiyon da yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ilişkilerin zengin bir çeşitlilik içerisinde sürdüğünü belirterek, Slovenya'nın bölgesinde ve küresel siyasette ağırlığı olan ve benzer ideallere sahip komşularını destekleyen, ilkeli dış politika anlayışıyla öne çıkan bir ülke konumuna gelmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi. Uraloğlu, 1 Ocak 2024 tarihinden bu yana Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğini üstlenmesi sebebiyle Slovenya'yı tebrik ederek, "Slovenya'nın 4 Haziran'da Ulusal Meclisi'nde alınan kararla Filistin devletini resmen tanıyarak meselenin adil ve kalıcı çözümüne destek vermesi takdire şayandır. Bu vesile ile Slovenya hükümetine Slovenya halkının iradesinin tecellisi olan ulusal meclisinin kıymetli üyelerine hakkaniyetli karar için tebrik ve teşekkürlerimizi iletiyorum. Bu kararın barış yolunda ortak çabalarımıza katkı sağlamasını diliyorum" dedi.

'İKİLİ TİCARET HACMİMİZ 2023 İTİBARIYLA 2,3 MİLYAR DOLARA ULAŞTI'

Uraloğlu, "Ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler son yıllarda artan ivme ile gelişmektedir. İkili ticaret hacmimiz 2023 itibarıyla 2,3 milyar dolara ulaştı. Bu rakamı her geçen yıl daha da artıracağız. Slovenya'daki Türk yatırımları mükemmel düzeydeki ilişkilerimizin en somut göstergeleridir. Bölgemiz için ulaşım alanında güçlü bağlantılara sahip olmak giderek daha kritik bir konu haline gelmiştir. Stratejik konumları doğrultusunda Türkiye ve Slovenya'nın alandaki iş birliği özel önem taşımaktadır. Türk müteahhitlik firmaları Slovenya'da Karavanke Tüneli ve Koper-Divaca Demir Yolu gibi altyapı ve ulaştırma alanında stratejik öneme sahip projeleri hayata geçirmiştir. Özellikle firmalarımızın üstlendiği kara yolu, demir yolu, tünel ve liman projeleri Slovenya'nın ulaşım ağının gelişmesine önemli katkıda bulunuyor. Bu alanda şirketlerimizin karşılıklı olarak yatırımlarını artırmasını teşvik ederek birlikte yeni açılım ve projeler yapabiliriz. Verimli işbirliğimizi taşımacılık alanında da daha ileriye götürebileceğimize inanıyorum" diye konuştu.

Son Dakika! Kurban Bayramı tatili 5 güne mi düşürüldü?

Kurban Bayramı tatili yaklaşırken, memurlar için tatil süresinde değişiklik yapıldı. Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan duyuruya göre, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar için 9 gün olarak belirlenen tatil süresi, bazı memurlar için 5 güne indirildi.

Okullarda eğitim-öğretim yılı 14 Haziran Cuma günü sona eriyor. Kurban Bayramı tatili ise 16 Haziran Pazar günü başlıyor. Öğrenciler bu tatilden etkilenmezken, kamu personeli için durum farklı. 15 Haziran Cumartesi günü başlayacak olan tatil, 19 Haziran Çarşamba günü sona erecek şekilde planlanmıştı.

Cumhurbaşkanlığı Yazısındaki Değişiklik
Cumhurbaşkanlığı'nın yayınladığı yazıya göre, 9 günlük tatil süresi aslında 5 gün olarak uygulanacak. Yazıda, 20 Haziran Perşembe ve 21 Haziran Cuma günlerinde kamu kurumlarında asgari düzeyde personel bulunması gerektiği vurgulandı. Bu nedenle, belirlenen bazı memurlar bu iki günde görev başında olacak.

Tatil Süresinin Kısalmasının Nedenleri
Bu düzenlemenin amacı, kamu hizmetlerinin aksamadan devam etmesini sağlamak. Özellikle kritik hizmetlerin yürütülmesi için gerekli personelin bulunması, vatandaşların hizmetlerden kesintisiz faydalanması açısından önem taşıyor.

Kamu kurumlarında çalışan memurların, tatil planlarını bu yeni düzenlemeye göre yapmaları gerekiyor. Kurban Bayramı tatilinin 5 güne düşürülmesi, özellikle asgari personel bulunması gereken görevlerde çalışan memurlar için önemli bir değişiklik olarak öne çıkıyor.

Başvurular ve Detaylı Bilgi Detaylı bilgi almak ve görev dağılımını öğrenmek isteyen memurlar, bağlı oldukları kurumların insan kaynakları birimlerinden bilgi alabilirler. Tatil süresinin kısaltılmasıyla ilgili tüm detaylar ve uygulanacak prosedürler, kurumlar tarafından memurlara iletilecek.

Dar gelirli vatandaşın elektrik ve doğal gaz faturasına yeni düzenleme

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın hazırladığı yeni sistemde, elektrik ve doğal gaz faturaları gelire göre belirlenecek. Bu sayede, düşük gelirli vatandaşlar daha az, yüksek gelirli vatandaşlar ise daha fazla ödeme yapacak. Bu kademeli tarife sistemi, enerji tasarrufunu da teşvik etmeyi amaçlıyor.

"SOSYAL TARİFE" İLE DESTEK VERİLECEK

Yeni dönemde doğal gaz ve elektrikte dar gelirlilere sağlanan destekler ise belli yeniliklerle devam ederken, "sosyal tarife" düzenlemesi ile gerçekten ihtiyaç sahibi olan hanelere yönelik yeni bir destek mekanizması kurgulanıyor.

Milliyet'ten Mithat Yurdakul'un haberine göre; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalara göre, elektrikte ve doğal gazda yaklaşık yüzde 50'lik sübvansiyon, dar gelirli kesim için genişletilirken, geliri yüksek kesimler destek kapsamından çıkarılacak. Yapılacak düzenleme ile asgari ücretlinin ödediği fatura ile yüksek enerji tüketimi olan bir yazlık konutun faturalandırılmasının farklılaştırılması, maliyet bazlı ücretlendirme öngörülüyor.

İHTİYAÇ SAHİBİ HANE SAYISI GENİŞLETİLECEK

Bu kapsamda halihazırda elektrikte uygulanan kademeli tarifedeki sınır miktarlarının değiştirilmesi, desteklemeden yararlanan hane sayısının artırılması planlanıyor. Doğal gazda da belli bir mekanizmayla, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından belirlenen ihtiyaç sahibi hane sayısının kapsamının genişletilmesi gündemde. Böylece, enerji maliyetlerinin otomatik olarak tüm kesimlere yansıtılmaması yerine, düşük gelirli hanelere odaklanacak sübvansiyonun, yüksek gelir grubuna yapılacak faturalandırmayla karşılanması planlanıyor.

82 MİLYAR LİRALIK DOĞAL GAZ DESTEĞİ VERİLDİ

Karadeniz'deki doğal gaz keşfi dolayısıyla, konut ve ibadethane abonelerinin 24 Nisan-31 Mayıs 2023 tarihleri arasındaki gaz faturalarının tamamı ile sonraki 11 aylık süre içinde 25 metreküpe kadarlık gaz harcamaları devlet bütçesinden karşılanmıştı. Uygulama kapsamında yaklaşık 6 milyar metreküplük bir gazın vatandaşlara ücretsiz verilmesi sağlanırken, desteğin parasal karşılığı ise yaklaşık 82 milyar TL oldu.

Yabancı küstü: 'Mülkünü satan Alanya'yı terk ediyor'

Yabancılara yapılan konut satışları ekimde yıllık bazda yüzde 52,9 azaldı. TÜİK'in verilerini değerlendiren Alanyalı sektör temsilcileri, piyasada güven sorunu yaşandığını ifade ederek "Yabancı yatırımcı küstü. Evimizi elimizden alırlar diye korkuyorlar" diyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yabancılara ilişkin ekim ayı konut satış verilerini açıkladı. Buna göre, ekimde yabancılara 2 bin 535 konut satıldı. Yabancılara yapılan konut satışları, ekimde yıllık bazda yüzde 52,9 azaldı. Söz konusu ayda toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışlarının payı ise yüzde 2,7 oldu. Yabancılara yapılan satışlarda ilk sırayı 931 konutla Antalya aldı. Yabancılara konut satışları ocak-ekim döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44,4 azalışla 30 bin 599 olarak gerçekleşti. Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya vatandaşlarına yapıldı. Ekimde Rusya vatandaşları Türkiye'den 713 konut satın aldı. Rusya vatandaşlarını 235 konutla İran, 152 konutla Almanya ve 138 konutla Ukrayna vatandaşları izledi.

' VAR OLAN EVİMİZİ DE ELİMİZDEN ALIRLAR DİYE KORKUYORLAR'

Yabancılara konut satışındaki sert düşüşün Türkiye'de uygulanan politikalar yüzünden olduğunu ifade eden emlak danışmanı Anjelika Chezhia, yatırımcının güven kaybettiğini söyledi. Chezhia, "Bunun ilk sebebi oturum ile ilgili. İnsanlar Alanya'ya yatırım yapıyor ama buna rağmen oturum alamıyorlar. Yabancılar Türkiye'nin sıcak ülke olmasını, vatandaşların dostluğunu ve yiyeceklerin güzelliğini seviyor ama artık yiyecekler bile çok pahalı oldu. Buna rağmen yine de Türkiye'yi güvenilir bir liman olarak görüp tercih ediyorlardı. Fakat son zamanlarda uygulanan yeni politikalardan dolayı yabancıların oturum izni alması çok zorlaştı. 1-2 ay için kalkıp da burada 200 bin dolarlık yatırım yapmak istemiyorlar, en büyük sebebi bu oldu. Kirada olan insanlara oturum vermesinler ama ev alan insanlar sonuçta döviz getiriyor. Önceden hiç bilgi verilmeden bir sabah kalktık ve oturum izni şartının 200 bin dolar olduğunu öğrendik. Hiç öngörüde bulunmadan ve kimseye sormadan yaptılar. Artık Alanya Avrupa'dan daha pahalı oldu ama insanlar ona rağmen tercih ediyordu. Fakat şimdi var olan evimizi de elimizden alırlar diye hem yatırım yapmıyorlar hem de olan evlerini de satıp gidiyorlar. Alanya Göç İdaresi istemediği kişiye oturum izni vermiyor ve hiçbir sebep göstermiyor. Birçok yabancı bu yüzden mağdur oldu ve evlerini satıp Alanya'yı terk etmeye başladı. Türkiye çok güven kaybetmeye başladı, bu güveni kazanmak ileride çok daha zor olacak. 30 sene önce Alanya bu kadar gelişmiş bir yer değildi. Turistler geldikten sonra bu kadar gelişti. Eğer gelmezlerse Alanya yıllar önceki haline geri döner. Müteahhit bir daire sattığı zaman bin kişi evine ekmek görüyor ama satamazsa o inşaattan para kazanan herkes aç kalır. Bunun boyası var, fayansı var yani herkes evine ekmek götürüyor" dedi.

'AVRUPALILARI KÜSTÜRDÜK'

Emlak sektöründe, yabancıya konut satışındaki sayının geçen yıla oranla oldukça düşük olması ile ilgili bir diğer açıklama da Alanya Emlak Komisyoncuları Derneği Başkanı Kerim Balıktay'tan geldi. Rusya-Ukrayna savaşının ardından Alanya'ya çok fazla göç yaşanmasının Avrupalı turisti küstürdüğünü belirten Balıktay şunları söyledi: "Herkesin bildiği gibi 1 yıl içerisinde konut fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşandı. Bunun da tabi bazı sebepleri var. Geçen sene satış oranları hızlı bir yükselişe geçmişti. Bunun en büyük sebebi Rusya-Ukrayna savaşıydı. Savaş yüzünden Alanya'ya hızlı bir akım olmuştu ama o akım artık bitti. Önceden Avrupalılar Alanya'ya çok geliyordu ama Rusların ve Orta Doğuluların çok fazla gelmesi Avrupalıyı biraz küstürdü. Şu anda Alanya, Avrupalılar için çok cazip bir yer olmaktan çıktı. Bu orandaki azalmanın birçok sebebi var, şehrin büyümesinden tutun da betonlaşmaya kadar hepsi etkili. Alanya bilindiği gibi turizm ve tarım ile geçinen bir şehir. Bizim en büyük amacımız turizmi 12 aya yaymak olmalı. Bunu yapabilmemizin yolu da Alanya'da yaşayan yerleşik yabancıları artırmamızdan geçiyor ama kış turizmini başlatmak için vatandaşların yapabileceği bir şey yok, devletin bir şey yapması lazım. Halktan gelen tepkilerden dolayı devlet biraz geri adım atmış vaziyette. 75 bin dolarlık oturum izni 200 bin dolara çıkartıldı. 200 bin dolar etmeyen bir sürü ev var ama hala yabancı insanlara oturum izni verilmiyor. Oturum izni vermediğiniz bir vatandaşa siz burada bir şey satamazsınız, turizmi ilerletemezsiniz, bu daima geriye doğru çöküş olur. Bunların bir an önce devlet kanalıyla halledilmesi lazım."

'DÜNYADA FAİZLER ÇOK YÜKSEK'

Yabancıya konut satışındaki düşüşü, dünya ve Türkiye'de faiz oranlarının çok yüksek olmasına bağlayan Alanya Müteahhitler Birliği (MÜTBİR) Başkanı Mustafa Küçüker konu ile ilgili şu şekilde konuştu: "Gayrimenkul sektöründe her zaman inişler ve çıkışlar olacaktır. Şu anda dünya genelinde, özellikle Avrupa ve Amerika'da faizlerin yüksek olması insanları gayrimenkulden biraz uzak tutuyor. Ülkemizde de şu anda faizler bir hayli yüksek, bu da tabi ki satışları etkiliyor. Maliyetler de oldukça yüksek, bu da satışları olumsuz etkiliyor. Bu beklenen bir sonuçtu, bunları da tecrübe ediyoruz ama piyasadaki tablo zamanla değişecektir."

Zeytinin yanından geçilmiyor: Dev zam şoku

Halk arasında fakirleşmeyi anlatmak için kullanılan 'zeytin ekmek yiyorum' tabiri artık tarihe gömüldü. Enflasyona bağlı fiyat artışları ile birlikte zeytin artık lüks tüketim maddesi oldu. 4 kişilik bir ailenin zorunlu gıda tüketimi üzerinden hesaplanan açlık sınırı 16 bin 793 lirayı bulurken, artık sadece zeytin ekmek yiyen bir aile ay sonunda bu parayı harcamış olur hale geldi. Bir adet zeytinin fiyatı 1 TL'ye ulaştı. Yarım ekmek arasına 5 zeytin koyan bir kişinin cebinden çıkan para 10 lira oldu.

Geçim sıkıntısı altında ezilen vatandaşlar kahvaltı masasına zeytin koymaya korkar oldu. Marketlerde satılan zeytin fiyatlarına bakıldığında ise 1 zeytinin neredeyse 1 liraya geldiği göze çarpıyor. En ucuz beyaz peyniri gramla yiyen vatandaşlar artık zeytini de sayarak yiyeceğe benziyor. Kahvaltıda sadece zeytin ekmek tüketen bir ailenin sabah masrafı sadece 2600 lira tutuyor.

Türkiye, bazı ürünlere ihracat yasağı getirdi.

Özellikle İsrail ile yapılan ürünlere uygulanan yasak, dikkat çekti. İsrail, bu konuya tepki gösterdi. Türkiye'de üretilen ürünlerin ithal pazara dönüşmesi, ne kadar mantıklı kabul edilebilir? İç pazarın geliştirilmesi daha akıllı bir karar olarak görülmektedir. İsrail'in Türkiye'yi Amerika'ya şikayet edeceğini belirten mesajları ise dikkat çekici kabul edilebilir. Gazze'ye giden yardımların engellenmesi, diğer sorun olarak belirtilebilir. 

İsrail malı nasıl anlaşılır?

Türkiye'de satışı yapılan ürünlerde bu barkodlara baktığınızda '729 GS1' kod ile başlayan ürünler İsrail'de ya da İsrail menşeli olarak üretilmiştir. Ürünleri satın almadan önce barkod numarasının ilk üç hanesine bakınız, eğer 729 rakamını görüyorsanız, bu marka İsrail menşeli olarak üretilmiş demektir.

Japonya'da Kurumsal İflaslar Yüzde 42,9 Arttı

Kredi araştırma kuruluşu Tokyo Shoko Research, aylık bazda iflas bildiren kurumsal firmaların son durumunu incelemeye aldı.

Araştırmada, Japonya geneli mayıs ayında iflas eden kurumsal firma sayısı önceki yıla kıyasla yüzde 42,9 artışla 1009'a yükseldi. Buna göre aylık marjda iflas eden kurumsal firma sayısı Japonya'da son 11 yıldır ilk kez 1000'i aşmış oldu.

İncelemeye alınan 10 sektör arasında iflaslar en çok 327 firmayla hizmet sektöründe yaşandı. İkinci sırada ise 193 firmayla inşaat sektörü yer buldu.

Döviz karşısında değer kaybeden Japon Yeni'nin ham madde ve enerji maliyetlerini yükselttiği ve bu durumun firmalar nezdinde "karşılanamayan maliyetlere" yol açtığına dikkat çekildi.

İFLASLARIN SAYISININ ARTMASI BEKLENİYOR

İflas eden firma sayısının yaklaşık dörtte üçünün borcunun 100 milyon yenin (637 bin dolar) altında olduğu aktarıldı.

Araştırmada iflas nedenlerine yönelik "değer kaybeden Japon Yeni, enflasyon ve Kovid-19 ile ilgili desteğin sona ermesi kaynaklı işgücü daralması, işletmeler üzerinde baskı oluşturuyor" denildi.

İflasların sayısının artmasının beklendiği kaydedilen araştırmada bazı firmaların kar açıklamasına rağmen işlerindeki toparlanmanın gecikmeleri kaynaklı finansman zorlukları yaşayacağı vurgulandı.

Aile destek yardımı ne zaman yatacak? Aile Bakanlığı'ndan son açıklama!

Haziran ayının ortalarına yaklaşırken, Kurban Bayramı öncesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sunulan çeşitli yardım ödemeleri hakkında merak edilenler artıyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, dar gelirli ailelere yönelik haziran ayı aile destek paketi ödemelerini gerçekleştirecek. Bu kapsamda, ailelere 850 TL ile 1250 TL arasında değişen destek paketleri sağlanacak. Ödemelerin tam tarihi hakkında resmi bir duyuru yapılmamış olsa da, genellikle ay ortasına doğru gerçekleştiği biliniyor. Dolayısıyla, 10 Haziran civarında ödemelerin hesaplara yatırılması bekleniyor.

Emeklilere Destek 5000 TL: Ayrıca, emeklilere de 5000 TL'lik bir destek ödemesi yapılacak.

Aile Destek Ödemelerinin Tamamlanması: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, haziran ayı aile destek paketi ödemelerini temmuz ayı itibarıyla tamamlayacak. Bu süreçte, haziran ayı ödemelerinin ardından destek programının sona ermesi bekleniyor. Ancak, yeni yardım programları veya ödeme kararları olması durumunda bakanlık resmi internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden duyurular yapacaktır.

Kurban Bayramı öncesinde yapılacak bu yardımlar, dar gelirli aileler ve emekliler için önemli bir destek olacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın duyurularını takip etmek, ödemelerin zamanında alınmasını sağlamak adına önemlidir.

Asgari ücret 25.000 lira mı oluyor? İşte çalışanların beklediği haber

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, son açıklamasında asgari ücretin artırılması gerektiğini belirtti. Erbakan, "Asgari ücret en azından 25 bin lira olmalı" dedi. Bu talep, milyonlarca emekli ve asgari ücretli çalışan tarafından merakla beklenen bir konu haline geldi.

Son günlerde asgari ücret konusu gündemdeki yerini korurken, Fatih Erbakan'ın yapmış olduğu açıklama büyük yankı uyandırdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın ek bir zam yapılacağına dair açıklamasına rağmen, Erbakan ve Cumhur İttifakı'nın diğer bir ortağı Devlet Bahçeli'nin de desteklediği bu talep kamuoyunda büyük ilgi gördü.

Fatih Erbakan, açıklamasında asgari ücretin 25 bin lira seviyesine çekilmesi gerektiğini vurgularken, aynı zamanda en düşük emekli maaşının da asgari ücret seviyesine getirilmesi gerektiğini dile getirdi. Bu konuda yapılan taleplerin insanların yaşam standartlarını yükselteceği ve ekonomik anlamda rahatlama sağlayacağı ifade edildi.

Erbakan'ın sözleriyle, asgari ücretli ve emeklilerin yaşadığı zorluklar dile getirilirken, gelecek aylarda bu konuda atılacak adımlar ve yapılacak zamlar merakla bekleniyor. 

Emekliliği sil baştan düzenleyecek öneri Meclis'te: Düzenlemenin maddeleri neler?

Türkiye İstatistik Kurumu'nun doğum oranlarını açıklamasıyla birlikte, hükümet doğum hızının düşmesine karşı önlemler almaya başladı.

AK Parti'nin doğum iznini uzatma çalışmalarının yanı sıra MHP'den de kadınların emeklilik sürelerini etkileyecek bir öneri geldi. MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, kadınların işe girişten önce yaptıkları doğumlar için de borçlanma hakkı düzenlenmesini talep etti.

Hükümet, doğum hızındaki düşüşe çözüm bulmak amacıyla 4 bakanlığın da katılımıyla bir çalışma başlattı. Çalışan anneler için 5 farklı başlık altında yeni düzenlemeler yapılması planlanırken, MHP'den gelen öneri dikkat çekti.

MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, TBMM'de yaptığı konuşmada, kadınların işe giriş öncesinde yapmış oldukları doğumların da emeklilik sürelerini etkileyecek şekilde borçlanma yoluyla saydırılmasını teklif etti.

Şanlıtürk'ün belirttiğine göre, erkek sigortalılar askerlik sürelerini işe giriş tarihlerinden önce veya sonra olmasına bakılmaksızın borçlanabilmekteyken, kadın sigortalılar sadece işe giriş tarihinden sonraki doğumlarını borçlanabilmekteler.

Bu durumda, kadın vatandaşların sigorta başlangıcından önce yaptıkları doğumlar için de borçlanma hakkının yasal olarak düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

Antalya ve Alanya'da Ruslar gergin: Ellerinde kaldı

Antalya ve Alanya, Rus medyasında gündem oldu. Haberde göçmen politikalarının sertleştirilmesinin, ülkede pahalı gayrimenkul satın alan Rusya vatandaşlarını zor durumda bıraktığına dikkat çekti.

Moscow Times'ın haberine göre, "Yüzlerce Rusyalı Türkiye'de gayrimenkulde para kaybetti" başlıklı haberinde, bu kişilerin artık oturum izni alamadıkları ve gayrimenkullerini de satamadıkları bilgisi verildi.

'SÜPER PAHALI EŞYA DEPOLARI'
Fiyatların düşmesi sonrası yüzlerce Rusya vatandaşının Türkiye'de gayrimenkullerini elden çıkarma girişimlerinin başarısız olduğu belirtilen haberde, Ruslar için Türkiye'de satın alınan evlerin "süper pahalı eşya depolarına" dönüştüğü yorumu yapıldı.

GAYRİMENKUL SATIN ALIMLARI YÜZDE 11 GERİLEDİ

Geçtiğimiz sene Türkiye'ye 100 bine yakın Rusya vatandaşı geldiği kaydedildi ve ülkede yabancılar içinde en çok Ruslar gayrimenkul satın aldı. Geçen Kasım ayında ise Rusya vatandaşlarının Türkiye'de gayrimenkul satın alımları Ekim'e göre yüzde 11 geriledi.

Alanya Kalesi'ndeki kazılarda 9 asırlık hoşgörünün izlerine rastlandı.

Alanya Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar, kalenin "İçkale" kısmındaki kilisede kazı çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, "Şapelin camiye çevrilmemesinde, Selçukluların dünya görüşü içinde İslamiyet'in getirdiği 'Dinde zorlama yoktur' hükmünün etkili olduğunu düşünüyorum" dedi

ROMA, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine uzun yıllar ev sahipliği yapan Alanya Kalesi, devam eden kazı çalışmalarıyla tarihe ışık tutuyor. Alanya Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar'ın önderliğinde 2013'ten bu yana süren üçüncü etap kazı çalışmaları, İçkale'deki yapım tarihi ve ismi henüz tam olarak belirlenemeyen kilise ve çevresinde yoğunlaştı.

Eravşar, İçkale bölgesindeki kazı çalışmalarını büyük oranda tamamladıklarını söyledi.

Ancak "İçkale şapeli" olarak isimlendirilen kilisenin naos (tapınak yapısı) kısmında kalan beton artıklarını kaldırınca, bu alanda herhangi bir kazı çalışmasının yapılmadığını gördüklerini anlatan Eravşar, bu sebeple kilisede kazı çalışmalarına başladıklarını dile getirdi. Eravşar, yapının kesin inşa tarihi ve isminin bilinmediğini belirterek, "İlk etaplardaki kazı çalışmalarında kilisenin iki ayrı yapım evresinin olduğu ve ilk evresinin de bazilika planlı bir kilise olduğu ifade ediliyor. Biz de çalışmalarımızda kilisenin, 12. yüzyılda, yonca yapraklı planlı kiliseye dönüştürüldüğü sürecinin aydınlatılmasına yoğunlaştık." diye konuştu.

ÖNEMLİ CAM BULUNTULAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTI Muayene kazısında üç farklı katmanla karşılaştıklarını kaydeden Eravşar, kazıda önemli cam buluntular elde ettikleri bilgisini verdi. Eravşar, kilisenin yapım ve değişim aşamalarını duvar yüzeylerinde gördüklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"Kilisenin ikinci dönem inşaatında, taş yüzeylerinin üzerine basit bir sıva yapılmış ve bu sıvayla da taş taklidi grafitiler oluşturulmuş. 12. yüzyıldaki ikinci onarımı sırasındaysa bir sıva tabakasının daha yapıldığını ve bu esnada fresklerle süslendiğini görüyoruz. Kilisenin naos kısmında kubbe geçiş yerlerinde dört İncil yazarının resmi var. Bunlardan bir tanesi çok belirgin bir vaziyette görülüyor. Naosun yan yüzlerinde İncil'den alınmış sahneler işlenmiş. Kuvvetle muhtemel ana kubbede de Hazreti İsa tasviri yer alıyor olmalıydı. Bunlar maalesef büyük oranda tahrip olmuş. Alan genişletilince buradaki çalışmaların boyutu daha da iyi anlaşılacak."

ŞAPEL, SELÇUKLU'NUN YÖNETİM MERKEZİNDE Eravşar, kilisenin, Anadolu Selçuklu Devleti'nin İslamiyet dışındaki dinlere bakış açısından örnekler verdiğini vurguladı. Şapelin, Selçuklu'nun bir yönetim merkezinde varlığını devam ettirdiğini aktaran Eravşar, "Fetihten sonra ve Selçuklu döneminden sonraki süreçlerde camiye çevrilmemiş bir vaziyette. Bunun gerekçelerini de anlamak için çalışmalar yürütüyoruz. Bu açıdan kazının ilginç bulgular sağlayacağını ümit ediyoruz." dedi.

Alaaddin Keykubat'ın Alanyalı Hristiyan eşi Hunad Hatun'un, bazı tarihçiler tarafından ölene kadar din değiştirmediğinin söylendiğini hatırlatan Eravşar, şu değerlendirmede bulundu:
"Bazı tarihçilere göre de Hunad Hatun, eşinin ölümünden sonra oğlu 2. Gıyaseddin Keyhüsrev'i tahta çıkarmak için Müslüman oldu. Sarayın hemen yanında yer alan şapelin camiye çevrilmemesinde, Selçukluların dünya görüşü içinde İslamiyet'in getirdiği 'Dinde zorlama yoktur' hükmünün etkili olduğunu düşünüyorum. Zorla kimseyi Müslüman etmemişler. Muhtemelen şapelin de bu şekilde kullanılmış olması, bunun bir göstergesidir." (AA) 

19 Mayıs, Milli Mücadele'nin başlangıcıdır.

Milli kelimesi, deniz mesafesinden olan ışığı vermeme ve olmaz demedir. Samsun'da başlayıp Ankara'ya kadar uzanan, Sivas ve Erzurum'u da içine alan Milli Mücadele, Büyük Taaruz ile başarıya ulaşmıştır. Bazı kaynaklarda Kurtuluş Savaşı ibaresi kullanılmaktadır, halbuki, Milli Mücadele ifadesi yerinde bir ifadedir. 

Küresel altın piyasasında yaşanan son gelişmeler, yatırımcıları ve piyasa takipçilerini harekete geçirdi.

Özellikle Çin'in değerli metal talebindeki artış, altın fiyatlarını yükseltiyor.

Çin, değerli metaller piyasasında hem üretici hem de tüketici olarak öne çıkıyor. Son dönemde Çin'de yaşanan ekonomik dalganın, altına olan talebi artırması ve bu talebin fiyatları yukarı çekmesi dikkat çekiyor. Philip Klapwijk, Hong Kong merkezli Precious Metals Insights Ltd'nin genel müdürü, Çin'deki yatırım seçeneklerinin sınırlı oluşunun ve ekonomik belirsizliklerin altına olan ilgiyi artırdığını belirtti.

JEOPOLİTİK GERGİNLİKLERİN ALTIN FİYATLARINA ETKİSİ
Orta Doğu ve Ukrayna'daki artan jeopolitik gerilimler de altın fiyatlarını yukarı yönlü etkiliyor. Uzmanlar, bu tür belirsiz dönemlerde yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri altına yönelim gösterdiklerini ifade ediyor. ABD'deki faiz oranlarının potansiyel düşüşü de bu eğilimi destekleyen bir diğer faktör.

İklim değişikliği, Avrupa'nın temel gündemi

Uzmanlar tarafından son yılların en sıcak ortalamalarının yaşandığı belirtiliyor. Dolayısı ile her devletin bu konuda duyarlı olması gerektiği vurgulanıyor. AİHM konuyla ilgili olarak önemli kararlar veriyor. Bazı devletleri duyarsızlıkla suçluyor. İsviçre, bu devletlerden birisidir. Türkiye'de duyarsız devletler arasında yer alıyor. Soğuk aylardaki ısınma şekilleri dikkate değerdir. Odun kullanmak, küresel ısınma için çözüm olabilir. Çünkü odunsu doku doğada su kayıplarına neden olmaktadır. İsraf oluşturmaktadır. Kuraklığa neden olmaktadır. 

Bağ budama zamanı bitiyor.

Bağ budaması için en uygun dönem, şubat sonu, mart başıdır. Özellikle üzümde verimi yakalamak için şart. Yurdun değişik bölgelerinde budama işleri tamamlandı. Siirt, Şirvan, bu yerleşim yerlerindendir. Anadolu'da bağcılık önemli tarımsal faaliyetlerdendir. 

Bayram öncesi emekli ve memur maaşları yatacak mı?

Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi, milyonlarca memur ve emekli vatandaşın merak ettiği konu, maaş ödemelerinin ne zaman gerçekleşeceği. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yapacağı açıklamalar bu konuda büyük önem taşıyor.

Her yıl olduğu gibi, bu yıl da haziran ayı maaş ödemelerinin bayramdan önce yapılıp yapılmayacağı büyük bir beklentiyle bekleniyor. Çalışanlar ve emekliler, maaşlarının bayram öncesinde hesaplara geçip geçmeyeceği konusunda dikkatle takipte.

Normal şartlarda memur maaşları her ayın 15'inde yatırılırken, bu ayın cumartesi gününe denk gelmesi ve bayram arefesi olması nedeniyle maaşların 10-14 haziran haftasında yatırılması bekleniyor. Benzer şekilde, emekli maaşları da her ayın 17'si ile 26'sı arasında ödenirken, bu yılın Ramazan Bayramı'nda olduğu gibi bayram öncesinde maaşların ve ikramiyelerin birlikte ödenmesi bekleniyor.

Resmi açıklamaların takip edilmesi önemli. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yapacağı duyurular, milyonlarca vatandaşın bayram öncesi maaşlarını alabilme beklentisini şekillendirecek. Konuyla ilgili net bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmasıyla birlikte, vatandaşlar bayram öncesinde maaşlarını almanın rahatlığını yaşayacaklar.

Yeni kira sistemi yarın devreye giriyor! İşte tüm detaylar...

Kiracı ve ev sahibi uyuşmazlıklarının hızlı çözülebilmesi amacıyla iktidarın zorunlu hale getirdiği arabuluculuk dönemi yarın başlıyor.

ARABULUCULUK SİTEMİ DEVREYE GİRİYOR

Kiracı ve ev sahibi, komşuluk ilişkileri, ortaklık ve buna benzer kat malikleri ve site yönetimleri arasındaki anlaşmazlıkları kapsayacak arabuluculuk dönemi yarın başlıyor. Uyuşmazlık olduğunda taraflar adliyelerdeki arabuluculuk bürolarına müracaat ederek bu uygulamadan ücretsiz yararlanabilecek. Yılda yaklaşık 80 bin kira uyuşmazlığının arabuluculara gitmesi beklenirken taraflar anlaşamazsa yine dava yoluna başvurabilecek.

ANLAŞMAZLIKLARA HIZLI ÇÖZÜM Arabuluculuk sistemi ile kira uyuşmazlığı davalarında yüzde 50 azalma olabileceği öngörülüyor.

Milliyet'te yer alan habere göre, Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan konuyla ilgili açıklamasında şunları kaydetti:

"Artık bundan sonraki süreçte kiracı ve ev sahibi anlaşmazlıklarının hızlı çözülmesi amacıyla arabuluculuk sistemi uygulamaya geçildi. Komşuluk ilişkilerinden dolayı anlaşmazlıklar, ortaklıktan dolayı anlaşmazlıklar, buna benzer yine kat malikleri ve site yönetimleri arasındaki anlaşmazlıklar mevcut.

1 EYLÜL'DE YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR

En önemlisi ise kiracı ve ev sahibi anlaşmazlıklarıdır. Bunun hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması için adım atılıyor. Şu anda açılan bir davanın ilk duruşma günü bile 1 yılı buluyor. Karara bağlanması, temyize gönderilmesi 2-3 yıl sürebiliyor. Bu da ev sahipleri ve kiracılar adına büyük mağduriyetler oluşturabiliyor. 2-3 yıl insanların maddi ve manevi yıpranmaması için uyuşmazlıkların arabulucu ile çözülmesi isteniyor.

Eğer bir anlaşmazlığınız varsa 1 Eylül itibarıyla arabulucuya gitmeniz gerekiyor. Burada arabulucu çözüm bulacak anlamına gelmiyor, ancak bazı konularda uzman eşliğinde bir araya geldiğinizde çözülebilecek konular da var, mahkemelerde çok ciddi iş yükü var. Bunların hızlı bir şekilde çözülmesi ve iş yükü yüklenmemesi önemli olacaktır."

MAHKEME KARARI SAYILACAK

Arabulucu sürecinde görüşmeler 1 hafta içinde tamamlanacak. Zorunlu haller durumunda 1 hafta ek süre ile yaklaşık 1 ay içerisinde süreç tamamlanmış olacak. Eğer bir anlaşma varsa ve taraflar anlaşma metnine imza atmışsa bu bir mahkeme kararı gibi kesinleşecek ve konu üzerinde taraflar birbirine dava açamayacak.

İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesinde

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan ayı İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre 18 bin kişi azalarak 3 milyon 42 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,2 iken kadınlarda yüzde 11,1 olarak tahmin edildi. Bakan Vedat Işıkhan, nisan ayı iş gücü istatistiklerine ilişkin, "Ekonomimiz, istihdam üretmeye devam ediyor. İşsizlik oranımız, son 11 yılın en düşük seviyesinde." ifadesini kullandı.

"İŞSİZLİK ORANI SON 11 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, nisan ayı iş gücü istatistiklerine ilişkin, "Ekonomimiz, istihdam üretmeye devam ediyor. İşsizlik oranımız, son 11 yılın en düşük seviyesinde." ifadesini kullandı.

Işıkhan, sosyal medya hesabından, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), nisan ayı iş gücü istatistikleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

"Ekonomimiz, istihdam üretmeye devam ediyor. İşsizlik oranımız, son 11 yılın en düşük seviyesinde" bilgisini paylaşan Işıkhan, son 12 aydır tekli hanelerde gerçekleşen işsizlik oranının, bir önceki aya göre 0,1 puan azalış ile yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleştiğini; işsiz sayısının, bir önceki aya göre 18 bin kişi, bir önceki yılın aynı ayına göre ise 484 bin kişi azaldığını bildirdi.

"KADINLARDA İSTİHDAM ORANI 1,2 PUAN ARTIŞ GÖSTERDİ"

Bakan Işıkhan, açıklamasında şunları kaydetti:

"İstihdamı destekleyen politikalarımızın sonuçlarını her geçen gün daha iyi şekilde görmeye devam ediyoruz. İstihdam sayımız 2024 Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 983 bin artarak 32 milyon 618 bin kişi, istihdam oranı ise 1,1 puan artarak yüzde 49,5 oldu. Son dönemlerde tarihi zirvelere ulaşan istihdam oranlarımızda gençlerin ve kadınların daha fazla pay aldığını da görüyoruz. Kadınlarda istihdam oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,2 puan artış gösterdi. İşsizlik oranı ise aynı döneme göre 2,9 puan azaldı. OVP ve 12. Kalkınma Planımız doğrultusunda önümüzdeki dönemde de ekonomik istikrarı ve vatandaşlarımızın kalıcı refahını sağlayan politikalar ile istihdamı önceleyen adımlar atmaya devam edeceğiz."

GENÇ İŞSİZLİK ORANI 2005'TEN BERİ EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, nisan ayı iş gücü istatistiklerine ilişkin, "Nisan ayında gençlerde işsizlik oranı, yüzde 14,5 ile aylık bazda genç işsizlik verisinin açıklanmaya başladığı 2005 yılından bu yana en düşük seviyededir." ifadesini kullandı.

Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), nisan ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini değerlendirdi.

Kararlılıkla uyguladıkları programın olumlu sonuçlarını görmeye devam ettiklerini belirten Cevdet Yılmaz, mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre, 2024 Nisan ayı işsizlik verisinin yüzde 8,5 oranıyla azalmaya devam ettiğini bildirdi.

NİSAN AYINDA İSTİHDAM 983 BİN KİŞİ ARTTI

Yılmaz, bir önceki aya ve Orta Vadeli Program (OVP) beklentilerine göre iyi performans gösteren işsizlik oranının, geçen yıl nisan ayına göre 1,5 puan azaldığını, 2024 yılı Nisan ayında istihdamın bir önceki yılın aynı ayına göre 983 bin kişi arttığını ve 32,6 milyon kişi olarak gerçekleştiğini belirtti.

Genç ve kadın istihdamının, önemle takip ettikleri konuların başında geldiğini aktaran Cevdet Yılmaz, şunları kaydetti:

"Nisan ayında gençlerde işsizlik oranı, yüzde 14,5 ile aylık bazda genç işsizlik verisinin açıklanmaya başladığı 2005 yılından bu yana en düşük seviyededir. Kadınlarda ise yıllık bazda işsizlik 2,9 puan azalarak yüzde 11,1 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomimizin potansiyelini yükseltme yolunda, genç ve kadın istihdamındaki bu olumlu seyir umut vericidir. Girmiş olduğumuz dezenflasyon döneminde ilerlerken, sürdürülebilir ve kaliteli büyümeyle iş gücü potansiyelini harekete geçirmeye, yeni istihdam imkanları oluşturmaya ve vatandaşlarımızın uzun vadeli refahını artırmaya devam edeceğiz."

Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği A.Ş.'nin halka arz talep toplama işlemleri 15-16-17 Mayıs 2024 tarihlerinde yapılacak olup halka arz pay başına 70,00 TL sabit fiyatla gerçekleştirilecektir.

Halka arz edilecek toplam 24.000.000 TL nominal değerli payların;

  • 17.760.000 TL nominal değerdeki (%74) kısmı Yurt İçi Bireysel Yatırımcılara,
  • 6.000.000 TL nominal değerdeki (%25) kısmı Yurt İçi Kurumsal Yatırımcılara,
  • 240.000 TL nominal değerdeki (%1) kısmı Hareket Grup Şirketi Çalışanlarına gerçekleştirilecek satışlar için tahsis edilmiştir.

Yurt İçi Bireysel Yatırımcılar ve Hareket Grup Şirketi Çalışanları taleplerini konsorsiyumda bulunan aracı kurumlara iletebileceklerdir.

Yurt İçi Kurumsal Yatırımcılar sadece TSKB ve Yatırım Finansman aracılığı ile halka arza başvurabilecektir.

Bilgi Güvenliği Derneği yaz kampında ücretsiz siber güvenlik eğitimi verecek

Bilgi Güvenliği Derneği (BGD) Başkanı Mustafa Alkan, siber güvenlik alanında insan kaynağı oluşturmak amacıyla geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da yaz kampı düzenlemeyi planladıklarını söyledi.

Alkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dernek olarak bireyselden çok kurumsal üyeliklere öncelik verdiklerini belirtti.

Başta Türk Telekom, Turkcell, Vodafone, ASELSAN, Havelsan, gibi sektörün önde gelenleri olmak üzere, ağırlıklı olarak siber güvenlik alanında faaliyet yürüten şirketlerden oluşan 42 kurumsal üyelerinin bulunduğunu dile getiren Alkan, üniversiteler, kamu kurum kuruluşları ve birçok STK'yle işbirliği içinde olduklarına işaret etti.

Alkan, bilgi güvenliği alanında ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyet gösteren tarafsız, güvenilir, etkin ve kamu yararına çalışan bir STK olarak, ülkede insan kaynağı ve yeteneklerinin artırılması için kurs, seminer, panel gibi eğitim faaliyetleri ücretsiz düzenlemeye devam edeceklerini anlattı. Alkan, kamu kurum ve kuruluşları ile üniversiteler ve sektör temsilcisi kurumsal üyelerle bilgi güvenliğinin görev alanına giren konularda ortak projeler yürüterek toplumda farkındalık oluşturmak istediklerini bildirdi.

Alkan, siber güvenlik alanında yerli ve milli ürünlerin geliştirilmesi, gerek teknik gerekse hukuki düzenlemelerin desteklenmesi konusunda ve "Siber Güvenlik Eylem Planı"nın etkin bir şekilde uygulanması için çalışacaklarını anlattı.

Yeni Alanya'nın 'Gazipaşa'yı ayağa kaldıran otel projesi' başlığıyla duyurduğu otel projesine Gazipaşalılar ciddi tepki göstermişti.

ÇED sürecinde de Gazipaşa halkı tarafından kabul görmeyen ve tarihi Selinus Sahili'nde büyük bir kıyıma neden olacağı belirtilen otel projesine yönelik tepkiler hala sürüyor.
Son olarak 19 Haziran 2023 tarihinde 'Kıymayın Bu Güzelliğe' başlığıyla gazetemizde yer alan haber sonrasında, otel projesinin sahibi Adil Üstündağ hakkımızda suç duyurusunda bulundu. Gazetemiz yetkililerine yönelik 'Yalan haber, iftira, hakaret' ve benzeri suçlamalarla suç duyurusunda bulunan Adil Üstündağ'ın şikayetinde karar verildi. Her gün güçleşen gazetecilik mesleğine hukuk yolu ile gözdağı vermeye çalışan Adil Üstündağ'ın şikayetinde Başsavcılık 'Somut, objektif ve her türlü şüpheden uzak delilin bulunmadığının görülmesi' nedeniyle 'Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına' karar verdi. Herhangi bir delil dahi sunulmadan, yalnızca gazetecileri susturma amacı taşıyan bu şikayetle ilgili kararla, proje sahibi Adil Üstündağ'ın iftirası da çökmüş oldu.
Haksız yere suçlanan meslektaşlarımız hakkında suç duyurusunda bulunan Adil Üstündağ'a yönelik attığı iftiralar nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuş olup, hukuki süreç devam etmektedir.

Aylin Hasret Otlu, muhtar adayı olarak dikkat çekti.

Metin Oktay Mahallesi'nde erkek rakiplerini geride bırakan Otlu, seçimi kazandı. Muhtar mahalleyi değil mahalle muhtarı yönetmelidir diyen Otlu, inşaat mühendisliği okudu. Fotoğrafçılıkla uğraşıyor ve yerel yönetimler bölümü öğrencisidir. Genç muhtar, seçimi kazanarak haber olma değerini kazandı. Kadınların yerel yönetimde rol alması, demokrasi açısından önem taşıyor. Otlu, kadınlara bu konuda örnek oluşturuyor. 

2024 Yerel seçimleri, iki farklı siyasi partiyi doğurdu.

İyi Parti ve Dem Parti. Cumhur ittifakı, oy kaybetti. Dikkat çeken diğer husus, oy kullanmayan seçmen sayısının yüzde yirmileri geçmesidir. Bu sonuçlara ilave olarak Yeniden Refah Partisi'ninde oy potansiyelinin yüksek olduğu görüldü. Yirmi birinci yüzyılın ikinci çeyreğinde bu siyasi partiler, ülke yönetiminde etkili olacak görünüyor. 

Eğrigöl baharla birlikte canlandı.

Karların erimeye başladığı Geyik Dağı'nda, önemli doğal güzelliklerden birisi, Eğrigöldür. Birçok kişi bölgeyi yayla ve kamp alanı olarak kullanmaktadır. Geyik Dağı'na Konya ve Alanya şehirlerinden ulaşım mümkündür. 2000 metreden yüksek olan bölge, cazibesini koruyor ve endemik bitkileriyle dikkat çekiyor. 

Bakan Uraloğlu: Demir yolu ağını 28 bin kilometreye çıkaracağız.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Türkiye'de 14 bin kilometreye varan demir yolu ağımız var. Onu inşallah 28 bin kilometreye çıkaracağız. Hizmet veren 2 bin 251 kilometre Yüksek Hızlı Tren hattımız var. Bunları inşallah öncelikle limanlara bağlayacağız. Sonrasında uluslararası koridorları tamamlayacağız. Ata yadigarı olan köprülerin restorasyonunu sadece ülkemizde değil bütün Balkanlarda ve yakın coğrafyamızda da onarıyoruz ve onları da korumaya devam ediyoruz" dedi.

Ankara'da Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Kule Restoran'da 'Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Genişletilmiş İstişare Toplantısı' gerçekleştirildi. Toplantıya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TDMMB) Başkanı İlyas Demirci, MHP Genel Başkan Yardımcısı İlyas Topsakal, Ulaştırma ve Altyapı eski bakanı Mehmet Cahit Turan ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Uraloğlu, tarihi dönemlerde Türklerin bıraktığı eserleri hatırlatarak, "İpek yolu üzerindeki tarih boyunca birçok medeniyet gelmiş geçmiş, fakat hiçbiri Türkler kadar orada iz ve eser bırakmamıştır. Büyük Selçuklu dönemindeki nizamiye medreselerinde yükselmeye başlayan bilim ve kültür seviyesi Anadolu'da bugün dahi hayranlıkla karşılaşılan eserlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Çifte minareli medreseler, ulu camiler, şifahaneler, tıp medreseleri, gözlem evleri gibi birçok eser bu dönemde, bu coğrafyada hayata geçirilmiştir. Tabii biz geçmişimizle ne kadar övünsek azdır. Ancak hem şimdiki zamanımızı hem de geleceğimizi imar etmemiz gerekir. İnşa ve imar noktasında bir birlikteliği, bazen ayrımı gerçekten iyi bilmemiz lazım. İnşa bildiğimiz, bildiğimiz inşaat sürecidir. Yani demirdir, betondur, çimentodur, ahşaptır, tuğladır vesaire o günkü şartlar. Ama imar ise oraların insanlar tarafından yaşanılabilir kılınması faaliyetidir. Ve bu imar faaliyetleri de her toplumun, her medeniyetin, her inancın yaşayışına göre farklılık arz etmektedir. Biz de bu anlamda geçmişteki yaptığımız inşa ve imar faaliyetlerini, bugün de artık imar noktasında daha iyi nasıl olabilir noktasında gayret içerisindeyiz. Bizler son 22 yılda AK Parti hükümetimizin döneminde, Sayın Cumhurbaşkanımızın yönetiminde birçok hizmete imza attık" dedi.

'22 YILDA 45 MİLYAR DOLARLIK ULAŞTIRMA YAPISINI HAYATA GEÇİRDİK'

Konuşmasında yapılan hizmetlere değinen Bakan Uraloğlu, "Bakın bugün artık belki şekline, belki şemaline göre eleştirilen birçok konuda vatandaşımız tarafından ne kadar sahiplenildiği ve ne kadar doğru projeler olduğunu görüldüğü an artık kimse çok da konuşma cesaretini kendinde bulamıyor. Biz son 22 yılda sadece yap- işlet- devret modeliyle yaklaşık 45 milyar dolarlık ulaştırma yapısını hayata geçirdik. 275 milyar dolarlık da komple bir harcama yaptığımızı söyleyebilirim. Şu pandemi döneminde yapılan Şehir Hastaneleri de yap- işlet- devret modelidir. Sağlık bir şey ile tartılabilir mi? Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde insanlar sokaklarda öldü. Ama çok şükür ülkemizde biz benzer manzaralar ile karşılaşmadık. Eleştirirken elimizi vicdanımıza koymalıyız. Ama bizim abdestimizden şüphemiz yok. Biz yaptığımız işlerin doğru olduğunu biliyoruz. Ve doğru işleri de inşallah yapmaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'YÜKSEK HIZLI TREN HATTIMIZI, LİMANLARA BAĞLAYACAĞIZ'

Yapılacak hizmetlere de değinen Bakan Uraloğlu, "Türkiye'de 14 bin kilometreye varan demir yolu ağımız var. Onu inşallah 28 bin kilometreye çıkaracağız. 2 bin 251 kilometre Yüksek Hızlı Tren hattımız var, hizmet veren, bunları inşallah öncelikle limanlara bağlayacağız. Sonrasında uluslararası koridorları tamamlayacağız. Ata yadigarı olan köprülerin restorasyonunu sadece ülkemizde değil bütün Balkanlarda ve yakın coğrafyamızda da onarıyoruz ve onları da korumaya devam ediyoruz. Bugün bakın İsrail'in maalesef Filistin'de uyguladığı bir vahşet var. Hepimiz kınıyoruz ve gerçekten de Cumhurbaşkanımız bu noktada bir insan olarak bir lider olarak yapması gereken her şeyi de yapıyor. Ülke olarak da yapmaya gayret ediyoruz. Bakın o savaştan dolayı oradaki katliamdan dolayı Yemen bölgesinde Kızıldeniz'in girişinde bir sıkıntı var. Husilerin oluşturduğu sıkıntılar var ve aşağıda Ümitburnu'ndan dolaşıyor gemiler. Bakü-Tiflis-Kars hattı bakın bir yıldır kapalıydı. Sebebi orada ciddi bir onarımın yapılmış olmasıydı. 20 Mayıs'ta nihayet açıldı ve tekrar ulaşım başladı. Onun için de mutlaka alternatiflere ihtiyacımız var. Bakın bugün Pekin'den çıkan bir yük, Londra'ya kadar Ümitburnu'ndan 45 günde geçiyor. Süveyş kanalından yaklaşık 35 günde ulaşabiliyor. Ama biz hayata geçirmeyi planladığımız Basra Körfezi'nden başlayacak olan güzergah, Obaköy sınır kapısından ülkemize, oradan üç denize ve oradan Avrupa'ya kadar gidecek olan güzergahta ise toplam seyahat süresinin 25 güne düşeceğini sizlere aktarmak isterim" dedi.

Devlet 57.020 kişiyi işe alacak: İşte işçi arayan devlet kurumları

Türkiye genelinde kamu personel alımları hız kesmeden devam ediyor. 17 farklı kamu kurumu, toplamda 57.020 kişiye iş imkanı sunmak için başvuruları başlattı. İş arayanlar için detayları haberimizde bulabilirsiniz.

1. Sayıştay: 4 Sözleşmeli Personel Alımı

Sayıştay Başkanlığı, ön lisans mezunu 4 büro personeli alacak. Başvurular 15 Mayıs – 24 Mayıs tarihleri arasında yapılacak.

2. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü: 8 Sürekli İşçi Alımı

Kılavuz kaptan pozisyonunda lisans mezunu 8 daimi işçi alımı için başvurular 13 Mayıs – 17 Mayıs tarihlerinde alınacak.

3. TÜBİTAK: 266 Personel Alımı

TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi, araştırmacı, teknik ve destek personeli kadroları için 21 Mayıs'a kadar başvuruları kabul ediyor.

4. İzmir Büyükşehir Belediyesi: 36 Zabıta Memuru Alımı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 23 erkek ve 3 kadın Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu lisans mezunu ile 8 erkek ve 2 kadın Adalet ön lisans mezunu zabıta memuru alacak. Başvurular 24 Haziran – 28 Haziran tarihlerinde yapılacak.

5. Ankara Üniversitesi: 139 Sözleşmeli Personel Alımı

Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, 139 sözleşmeli personel alımı yapacak. Başvurular 15 Mayıs – 29 Mayıs tarihlerinde alınacak.

Kamu personel alımı ilanlarına başvurmak isteyen adaylar, ilgili kurumların resmi internet sitelerinden veya İŞKUR'un web sitesinden başvuru süreci ve şartları hakkında detaylı bilgi edinebilirler. Yeni iş fırsatlarından haberdar olmak için bizi takip etmeye devam edin!

Ehliyet sahiplerine son uyarı geldi: 15 TL için 12.000 TL ceza ödemeyin!

Türkiye'de aktif olarak araç kullanan milyonlarca ehliyet sahibine hem emniyetten hem de Maliye Bakanlığı'ndan flaş uyarı geldi. 15 TL için 12.000 TL cezanın olduğunu belirten yetkililer gereklilikleri karşılamayanları cezaların beklediği konusunda uyardı.

Trafikte aktif olarak araç kullanan sürücüler için çok kritik bir bilgilendirme yapıldı. B sınıfı ehliyet sahipleri, belirlenen tarihe kadar 15 TL ödeme yapmaları gerektiği uyarısında bulunuldu.
Bu kritik öneme sahip ödemenin yapılmaması durumunda, sürücülerin karşılaşacakları ceza ise 12 bin TL'yi bulacak.
Ehliyetlerini yenilemek isteyen sürücüler için son tarih 31 Aralık 2024 olarak belirlenirken, 2016 yılından önce alınan tüm ehliyetlerin yenilenmesi gerekiyor. Aksi takdirde, 2025 yılında çok ağır para cezaları uygulanacak.

EHLİYET YENİLEME SÜRECİ VE KESİLECEK CEZALAR

1 Ocak 2016 tarihinden önce alınmış olan ehliyetler için yenileme zorunluluğu getirilmiş olup, belirlenen süre zarfında bu işlemi gerçekleştirmeyen sürücüler için 2025 yılı itibarıyla 12.978 TL'lik para cezası uygulanacak.
Sürücülerin, ehliyetlerini en geç 31 Aralık 2024 tarihine kadar yenilemeli, aksi halde trafikte eski tip ehliyetle yakalanan sürücülere çok büyük para cezası kesilecek.
EHLİYET YENİLEME İÇİN GEREKLİ BELGELER

Ehliyet yenileme işlemi için sürücülerin bazı belgeleri önceden hazırlaması ayrıca Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden randevu alması gerekmektedir. İşte yenileme işlemi için gerekli olan belgeler:

-Kimlik kartı veya pasaport

-Güncel biyometrik fotoğraf

-Geçerli bir sağlık raporu

-Kan grubu belgesi (Sağlık raporunda belirtilmişse gerekli değil)

-Mevcut ehliyet

-Adli sicil kaydı

-Yenileme ücreti olarak ödenmesi gereken 15 TL (12 TL harç ve 3 TL değerli kağıt bedeli dahil)

Bu belgelerle randevu gününde ilgili kuruma başvurulduğunda, ehliyet yenileme işlemi gerçekleştirilebilecektir. Eski tip ehliyetlerle 2024 sonrası trafikte yakalanmanın cezası oldukça yüksek ve bu cezaların ilerleyen süreçlerde daha da artması beklenmektedir. Bu cezalardan kaçınmak için 15 TL'lik yenileme ücretini ödemeyi unutmayın.

Türkiye genelinde çeşitli kamu kurumları, toplamda 2,204 yeni memur, personel ve işçi alımı için başvuruları kabul etmeye başladı. 

Çalışma Bakanlığı'nın resmi ilan sayfasında yer alan bilgilere göre, bu alımlar farklı pozisyonlar ve nitelikler için geçerli olacak. Başvuru yapacak adaylardan bazı şartlar aranıyor: Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları: Başvuru yapacak olan kişilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekiyor. Yaş Şartları: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 40. maddesine göre belirlenen yaş şartlarını taşıyanlar başvurabilir. Kamu Haklarına Sahip Olmak: Herhangi bir kamu hakkından mahrum bulunmayan bireyler başvuru yapabilir. Askerlik Durumu: Askerlikle ilişiği olan adaylar için belirli şartlar aranıyor. Adli Sicil Temizliği: Belirli suçlardan mahkum olmamış olmak ve adli sicilin temiz olması gerekiyor. Sağlık Durumu ve Engellilik: Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek durumlar aranmıyor. Sözleşmeli Çalışanlar: Daha önce sözleşmeli olarak çalışmış ve sözleşmesi feshedilenlerin başvuruda bulunabilmesi için belirli bir süre geçmesi gerekiyor. Emeklilik veya Aylık Almamak: Sosyal Güvenlik Kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı almayanlar başvuru yapabilir. Esnek Çalışma Saatlerine Uygunluk: Mesai saatleri dışında ve hafta sonları çalışmaya uygun olan adaylar değerlendirilecektir. Bu şartlara uygun olan adaylar, ilgili kurumların resmi internet sitelerinden başvuru yapabilirler. Bu geniş çaplı alımlar, çeşitli alanlarda nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılayarak kamu hizmetlerinin kalitesini artırmayı hedefliyor.

Gelir seviyesini artırmak, israfı önlüyor. 

Normal şartlarda, mevcut gelir seviyesi, ekonomik sahalarda israfa dönüşüyor. Bu konuda bilinçli tüketici olmak gerekir. Bilinçli tüketicilerin artması, ekonomik kaynakları, optimum faideye dönüştürüyor. Kaynaklar, iyi planlanmamış ve bilinçsizce tüketildikçe zarar oranları yükseliyor. Mali potansiyelin hareket kabiliyeti zayıflıyor. Vatandaşların bu konuda duyarlı olması elzem görünüyor. 

Peynire zam! 

Gün geçtikçe artan fiyatlar birçok alanda olduğu gibi sofları da vurmaya devam ediyor. Kahvaltıların vazgeçilmezlerinden olan peynir fiyatlarına şimdilerde artış bekleniyor. Peynirin lüks tüketim haline gelmesi ise vatandaşları isyan ettirir konuma geldi. Ulusal Süt Konseyi'nin açıklamasına göre, çiğ sütün litre fiyatının 14,65 lira olacağı duyuruldu. Bu artışla birlikte, peynir fiyatlarına 1 Mayıs'tan itibaren yüzde 10 oranında zam gelmesi bekleniyor. Türk lirasının döviz kurlarına karşı değer kaybetmesi ve artan enflasyon nedeniyle, neredeyse tüm ürünlerde fiyat artışları yaşanıyor.

Bütünleşik tasarımlarda modilleme, faide oluşturmaya devam ediyor. 

Herhangi bir bölgeyi tasarlamak için atılan bütünleşik adımlar, modil faidesi, ifade ediyor. Kop Bozkır Barajı özelinde, bölgenin modillemesi, bütünleşik fikirleri öne çıkardı. Anemon, turuncu dağ lâlesi, susam cinsleri, ebegümeci popülasyonu yoğun olarak görülüyor. Elma ile kiraz yetiştiriciliği yaygın. Bağcılık önemli faal. Bölgenin Alanya'daki Alara Han'a yakın olması, sahil yolu projesini gündeme getirmektedir. Kop Bozkır Barajı, enerji üretiminde de avantajlar sağlıyor.

TC Kimlik Numarasının Sonu 0-2-4-6-8 Olanlara 44.000 TL Yattı. 

Yapı Kredi Bankası, ekonomik sıkıntılarla boğuşan bireylere nefes aldıracak bir adım atıyor. Yeni başlatılan özel ihtiyaç kredisi kampanyasıyla, 44.000 TL'ye kadar destek sunuluyor. Bu kampanya, gelir belgesi talebi olmadan ve düşük faiz oranlarıyla dikkat çekiyor. Peki, bu kampanya nasıl işliyor ve kimler bu fırsattan yararlanabilir?  Kampanya Detayları: Yapı Kredi Bankası'nın özel ihtiyaç kredisi kampanyası, ekonomik zorluklarla başa çıkmaya çalışan herkese umut veriyor. 44.000 TL'ye kadar kredi imkanı sunulması, düşük faiz oranları ve gelir belgesi talebinin olmaması, bu kampanyanın önemli özellikleri arasında yer alıyor. Başvuru Şartları ve Süreci: Başvuruda bulunmak isteyenler için gerekenler oldukça basit: TC kimlik numarasının son hanesi 0, 2, 4, 6 veya 8 olan herkes başvurabilir. Başvuru süreci hızlı ve kolaydır; Yapı Kredi şubelerine kimlik ve gelir belgeleriyle giderek başvurularını tamamlayabilirler. Ancak, başvuruda bulunanların kredi puanlarının 1400 ve üzeri olması gerekiyor. Kredi İmkanları: Bu kredi sadece nakit ihtiyaçlar için değil, aynı zamanda mevcut borçların kapatılması için de kullanılabilir. Yapı Kredi Bankası, müşterilerine borç yönetimi konusunda esneklik sağlayarak mali durumlarını iyileştirme fırsatı sunuyor. Hızlı Başvuru Avantajı: Acil nakit ihtiyaçları için ideal olan bu kampanya, başvuruların aynı gün içinde onaylanması gibi önemli bir avantaj sunuyor. Bu da kampanyadan faydalanmak isteyenlerin hızlı çözümlere ulaşmalarını sağlıyor. Kimler Faydalanabilir? Kampanyadan yararlanabilmek için belirli kriterlere uyum sağlanması gerekiyor. TC kimlik numarasının son hanesi ve kredi puanı gibi kriterler, başvuruların kabul edilmesinde etkili oluyor. Borç Kapama Olanakları: Bu kampanya aynı zamanda mevcut borçları kapatma imkanı da sunuyor. Böylece, mali yükü hafifleyen bireyler, daha sağlam bir finansal gelecek için adım atmış oluyorlar.

TÜRKİYE'nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya'da sıcak hava balonları, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Türk bayrakları ile havalandı.

Nevşehir'in Kapadokya bölgesinde bu sabah havalanan sıcak hava balonlarının sepetlerine, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Türk bayrakları asıldı. Balonlar, yerli ve yabancı turistler bindikten sonra havalandı. Kapadokya semalarında, balonlar ile yaklaşık 1,5 saat Türk bayrağı dalgalandırıldı. Yüzlerce turist, sıcak hava balonlarının oluşturduğu manzarada fotoğraf çekildi. Balon pilotu Hakan Kaya, "Yaklaşık 13 yıldır uçuyorum. Her özel günde olduğu gibi 19 Mayıs'ta da bayraklarımızı asacağız. Atatürk'e, gençliğe bu bayramı hediye ettiği için teşekkür ediyoruz. Uçuş esnasında 4 bin kişi uçacak. Her zamanki gibi heyecanlıyız" dedi.

Balıkesir'den eşiyle birlikte gelen Yiğit Çakar, "Bu günde 19 Mayıs olması dolayısıyla Atatürk'ün bize armağan ettiği gençlik ve spor bayramında herkesin bayramını kutluyorum. Kapadokya'da güzellikler içinde balonla uçmayı tercih ettik" ifadelerini kullandı.

Şule Teke Çakar da, "Eşim, doğum günümde böyle bir sürpriz yaptı. Bu şekilde kutladığı için ona buradan teşekkür ediyorum. Bütün milletimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutuluyoruz" diye konuştu.

Antalya'da önceki gün yaşanan teleferik kazasının nedenine ilişkin bilirkişi ön raporu tamamlandı.

Rapora göre teleferik direklerinin bağlantı noktalarında yer alan bağlantı elemanlarının yetersiz olduğu ve korozyona uğradığı belirlendi. Makara sisteminin hasarlı olması, kazanın yaşanmasına neden oldu. Kazada Memiş Enes Gümüş (54) hayatını kaybetti. 17 kişi ise yaralandı. Sistemin durması nedeniyle havada asılı kalan 24 kabindeki 174 kişi yaklaşık 22,5 saat süren çalışmaların sonunda kurtarıldı. Teleferik diğer ulaşım araçları ile kıyaslandığında en güvenli ulaşım aracı. Her iki ulaşım aracını da kullanan bir insanın trafik kazasında hayatını kaybetme olasılığı teleferik kazasına göre çok daha fazla" Teleferik hattı ve tesisler, Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketi ANET A.Ş tarafından işletiliyor.

İsrail'in Barkod Numarası Değişti mi?

Bir Instagram hesabı tarafından 1 Kasım 2023'te yapılan paylaşımda İsrail'in boykottan kaçmak için 729 olan barkod numarasını 871 ile değiştirdiği iddia edildi. Küresel Standart (GS1) kodları önceden belirlenmiş ve değiştirilmemiş. GS1 sistemine göre İsrail'in kodu 729, 871 ise Hollanda'ya ait. GS1 barkod numaraları menşe ülkeyi değil, ürünlerin üretildiği ülkeleri belirtiyor. İsrail-Hamas savaşının belirsizliğinin devam ettiği günlerde sosyal medyada ve kamuoyunda her iki tarafa da destek kampanyaları sürüyor. İsrail'e karşı boykot kampanyaları daha önceki çatışma dönemlerinde de gündeme gelmişti. GS1 sistemine göre İsrail'e verilen ülke kodu 729. 870'den 879'a kadar olan kodlar ise Hollanda'ya tanımlanmış, dolayısıyla İsrail'in değiştirdiği iddia edilen 871 kodu Hollanda'ya ait. Türkiye'ye tanımlanan GS1 kodları ise 868 ve 869 numaralarından oluşuyor.

16 milyon emekliyi kahreden haber bu kez SGK Uzmanı Ali Tezel'den geldi.

'Şimdiden geçmiş olsun' diyerek açıklayan Ali Tezel, o kişilerin emekli aylığının yarıya düşeceğini belirtti. Ocak ayında, milyonlarca emekliye %49,25 oranında bir zam yapıldı. Ancak, bu zamdan etkilenmeyen birçok emekli var; özellikle de 6.700 TL ve kök aylığı alanlar. Kök maaş sorunu, milyonlarca emeklinin yaşamını zorlaştırıyor ve birçok kişi 16.000 TL'lik açlık sınırının altında yaşıyor. Emekliler, iktidardan seyyanen zam ve kök maaş düzenlemesi talep ediyorlar. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "bütçe yok" yanıtı, geçim sıkıntısı çeken emekliler tarafından tepkiyle karşılandı. Son olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, emeklilere ilişkin yeni düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Emekliler ise kök maaş sorununun düzeltilmesini istiyorlar. Örneğin, Ocak ayında 4.500 TL kök maaşı alan bir emeklinin maaşı %49,25 zamla birlikte 6.669 TL'ye yükseldi. Ancak, devlet 3.331 TL'yi karşılayarak maaşı 10.000 TL'ye tamamladı. Ancak bu miktar, emekliler için yeterli bir iyileştirme sağlamadı. Aldıkları maaşlar enflasyon karşısında hızla erimeye devam ederken emekli gözünü kulağını Temmuz ayına çevirdi. SGK TESCİL HİZMET DÖKÜMÜ'NÜ KONTROL EDİN Emekliler arasındaki maaş eşitsizliğine dikkat çeken SGK uzmanları İntibak Yasası'nın getirilmesi gerektiğini vurgularken 16 milyon emekliyi kahreden haber bu kez SGK Uzmanı Ali Tezel'den geldi. Kimsenin fark etmediği kritik tarih detayını sosyal medya hesabı üzerinden açıklayan Tezel, emeklileri SGK Tescil Hizmet Dökümü'nü kontrol etmeleri konusunda uyararak o kişilerin emekli aylıklarının yarıya düşeceğini belirtti. "EMEKLİ AYLIĞINIZ YARIYA DÜŞECEK" Emekliler ile ilgili kritik detayı paylaşan Ali Tezel, "30 Eylül 2008'e kadar memur olanlar 5434 sayılı kanuna göre emekli edilir ve emekli aylığı hesaplanır. 01 Ekim 2008 sonrası memur olanlar 5510'a göre emekli aylıkları hesaplanır ve 5510'a göre emekli olacaklar şimdinin 12 bin lirası gibi emekli aylığı alacaklar. 1 Ekim 2008'den sonra memur olanlar SGK tescil hizmet dökümüne bakın mesela 2024 Mart ayında aylık prime esas kazancınız kaç para yazıyorsa o rakamın yarısı kadar emekli aylığınız olacak" dedi. EK GÖSTERGELERE GÖRE HESAPLANACAK 1 Ekim 2008 sonrası memur olanlar 9000 gün ile (25 yıl) kadın 58, erkek 60 yaşında emekli olur diyen Tezel, "25 yılı 2035 den sonra tamamlayabilenler ise 65 yaşına kadar yolu olduğunu açıkladı. Tezel, öte yandan 30 Eylül 2008 öncesi memur olanların emeklilik aylığı ek göstergelerine göre hesaplandığını belirtti. 

Marketlerde yeni dönem resmen başladı: Artık etiketler böyle olacak! Bakanlık harekete geçti.

Bu tür bir uygulama, tüketicilerin alışveriş yaparken daha şeffaf ve bilinçli kararlar verebilmesine yardımcı olabilir. Ambalajlarda fiyat etiketi bulundurmak, ürünlerin fiyatlarının güncel ve net bir şekilde görünür olmasını sağlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan fahiş fiyatlara ilişkin son açıklamasında tavsiye fiyatlar konusunun düşünülebileceğini söylemişti. Bakanlık ürün ambalajları üzerine basılacak tavsiye satış fiyatları üzerinde çalışmaya başladı. Vatandaşlar aldıkları bir ürünü ikinci kez aynı fiyata alamaz, market çalışanları ise etiket değiştirmeye yetişemez oldu. Hükümet fahiş fiyatlarla baş etmek üzere bir dizi önlem hakkında çalışmaya başladı. Alınacak önlemlerin içerisinde ise ürünlerin üzerine satış fiyatı dışında ikinci bir tavsiye satış fiyatının yer alması ilk sırada yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da işaretini vermesinin ardından Ticaret Bakanlığı harekete geçerek tavsiye fiyat uygulaması için kolları sıvadı. Toptancı ve perakendecilerle birlikte çalışan Ticaret Bakanlığı, üçlü bir komisyon oluşturmak yolu ile her ürün için tavsiye bir fiyat belirleyecek. Alışveriş yapan vatandaşlar ürünlerin son satıcının belirlediği fiyatları ile tavsiye fiyatını kıyaslama olanağı bulacak. Belirlenen üçlü komisyona ise bakanlık yetkilileri başkanlık ederek onay verecek.

YENİ ETİKET SİSTEMİ NASIL İŞLİYOR? Önce üretici toptancı ve perekendecilerden oluşan üçlü bir komisyon oluşturulacak. Ticaret Bakanlığı'ndan onay alınacak. Ürün ambalajlarının üzerinde yer alacak tavsiye satış fiyatına karar verilecek. Tavsiye fiyat için maliyet ve kar hesaplamaları yapılacak. Uzlaşılan fiyatlar Ticaret Bakanlığı'na sunularak onay alınacak. Bu şekilde üzerine fiyat basılmış bir ürünün fiyatı defalarca değiştirilemeyecek ve stoklanamayacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın bir süre önce duyurduğu, bir yıl boyunca çalışan annelere ve bakıcılara sağlanacak destek detayları netleşti.

Bu destekle kadın istihdamının artırılması hedeflenirken, her ay 325 euro (11.288,24 Türk Lirası) ödeme yapılacağı belirtilmişti. Akşam Gazetesi yazarı Okan Güray Bülbül, konuya ilişkin detayları kaleme aldı. Destek, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun Avrupa Birliği projesi kapsamında evinde eğitimli bakıcı çalıştıran kadınlara yönelik olarak verilecek. İşte detaylar: Destek Şartları: Destek, 36 aylık olana kadar en fazla 12 ay süreyle kullanılabilir. Projelerin ikinci dönemi haziran ayında başlayacak. Annelerin şartları arasında, İstanbul, Ankara, İzmir illerinde çocuğuyla aynı adres içerisinde ikamet eden ve tam zamanlı bir işte çalışan SSK'lı anneler yer alıyor. Başvuru tarihine kadar 0-24 aylık çocuğu bulunan ve 0-36 ay çocuk bakımı eğitimi almış bakıcı sağlayacak olan anneler, 12 ay boyunca bu destekten yararlanabilecek. Bakıcılar İçin Aranan Şartlar: Bakıcının 18 yaşını doldurmuş olması gerekiyor. Bakıcının çocuğun ailesiyle herhangi bir bağı olmamalı. 0-36 ay çocuk bakımı eğitimini tamamlamış olmalı ve belge sahibi olmalı. Lise veya üniversitelerin çocuk bakıcılığıyla ilgili bölümlerinden mezun olması gerekiyor. Bakıcının, bakacağı çocukla aynı adres üzerinde ikamet etmesi gerekiyor. Tüm bu şartları sağlayan anneler ve bakıcılar, devletin sağladığı destekten yararlanabilecekler. Ayrıca, halihazırda bir bakıcısı olan annelerin de belirtilen şartları karşılaması durumunda destekten yararlanabilecekleri belirtiliyor.

BAKANLIK EL KOYDU

İkinci el araç piyasasında ilanların sıfır araç fiyatlarını aştığı durumlar, Ticaret Bakanlığı'nın dikkatini çekti. İKİNCİ EL OTODA YENİ ÖNLEMLER Araç piyasasındaki sorunları avantaja çevirmeye çalışan bazı fırsatçılar, şimdi gözlerini ikinci el araç fiyatlarına çevirdi. Fiyatlardaki aşırı yükselişler gündemin odak noktası olmaya devam ederken, Ticaret Bakanlığı da konuya yönelik yeni önlemler almaya devam etti. Bu tür durumların önüne geçmek için yasaklamalar getirirken, İMAS Başkanı Hayrettin Ertemel konu hakkında görüşlerini paylaştı. Ertemel, otomobil fiyatlarının aşırı yükselmesinin, insanların araç sahibi olma olanaklarını olumsuz etkilediğini belirtirken, yeni yönetmelik sayesinde bu sorunun çözüme kavuştuğunu vurguladı. Aynı sebep nedeniyle ikinci el araçlardaki fiyat spekülasyonlarının da önüne geçildi ve hatta belirli bir düşüş yaşandı. İKİNCİ ELDE BALON PATLADI Şu anda ikinci el piyasasındaki satış adetlerinin azaldığını belirten Ertemel, ikinci el otomobil fiyatlarındaki artışın tamamen durduğunu ve "fiyat balonunun patladığını" söyledi. Ara sıra araç alımlarında sıfır fiyatına ekstra ücret talep edildiğine dikkat çeken uzmanlar, sıkı denetimlerin bu tür uygulamaları azalttığını ve mevcut koşullarda araçların alıcı bulmakta zorlandığını belirtiyor. Bu nedenle, fiyatları şişiren yöntemlerin giderek azalması bekleniyor ve fiyatlarda düşüş yaşanıyor. FİYATLAR DAHA DA DÜŞECEK Ertemel, sıfır araç fiyatlarının mevcut düşük talep nedeniyle artış göstermediği sürece, ikinci el araçlarda daha fazla fiyat düşüşü yaşanabileceğini ifade ederek tahminlerini paylaştı.

ARABULUCULUK SİSTEMİ DEVREYE GİRİYOR

Kiracı ve ev sahibi, komşuluk ilişkileri, ortaklık ve buna benzer kat malikleri ve site yönetimleri arasındaki anlaşmazlıkları kapsayacak arabuluculuk dönemi yarın başlıyor. Uyuşmazlık olduğunda taraflar adliyelerdeki arabuluculuk bürolarına müracaat ederek bu uygulamadan ücretsiz yararlanabilecek. Yılda yaklaşık 80 bin kira uyuşmazlığının arabuluculara gitmesi beklenirken taraflar anlaşamazsa yine dava yoluna başvurabilecek.

ANLAŞMAZLIKLARA HIZLI ÇÖZÜM Arabuluculuk sistemi ile kira uyuşmazlığı davalarında yüzde 50 azalma olabileceği öngörülüyor. Milliyet'te yer alan habere göre, Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan konuyla ilgili açıklamasında şunları kaydetti: "Artık bundan sonraki süreçte kiracı ve ev sahibi anlaşmazlıklarının hızlı çözülmesi amacıyla arabuluculuk sistemi uygulamaya geçildi. Komşuluk ilişkilerinden dolayı anlaşmazlıklar, ortaklıktan dolayı anlaşmazlıklar, buna benzer yine kat malikleri ve site yönetimleri arasındaki anlaşmazlıklar mevcut.

1 EYLÜL'DE YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR En önemlisi ise kiracı ve ev sahibi anlaşmazlıklarıdır. Bunun hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması için adım atılıyor. Şu anda açılan bir davanın ilk duruşma günü bile 1 yılı buluyor. Karara bağlanması, temyize gönderilmesi 2-3 yıl sürebiliyor. Bu da ev sahipleri ve kiracılar adına büyük mağduriyetler oluşturabiliyor. 2-3 yıl insanların maddi ve manevi yıpranmaması için uyuşmazlıkların arabulucu ile çözülmesi isteniyor.

MAHKEME KARARI SAYILACAK Arabulucu sürecinde görüşmeler 1 hafta içinde tamamlanacak. Zorunlu haller durumunda 1 hafta ek süre ile yaklaşık 1 ay içerisinde süreç tamamlanmış olacak. Eğer bir anlaşma varsa ve taraflar anlaşma metnine imza atmışsa bu bir mahkeme kararı gibi kesinleşecek ve konu üzerinde taraflar birbirine dava açamayacak. Eğer bir anlaşmazlığınız varsa 1 Eylül itibarıyla arabulucuya gitmeniz gerekiyor. Burada arabulucu çözüm bulacak anlamına gelmiyor, ancak bazı konularda uzman eşliğinde bir araya geldiğinizde çözülebilecek konular da var, mahkemelerde çok ciddi iş yükü var. Bunların hızlı bir şekilde çözülmesi ve iş yükü yüklenmemesi önemli olacaktır."